Ankara Minibüsçüleri: "Mesleğimiz yok olma tehlikesiyle karşı karşıya"
Köklü bir geçmişe sahip, Başkent’in merkezinde Güven Park’ta vatandaşa hizmet sunmaya devam eden minibüsçülük sektöründe çalışanlar, pandemi ve ekonomik kriz sonrası yaşanan sıkıntılardan dert yandı.
ÖZEL HABER: SÜMER TAŞKIRAN
Minibüsçüler, araç fiyatlarındaki yükseklik, akaryakıt fiyatlarındaki artış ve destek eksikliği nedeniyle mesleğin yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu söyledi.
Ankara Kızılay, Güvenpark Sokullu durağında 25 yıldır minibüs işleten İbrahim Gökdemir, pandemi ve ekonomik kriz sonrası sektörde ciddi sıkıntılar yaşandığını belirterek, "Pandemiden önce herkes gibi bizim de işlerimiz iyi denecek seviyedeydi. Şu anda pandemi sonrası insanlar toplu taşıma araçlarına biraz daha farklı bir gözle bakıyor. Şu anda güçlükle devam eden işimizi arttırmaya yönelik çabalarımız var fakat maalesef destek olmadan zorlanıyoruz. Minibüsçülük Kızılay Güvenpark'ta şu anda rolantide seyrediyor" dedi.
PANDEMİ VE EKONOMİK KRİZ SONRASI BU SEKTÖRDE CİDDİ SIKINTILAR YAŞANIYOR
İstanbul'da minibüsçülük sektörünün Ankara'dan farklı olduğunu belirten Gökdemir, "İstanbul biraz farklı nüfusuyla orantılı. Ankara ise memur şehri. Sabah 7-9 akşam 5-7 arası yoğunluk oluyor. Başkent’te çalışma düzenimiz bu şekilde.
Ankara’da 25’in üzerinde hat ve bu hatların içinde çalıştığı en az 7-8 mahalle var ki, buda en az 250’in üzerinde mahalleye hizmet vermek anlamına geliyor" diye konuştu.
Eskiden bu mesleğin babadan oğula geçtiğini belirten Gökdemir, "Şimdi kimse tercih etmiyor. Ben babamdan aldım ama çocuklarıma yaptırmayacağım" diyerek mesleğin zorluklarına değindi.
Devlet yetkilileri ve belediyeden destek talebinde bulunan Gökdemir, "Sağ olsun Belediyemiz bizi pandemide hep destekledi. Maske, dezenfekte, maddi destek verdi. Güven Park'ta bize yer alanı açtı, imkan sağladı. anadolugazete.com.tr aracılığıyla kendilerine bir kez daha ediyoruz ama bizim rekabet etme şansımız kalmadı. Pandemi ve ekonomik kriz sonrası sektörde ciddi sıkıntılar oldu. Arabalarımızın bütün giderleri devasa seviyede. Şimdi yeni bir araba almak istesek en ucuz araç 1 milyon 500 bin TL, bir lastik 3 bin TL, 6 lastik ve 18 bin TL, kasko 50 bin TL, yani bizim giderlerimiz artık çığırından çıktı. Kazan kazan olmalı yani siz de kazanacaksınız, vatandaş da iş görecek, belediye de hizmet etmiş olacak" ifadelerini kullandı.
BİR BABALIK DAHA BEKLİYORUZ
Minibüsçü camiası olarak sadece rekabet koşullarının oluşmasını istediklerini belirten Gökdemir, "Şu anda bu meslek dalı kapanmak üzere. Bu meslek dalını yaşatmak için devlet yetkililerimiz ve belediye burada bize yardımcı olmak zorunda. Aksi takdirde kaybolacağız. Gerekiyorsa biz de taşın altına elimizi koyalım, büyüklerimiz yardımcı olsun hep beraber bu mesleği yaşatalım, yürüyelim hizmet edelim. Başka bir sistem olabilir, başka bir öneriyle yapılabilir. Her türlü fikre açığız yeter ki bu mesleği yaşatalım" dedi.
"KALICI ÇÖZÜM İSTİYORUZ"
Gökdemir, Ankara Büyükşehir Belediyesi sayesinde Güven Park'a geri döndüklerini belirterek, "Bunu inkar etmiyoruz, sadece bir babalık daha bekliyoruz. Şu an bu meslek dalı ve 500 esnaf yok olma tehlikesi ile karşı karşıya. Talebimiz yetkililer tarafından geçici değil, köklü çözüm getirilmesi. Bu kalıcı çözümü de Mansur Bey'in ve devletin bize sağlayacağını düşünüyoruz" diye konuştu.
GELİR DÜŞÜNCE ARAÇLARIMIZI YENİLEYEMİYORUZ
Ankara Kızılay-Sokullu durağında 32 yıldır minibüs işleten İlhan Doğan, "Pandemiden önce iyi denecek seviyedeydi işlerimiz. Şimdi ise yolcularımız eridi. Gelir düşünce araçlarımızı yenileyemiyoruz. Bu da bizim için büyük bir problem. Sonuçta can taşıyoruz. Belediye Başkanımızı seviyoruz, sağolsun bize hep destek verdi ancak şu an mesleğimiz yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Bu hususta da desteğini bekliyoruz" dedi.
Doğan, belediyenin minibüslere eşit şartlarda destek vermesi gerektiğini belirterek, "Biz de ya belediyenin toplu taşımada bu kart sistemine entegre olalım ya da halk otobüsleri de bizim gibi paralı taşsın ki rekabet oluşsun. Rekabet etme koşulumuz kalmadıkça siliyoruz, minibüs siliniyor. Biz vatandaşa verilen her sosyal hizmetin arkasındayız. Elbette vatandaşlarımız iyi hizmet alsın. Belediyenin vatandaşın yararına aldığı her kararı destekliyoruz ancak bu süreçte bize de eşit koşullar sağlanıp, mesleğimizin sürekliliğini ve vatandaşa hizmet vermek için gerekli koşulların sağlanmasını istiyoruz" diye konuştu.
TENTE VE YÖN LEVHALARI TALEBİ
İşletmeci İlhan Doğan, duraklarda bekleyen yolcuların hava koşullarından olumsuz etkilendiğini belirterek, belediyeye taleplerini iletti.
Doğan, "Sıcaklarda güneş altında, soğuklarda kar ve yağmur altında bekleyen yolcularımız var. Yenge veya yanları açık çadır tarzı bir şey olursa yolcularımız hem sıcaktan hem de soğuktan korunmuş olur. Ayrıca, duraklarda yönlendirme levhaları da olursa, yolcularımız gidecekleri yeri daha kolay bulabilir" önerisinde bulundu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.