Ankara ürünleri dünyaya açılıyor
Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, Ankara ürünlerinin dünyaya açılacağını söyledi
Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, ATO olarak 19-20-21 Eylül tarihlerinde ikincisini gerçekleştirecekleri "Uluslararası Coğrafi İşaretli Ürünler Zirvesi"ile Anadolu’nun yöresel ve geleneksel ürünlerini dünyaya açacaklarını söyledi.
ATO Başkanı Baran, “II. Uluslararası Coğrafi İşaretli Ürünler Zirvesi” öncesinde, coğrafi işaret tescilli ürün konusuna dikkat çekmek, Ankara’nın coğrafi işaret tescili almış ürünlerini tanıtmak ve ATO’nun Ankara’yı coğrafi işaret tescilli ürün pazarı haline getirmeye yönelik çalışmaları hakkında bilgi vermek üzere bir basın toplantısı düzenledi. Ankara’nın coğrafi işaret tescili almış ürünlerinin sergilendiği toplantı, ATO Yönetim Kurulu ve Meclis Üyelerinin katılımıyla 30 Ağustos Zafer Parkı’nda gerçekleştirildi. Toplantıda konuşan ATO Başkanı Baran, yöresel ve geleneksel ürünlerin coğrafi işaret tescili almasının öneminden bahsederek, üreticiyi ve tüketiciyi koruyan coğrafi işaretin ürüne katma değer sağladığını, üretimi ve istihdamı artırarak kırsal kalkınmayı desteklediğini söyledi.
Ankara’nın coğrafi işaret tescili alan 12 ürününü anlatan Baran, bunlardan Ankara simidi, Ankara tavası, Ankara döneri ve Ankara erkeç pastırması için tescil işlemlerinin Ankara Ticaret Odası tarafından gerçekleştirildiğini kaydetti.
Başkent’in ünlü Çubuk Turşusu’nun eskiden evlerde yapıldığını hatırlatan Baran, Coğrafi işaret tesciliyle birlikte üretim ve pazar ağının genişlediğini ve ABD başta olmak üzere AB ülkeleri ile Güney Amerika, Dubai, Katar gibi ülkelere ihraç edildiğini ve 6 bin kişiye de istihdam sağladığını dile getirdi.
Çubuk’un diğer tescilli ürünü Agat Taşı’na da değinen Baran, insan sağlığına zararsız bir iç dekorasyon malzemesi olarak kullanılabilecek bu taşın, 2 milyon ton rezervi bulunduğunu ve dünya piyasasında ton başına 5 bin dolar değere sahip olduğunu söyledi.
-Cİ ÜRÜNLERLE ULUSLARARASI TİCARETTEN PAY ALMAK MÜMKÜN-
Türkiye’nin dört bir yanından toplam 436 ürününün hâlihazırda coğrafi işaret tescili aldığını kaydeden Baran, “Bunlardan üçü, Malatya Kayısısı, Gaziantep Baklavası ve Aydın İnciri, Avrupa Birliği’nden de tescil aldı. 15 ürün için de tescil almak üzere AB’ye başvuru yapıldı. Bu gayretler çok önemli. Coğrafi işaret tescili sayesinde yerel ürünler marka değeri ve pazarlama gücü kazanıyor. Dünyada bu şekilde yaklaşık 10 bin ürünün 200 milyar dolarlık bir pazar büyüklüğüne sahip olduğu belirtiliyor. Ticaret savaşlarının giderek şiddetlendiği günümüzde savaş konusu olmayacak ürünlerle uluslararası ticaretten aldığımız payı artırmak mümkün” dedi.
