Türkiye, 31 Mart'ta sandık başına giderek Mahalli İdareler Genel Seçimleri için oyunu kullanıp, 5 yıllığına yerel yöneticilerini seçti. Bu seçimlerde sandığa gidenlerin oranında bir düşüş olsa da sonuç bambaşka oldu.

Her seçimin farklı dinamikleri vardır, bu yerel seçimin de kazandıran ve kaybettiren faktörleri oldu.

Evvela, siyasi tablo açısından Türkiye haritasının rengi değişti. 22 yıldır iktidar olan AK Parti ve son 9 yıldır birlikteliği devam eden Cumhur İttifakı büyük bir kayıp yaşadı. Öte taraftan aylarca tartışma konusu olan ve 2023 seçimlerinden sonra dağılan Millet İttifakı'nın baş aktörü CHP büyük bir başarı elde etti. Elbette bu başarı kurumsal olarak CHP'nin başarısı değil, evvela sandıkta kurulan halk ittifakı ve tercih edilen aday profilindendir.

İKTİDAR NEDEN KAYBETTİ?

22 yıl önce yerel seçimlerdeki başarı ile iktidar yolu açılan AK Parti, bugüne kadar girdiği seçimlerde ilk kez ikinci parti statüsüne düştü. Almayı çok arzuladığı başta Ankara ve İstanbul olmak üzere birçok ildeki ilçeleri de kaybetti. Peki, bunda neler etkili oldu?

1. Aday tercihlerinde milletvekilliğinde olduğu gibi bu seçimde de halka kulak verilmedi, aday dayatması yapıldı.
2. Kibirli tavırları vatandaş sevmedi.
3. AK Parti'nin kalesi olarak bilinen yerlerde adayların şımarıklığı ters tepti.
4. Belediye başkanlarının mal varlığı tartışmaları ve bu sürecin iyi yönetilmemesi, sağlıklı iletişim stratejisi kurulamaması kaybettirdi.
5. Geçim derdinde olan emekliler başta olmak üzere, dar gelirli kesim büyük bir ders verdi.
6. Adaylarla teşkilatlar ve milletvekilleri arasında uyumsuzluk vardı.
7. Ekim 2023'ten beri katil İsrail'in zulmü altında inim inim inleyen Gazze konusundaki söylemler ve eylemler arasındaki tutarsızlık muhafazakâr AK Parti seçmeninden ceza yedi.
8. Çıraklık, kademeli emeklilik, Bağ-Kur prim gün sayısı düzenlemesi, öğrenci affı gibi konularda beklentiler oluşturuldu ama karşılanmadı. Bu kesimler 'kızgın/kırgın seçmen' grubuna dahil oldu.
9. Çamlıdere'de Bağımsız Aday olan Adem Ceylan dikkate alınmadı, 4 dönemdir aynı isimle yola devam edilmek istendi.
10. Ankara basını olmak üzere medyanın bir kesimi yok sayıldı, ajanslara para aktarıldı.
11. Sosyal medyayı kullanmayı beceremediler.

CHP NEDEN KAZANDI?

Yazının başında da ifade ettiğimiz gibi yerel seçimlerin kazananı kurumsal olarak CHP'den ziyade, sandık ittifakı oldu. İstanbul ve Ankara başta olmak üzere İYİ Parti ve DEM Parti seçmeni kendi adaylarına değil, CHP'nin adaylarına oy verdi.

İstanbul'da Ekrem İmamoğlu'nun oluşturduğu belediye başkan adayları stratejisi tuttu. İmamoğlu'nun CHP'li Burcu Köksal çıkışı ise DEM Parti seçmeninde büyük bir karşılık buldu.

MANSUR YAVAŞ ŞOV YAPTI

Ankara'da "Mansur Yavaş Belediyeciliği"nin yanı sıra bir de "Mansur Yavaş Partisi" oluştu. Ankara tarihinde rekor oy kıran Mansur Yavaş, adeta şov yaptı. Ankara'nın ilçelerinde Yavaş'ın merkez sağdan gelen isimleri aday göstermesi, milliyetçi Ankara seçmeninde büyük bir karşılık buldu.

Rakibi Turgut Altınok'u mal varlığı tartışması ile mindere çeken Mansur Yavaş, özelde Turgut Altınok ila Keçiören'e ve genelde ise AK Parti'ye (Cumhur İttifakı) büyük kayıp yaşattı. Son haftalarda halkın dilinde AK Partili belediye başkanlarının mal varlığı birinci gündem maddesi oldu.

Yeniden Refah Partisi, AK Parti'ye kaybettiren oldu ve kendi oylarını bir önceki seçime göre yüzde 100 arttırdı. Şanlıurfa ve Yozgat gibi iki önemli şehri kazandı.

"Mansur Yavaş Partisi", Ankara'da MHP belediyeciliği haritadan sildi, AK Parti'nin elindeki ilçeleri ise tereyağından kıl çeker gibi çekip aldı.

MUHALEFETİ BEKLEYEN TEHLİKE

Yerel seçimlerin kaybeden bir diğer partisi de İYİ Parti oldu. Özü başına seçimlere giren Akşener'e ilk önce kendi seçmeni "ders verdi."

Öte taraftan CHP'nin çiçeği burnundaki Genel Başkanı Özgür Özel, genel başkanlık koltuğunu sağlama aldı. 1 Nisan sabahını bekleyen Kemal Kılıçdaroğlu'na "siyasi emeklilik" yolu göründü.

Yeniden Refah Partisi ise kendine bir yol buldu ve bu yolda yapacağı hamleler bundan sonra önemli olacak. İBB'yi bir kez daha kazanan Ekrem İmamoğlu, bir sonraki seçimler için cumhurbaşkanı adaylığı yolunu açtı.

Şimdi muhalefeti bekleyen en büyük tehlike şudur: Ya iyi hizmet edip iktidara yürüyecek ya da şımarıp bir sonraki seçimlerde elindekileri de kaybedecek.