Doç. Dr. Muhammed Keskin'den bel çevresini inceltmek isteyenlere önemli ipuçları

Bel çevresindeki yağlanmanın karaciğer, damar sertleşmesi gibi bir dizi sağlık sorununa yol açabileceğini biliyor muydunuz? Doç. Dr. Muhammed Keskin, bu durumla başa çıkmak için 5 önemli ipucu paylaştı.

Doç. Dr. Muhammed Keskin'den bel çevresini inceltmek isteyenlere önemli ipuçları
Yayınlanma:

ÖZEL HABER: HALİL METİN

Bel çevresi yağlanması, yani göbek insan sağlığı için zararlı. Gereğinden fazla göbek karaciğer yağlanmasına, damarlardaki enflamasyona, damar duvarındaki sertleşmeye ve daha birçok hastalığa zemin hazırlıyor. Doktorlar bi nedenle bel çevresindeki yağlardan kurtulmanın önemli olduğunu vurguluyor.

DÜŞÜK KARBONHİDRATLI BESLENME

Doç. Dr. Muhammed Keskin Göbekten kurtulmanın birinci adımının düşük karbonhidratlı beslenme olduğunu kaydederek “İnsülin yüksek olduğunda dokularda direnç gelişir ve vücut yağ üretmeye başlar. Yani insülini düşürecek her mekanizmayla bel çevresi yağlarından yavaş yavaş kurtulabiliriz. İnsülini düşürmenin en etkili adımı düşük karbonhidratlı beslenmedir. Karbonhidrat yüksek olduğunda kan şekeri yükselir, insülin seviyesi artar ve bir süre sonra insülin direnci gelişir. Bu nedenle bel çevresi yağlarından kurtulmak istiyorsak hayatımızdan özellikle basit karbonhidratları çıkaracağız. Şekeri zaten tüketmiyor olacağız, ancak karbonhidrat tüketimimizi de minimumda tutacağız. Bunlar arasında ekmek, pirinç, makarna gibi gıdalar da bulunur” dedi.

Doç. Dr. Muhammed Keskin özetle şunları söyledi:

Tahıllardan gelen toplam karbonhidrat yükünü azaltıyoruz. Fazla tahıl tüketmiyoruz ve yemeklerle birlikte sirke tüketerek kan şekerinin yükselmesini engelliyoruz. Daha çok salata tüketiyoruz ve şekeri hayatımızdan çıkarıyoruz. Alkolü de hayatımızdan çıkarıyoruz, çünkü alkol şekerin toksik ve sıvı formudur. Ekmek ve ona benzer diğer ürünlerden kaçınıyoruz. Örneğin, karabuğday ekmeği gibi alternatiflerin tüketimini azaltıyoruz. Karabuğday faydalıdır ancak aşırı tüketildiğinde karbonhidrat yüküne neden olabilir. Bu nedenle, genel olarak birinci kuralımız düşük karbonhidratlı beslenmedir.

ARALIKLI AÇLIK YAPMALISINIZ

İkinci kuralımız aralıklı açlık periyotları oluşturmaktır. Örneğin, 5'e 2 diyeti uygulayabilirsiniz; haftanın 5 günü normal bir şekilde beslenirken 2 günü olabildiğince az beslenirsiniz, yani günlük alımı 500 kalorinin altına düşürebilirsiniz. Ya da aralıklı açlık yapabilirsiniz; bu, 16 saatlik bir açlık penceresi oluşturmak veya günde tek bir öğünle beslenmek anlamına gelir. Bu yöntemlerin hepsi insüline karşı duyarlılık kazanmanıza ve bel çevresi yağlarının hızla azalmasına yardımcı olur. Dikkat edin, düşük karbonhidratlı beslenmek ve aralıklı açlık yapmak birbirini desteklemelidir. Yani, sadece düşük karbonhidratlı beslenmek veya sık sık beslenmek bel çevresini inceltmez veya göbeği eritmez. Aynı şekilde, aralıklı açlık yaparken yüksek kalorili veya karbonhidratlı yiyecekler tüketmek de etkili olmayacaktır. Bu iki madde çok önemlidir.

