Anadolu adı nereden geliyor? Hikayesi ve rivayetleriyle: Kırmızı Ebe efsanesi

Ankara Türkiye’nin başkenti olduğu gibi Anadolu’nun da merkezinde olmasıyla büyük bir öneme sahiptir. Ana, dolu efsanesinin geldiği Kırmızı Ebe’de Ankara’nın Kızılcahamam ilçesinde bulunmaktadır. İşte Anadolu’nun hikayesi ve Anadolu isminin tarihi..

Anadolu adı nereden geliyor? Hikayesi ve rivayetleriyle: Kırmızı Ebe efsanesi
Yayınlanma:

ÖZEL HABER: MUHAMMED AYBER

Anadolu tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış ve farklı isimlerle anılmıştır. Anadolu kelimesinin kökeni eski Yunanca'ya dayanır. 'Anatolē' doğu veya güneşin doğduğu yer anlamına gelmektedir.

Hitit İmparatorluğu'nun Hatti olarak adlandırırken, Persler, bu coğrafyayı 'Anatolia' olarak adlandırmış, Roma İmparatorluğu’nda ise bölge 'Asia' olarak anıldı. Daha sonra Bizans İmparatorluğu tarafından 'Anatolia' olarak adlandırıldı.

Fetihler beraberinde efsaneleri ve kahramanlarını oluşturmaktadır. Anadolu isminin efsanesi de Kırmızı Ebe’dir.

Kırmızı Ebe, Türk halk kültüründe önemli bir figürdür. Kırmızı Ebe, geleneksel Türk doğum kültüründe yer alan bir kadındır. Doğum sırasında annelere yardım eden, yeni doğan bebeği kabul eden ve annenin iyileşmesine yardımcı olan bir figürdür. Kırmızı Ebe adını, giydiği kırmızı kıyafetlerden almaktadır. Geleneksel olarak doğum yapacak kadının yanında bulunur ve hem fiziksel hem de duygusal destek sağlamakla görevlidir.

KIRMIZI EBE'NİN HİKAYESİ

Anadolu isminin oluşması efsanesinde yer alan Kırmızı Ebe Ankara’nın Kızılcahamam ilçesinde Taşlıca köyünde oğlu Oruç ile yaşamaktadır.

Anadolu'nun İslam-Türk ülkesi haline gelmesine katkıda bulunan Anadolu Selçuklu Devleti Hükümdarı Alâaddin Keykubat, kendisinden önce başlatılan fetih seferlerine devam ederken, Başköy Rum kalesini fethetmek üzere yol üzerinde bulunan Taşlıca köyüne uğrar.

Kırmızı Ebe, Türk askerlerini güler yüzle karşılar ve onlara taze ayran ikram etmek ister. Yayıkta yeni çalkadığı taze ayranı, oradaki taş oluğa döker. Tüm askerler hem ayran içmek hem de kaplarını doldurmak için sıraya geçer. İçtikçe ve kaplarını doldurdukça, taş yalaktaki ayranın tükenmediğini fark ederler.

image0024.jpg

Ayran içip kaplarını dolduran askerlerle Kırmızı Ebe arasında şu diyalog yaşanır:

-Doldurun Gazilerim,

-Doldur Ana,

-Doldurun yavrularım,

-Ana, dolu

Bütün bir orduyu, bir bakraç ayran ile doyurduğu, Sultan’ın kulağına gider ve Kırmızı Ebe’yi huzuruna davet eder ve bulunduğu yeri oğlu Oruç Gazi’ye ve Kırmızı Ebe’ye yurtluk olarak verir.

 Haber Müdürü
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.