Anadolu'nun hafızasını barındıran Ankara Vakıf Eserleri Müzesi büyülüyor
Ünlü eserlerin yer aldığı Ankara Vakıf Eserleri Müzesinde, Anadolu'nun hemen her dönemine ışık tutan halılar, kapı sanatları, padişah vakfiyeleri; kilim, hat, çini, maden ve birçok eser sergileniyor.
ÖZEL HABER: AYBALA ALMİNA MELEK
Mustafa Kemal Atatürk ve Adliye Vekili Mahmut Esat Bozkurt’un girişimleriyle, savcı, yargıç ve hukuk memuru gibi hukuk adamı yetiştirmek amacıyla Ankara’da 1925 yılında Adliye Hukuk Mektebi kuruldu. Atatürk’ün 5 Kasım 1925’te yaptığı konuşmayla açılan Ankara Hukuk Mektebi, 1940 yılında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi adını aldı.
Başlangıçta “Telgrafhane” olarak bilinen binada faaliyet gösteren okul, 1927’nin sonunda Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından bugünkü Kültür ve Turizm Bakanlığının kuzeyinde büyük bir ilkokulun inşasına başlanmasıyla yeni yerine taşındı. 1928 yılında bu bina Hukuk Mektebi’ne tahsis edildi.
1928-1941 yılları arasında Hukuk Mektebi olarak kullanılan ve günümüzde müze binası olarak bilinen yapı, daha sonra Ankara Kız Sanat Mektebi, Yüksek Öğrenim Vakıf Kız Öğrenci Yurdu ve Erkek Öğrenci Yurdu olarak hizmet verdi. Üst katları bir dönem Ankara Müftülüğü tarafından kiralanan ve bodrum katında aşevi bulunan bina, Nisan 2004’te boşaltıldı. Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından restorasyon yapılarak 7 Mayıs 2007’de Ankara Vakıf Eserleri Müzesi olarak yeniden açıldı.
Yığma kagir malzemeden yapılan ve bodrum üzerine zemin ve birinci kat olmak üzere üç katlı olan bina, simetrik bir plana sahip olurken sade cepheleriyle de dikkat çekiyor.
ZENGİN KOLEKSİYON VE ETKİNLİKLER
Ankara Vakıf Eserleri Müzesi’nde halı, kilim, ahşap, maden, çini, tekstil, deri ve el yazması eserler sergileniyor. 13. yüzyıldan 20. yüzyıla kadar tarihlendirilen 2 bin 669 eserden 236 adeti teşhir edilmektedir. Müze, müze müdürü, sanat tarihçileri, konservatörler, teberrükat saymanı ve güvenlik elemanlarıyla hizmet veriyor.
*Teberrükat: Cami ve mescitlerimizde mevcut olan, hayırsever kişi veya kuruluşlar tarafından bağışlanmış her türlü eşyaya.
Müze açıldığı 2007 yılından bu yana sürdürülebilirlik ve gelişme amacıyla çeşitli etkinlikler düzenlemeye devam ediyor.
2012 yılında Muse-Train Projesi kapsamında Diyarbakır Meryemana Süryani Kadim Kilisesi’ne ait el yazma eserler sergilenmiş ve dünya insanlarına sevgi ve hoşgörü mesajı verildi. Proje, uluslararası sergilerle kültürel anlayışa katkı sağladı.
Müzede yıl boyunca çeşitli sanat dallarına ait sergiler düzenlenirken ayrıca sanat tarihi ve konservatör öğrencileri için staj imkânı da sunuluyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.