KULLANDIĞINIZ YAĞLARI DEĞİŞTİRİN!

Üçüncü sırada faydalı yağlar tüketmek geliyor. Genellikle insanlarımız rafine ayçiçek yağı, mısır özü yağı, kanola yağı gibi yağlar tüketiyor. Amerika'da biraz daha soya yağı tüketimi var. Bunlar omega-6 deposu toksik yağlardır ve vücutta enflamasyona neden olur. Enflamasyon, bel çevresi yağlanması demektir. Bu yüzden omega-6 deposu yağlardan uzak duruyoruz ve daha çok zeytinyağı tüketiyoruz. Zeytinyağının omega-6 içeriği düşüktür. Mutfak alışkanlıklarımızı değiştiriyoruz, yani yemek pişirirken kullandığımız yağları değiştiriyoruz. Örneğin, tereyağı bile bitkisel rafine yağlardan daha iyidir, ancak zeytinyağı çok daha iyidir. Lütfen yağları değiştirin, bel çevresi yağlarınız gidecek.

UZUN YÜRÜYÜŞLER YAPIN

Dördüncü sırada uzun yürüyüşler geliyor. Yürüyüş, özellikle uzun süreli yapılanlar, insüline karşı duyarlılık kazanmanızı sağlar. Eğer bir egzersiz programınız yoksa veya egzersiz yapmakta zorlanıyorsanız, lütfen uzun yürüyüşler yapın. Her gün 1 saat veya 1.5 saatlik yürüyüşler yağları yakmanıza yardımcı olur. Uzun yürüyüşleri sadece vücuttan kalori yakmak için değil, aynı zamanda insüline karşı duyarlılık kazanmak için de yapın. Uzun yürüyüşler hem mental olarak hem de antienflamatuar etki açısından size faydalı olacaktır. Uzun yürüyüşler, doğru beslenme ile birlikte, bel çevresi yağlarını birer birer yok edecek.”

AZ UYUMAKTAN VE STRESTEN KAÇININ

Beşinci sırada uyku ve stres geliyor. Az uyuyup daha fazla enerji yakamazsınız. Az uyuduğunuzda vücut kendini korumaya alacaktır; az uyumak, bazal metabolizma hızının düşmesine ve yiyeceklerin hızlıca yağa dönüşmesine neden olacaktır. Bu yüzden günlük 7-8 saat uyumamız gerekiyor. Günde 7-8 saat uyumayan bir bireyin metabolizma hızı düşer, duygusal açlık atakları başlar ve gün içinde daha çok karbonhidrat tüketmeye başlar. Stres düzeyi yüksek olur. Stresin yönetilmesi gerekir. Stres yönetimi iyi değilse, vücut o anki ödül olarak en yakınında bulunan abur cuburlara veya tatlılara yönelecektir. Stres yönetimi ve uyku düzeni bizim için çok önemlidir. İstediğiniz kadar diyet yapın, istediğiniz kadar egzersiz yapın, ancak uyku düzeninizi ve stres yönetimini kontrol altına alamazsanız, yavaş yavaş diyetiniz bozulacaktır. Diyetinizi stabil ve sürdürülebilir kılmak için uyku ve stres yönetimi sorunlarını çözmeniz gerekmektedir. Mümkünse gece 12'den sonra yatağa girmemeye dikkat edin, çünkü gece 12, melatoninin en fazla yükseldiği ve bizi uykuya hazırlayan sirkadiyen ritmi hazırlayan zamandır. Bu yüzden melatonini kaçırmamak önemlidir. Eğer gece 3.00'te yatarsanız ve sabah 10.00'da kalkarsanız, yine 7 saat uyumuş olursunuz, ancak melatoninin faydasını göremezsiniz; biyolojik saatiniz bozulmaya başlar ve uykudan yeterince fayda göremezsiniz. Bu yüzden uyku düzeni kadar uyuduğunuz saat de önemlidir. Gece 12'yi geçmemeye özen gösterin.”

 İnternet Editörü
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.