8.Kent Araştırmaları Kongresi: Türkiye ve Ankara'nın 100 yılı…

HABER VE FOTOĞRAF: SAMET EKER

Cumhuriyetin 100. Yılı kapsamında Ankara’nın ve Türkiye’nin birçok noktasında etkinlikler düzenleniyor ve ikinci 100 yılın temelleri atılıyor. Bu kapsamda Kent Araştırmaları Enstitüsü öncülüğü ve TOBB ETÜ Üniversitesinin kongreye verdiği destekle TEPAV’da 8. Kent Araştırmaları Kongresi bugün başladı.

Kent Araştırmaları Enstitüsü Genel Direktörü Emir Osmanoğlu şöyle konuştu:

''İnsan ve mekan listesinin en geniş göstergesi olarak tarih boyunca yaşamın yaşadığı değişimlerin insan arasında oluşan köprüyle Cumhuriyet iklimiyle birlikte karşılaşmıştır. Bu karşılaşma bağlam içerisinde hem mekansal hem toplumsal hem de bireysel açıdan çok ayırt edici bir nitelik taşımaktadır.

Ulus devlet süreciyle birlikte Cumhuriyet fikri, mekan kullanımını özgürleştirdiği etkisiyle kamusal yapıları şekillendirdiği gibi bireyin toplum ve devlete karşı konumunu da güçlü bir şekilde dönüşüme bırakmıştır. Bu dönüşüm kimi zaman modern bir gereklilik olarak topluluğa tek seçenek namında sunulmuş, zamanın ruhu tarafından dayatılmış, kimi yerde de toplumu engellenemez, önüne geçilemez, arzusu olarak tarih sahnesine çıkmıştır.

Türkiye Cumhuriyeti'nin 1923 yılında kuruluşuyla birlikte mimarlık düşüncesi ve pratikleri kentin planlaması ve şekillenmesi, kentsel alandaki insani durum ve risklerle birlikte yönetimsel düşüncede de köklü değişimler meydana getirmiştir. 8. Kent Araştırmaları Kongresi’nin hazırlık süreçlerine başladığımızda amacımız yüz yıllık Cumhuriyet birikimini, gerçek bağlamı içinde ele alarak bütün imkan ve imkansızlıkları, hülyası ve heyecan umudu ve korkusu ile mimarlık, planlama, kentleşme ve yerel yönetimler alanında yeniden bir zamanı kurma deneyimine ilişkin bilanço çıkartmaktı.''

Prof. Dr. Metin Şenbil açılış konuşmalarında katılımcılara Cumhuriyet’in planlama dönemlerinden bahsederek nüfusun yoğunluğuna ve günümüzde artan nüfusla beraber yeni planların yapılmasının gereksiniminden bahsetti.

Anadolu topraklarındaki şehirlerin durumuna yönelik konuşan Şenbil, Anadolu’daki toprakların aynı durduğunu ve Türkiye’nin ikinci yüzyılında uygun politikalar ilerletilmesi gerektiğinden bahsetti.

TOBB ETÜ Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. T. Nur Çağlar: ''Üç gün boyunca Cumhuriyet'imizin geçen 100 yıllında deneyimlerimizden öğrendiklerimizi ve gelecek yüzyıla yönelik hayallerimizi tartışıyor olduğumuz bir gün olacak. Başka bir deyişle Cumhuriyet'imizin gelecek 100 yıllık mimarlık planlama, kalkınma, eğitim ve kültür deneyiminin mirasını eleştirel bir bakış açısıyla yeniden değerlendiriyor olacağız. Bu projenin bir parçası olmaktan son derece mutlu ve gururluyum.'' dedi.

Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok, Türkiye 100 yılında Gazi Mustafa Kemal ve silah arkadaşlarını anarak sözlerine şu cümleyle başladı: ''Her alanda bir Atatürk görüyoruz. Ülkelerin tekamülü, şehirlerin medeniyetinden geçer. Kızılay’daki Bulvarı '200 metre yapın!' diyor ama şimdiye baktığımızda kaldırım dahil 100 metre. İşte bu ileriyi ve geleceği görmektir. Şehircilik açısından bu 100 yılı iyi değerlendiremedik. 1950’den itibaren yaşanan göçler ve gecekondu yaşamı ile beraber yaşam çok zor geçti. Altyapı, kanalizasyon, elektrik ve su olmadan insanlarımız çok etkilendi. Hiçbir sosyal ve kültürel tesis yok. Okul yok. Halbuki bakir bir Anadolu, ülke planlamasını yapacağımız çok planlı kentler, kendi kimliği olan, kültürü olan, ruhu olan, kendi içinde olan, kent estetiği olan şehirleri bir araya getiremedik ve bunu başaramadık.''

TOBB ETÜ Rektörü Prof. Dr. Yusuf Sarınay, ev sahibi olarak şöyle konuştu: “Cumhuriyet'imizin 100. yılında kent konulu bu kongrede 140’ın üzerinde sunum ve tartışma olduğunu görmek, gerçekten Türkiye ve kentleşme açısından çok büyük bir mutluluk. Alanında bir çok uzmanımız kongre boyunca eğitimden kültüre, mimarlıktan planlamaya, konuttan kente, bireyden kamuya kadar çok sayıda başlıkla Cumhuriyet'imizin ilk 100 yılında ki bilgi ve birikimi değerlendirecekler. Bununla beraber gelecek yıl için yeni fikirler ve bilgiler sunacaklar.

Cumhuriyet'imizin 100 yıllık birikimi üç gün boyunca farklı uzmanların perspektifi ile değerlendireceksiniz. Esas önemli olan gelecek yüzyıllara yönelik fikirler, öneriler tartışılacak olması. Hayal gücümüzün sınırlarını zorlayan bugün için imkansız diyebileceğimiz projeler paylaşılacak.”