İtalya’nın coğrafi işaretli parmesan peynirinin yıllık 2,5 milyar avroya sahip olduğunu ve 50 bin kişiye istihdam imkânı oluşturduğunu bildiren Baran, “Türkiye neden bu alandan fayda sağlamasın? Ayvalık zeytinyağından Gemlik Zeytini’ne, Pervali Balı’ndan Kars Kaşarı’na kadar Türkiye’nin dört bir yanında 436 ürünümüz coğrafi işaret tescili almış durumda. Bu ürünlerimizin dörtte biri Avrupa Komisyonu tarafından tescil alsa, yıllık 20 milyar avro civarında bir ihracat katkısı sağlayacağı hesaplanıyor. Ülkemizin tarım ürünleri ihracatının 6 milyar dolar civarında olduğu düşünülürse bu rakamın önemi daha da ortaya çıkacaktır. Dolayısıyla, coğrafi işaretli ürünler pazarında yer alabilmemiz için sistematik bir çalışmayı hayata geçirmemiz gerekiyor” diye konuştu.
Ankara Ticaret Odası olarak Coğrafi İşaretli ürünler Zirvesi’ni neden düzenledikleri konusunu da anlatan Baran, Hollanda’nın Aaslsmeer şehrinde bulunan çiçek borsasını örnek vererek, dünyanın pek çok bölgesinden getirilen çiçeklerin burada satıldığını ve dünya ihtiyacının yüzde 60’ının bu borsada karşılandığını bildirdi ve “Ortak hareketten nasıl bir gücün ortaya çıkacağının en iyi örneği Aaslsmeer’deki bu çiçek borsasıdır” dedi. Baran sözlerini şöyle sürdürdü:
“ Ankara Ticaret Odası olarak, Türkiye’nin ikinci büyük odası ve sivil toplum kuruluşu olarak, yerel değerlerimizin ekonomiye kazandırılmasını kendimize dert ediniyoruz. Çünkü Başkent Ankara’dan coğrafi işaretli ürünlerin tamamını dünya pazarına sunmak, Erzurum’daki, Kars’taki veya Bingöl’deki bir üreticimizin coğrafi işaret tescilli ürününü bulunduğu noktadan pazarlamasından çok daha kolay ve etkili. Ankara hem Türkiye’nin başkenti olması, hem haritanın ortasında yer alması nedeniyle coğrafi işaretli ürünler pazarı kurulması için uygun bir yerleşim yeri. Tüm yolların kesişme noktası, hızlı trenin merkezi. Üç yıldır yurt dışına direkt uçuşların artması için uğraşırken amacımız sadece turistik seyahat değildi. Ulaşım geliştikçe ticaret de gelişiyor. Anadolu’nun en ücra köşesinde üretilen bir ürünü Ankara üzerinden dünyaya pazarlamak mümkün. Ülkemizin tamamının üretimini geliştirecek bu gelişme Ankara ve Ankara Ticaret Odası üyelerinin de ticaretlerini ve ticaretteki rollerini değiştirecek. Bu çalışma bizim üyelerimize yeni iş alanı açma vizyonumuzun da bir kanalı durumunda. Bu zirve ve zirvede yer alacak fuar, coğrafi işaretli yöresel ürünlerimizin yüksek ekonomik değere kavuşması ve uluslararası pazara sunulması adına atılmış önemli bir adımdır. Coğrafi İşaretli Ürünlerin vatandaşa 12 ay boyunca satılabilmesi için gerekli alanla ilgili çalışmamız var. Bu satış merkezini oluşturduğumuzda Ankara “Anadolu’nun Dünyaya Açılan Kapısı” misyonuna ulaşacaktır. “
-ZİRVE AÇILIŞINI EMİNE ERDOĞAN YAPACAK-
Baran, 19 Eylül’de başlayacak ve üç gün sürecek “2. Uluslararası Coğrafi İşaretli Ürünler Zirvesi”nin açılışının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan tarafından yapılacağını bildirdi. Baran, zirvenin “Anadolu’dan Dünyaya” temasıyla gerçekleşeceğini kaydetti.
Ankara’nın coğrafi işaret tescili almış ürünlerinin sergilendiği toplantının ardından ATO Başkanı Baran, ATO tarafından coğrafi işaret tescili alınan Ankara Döneri tezgahının başına geçerek, döner kesti ve dağıttı. Toplantıda Ankara Kulübü Derneği seğmenleri bir de gösteri gerçekleştirdi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.