Ankara’nın en büyük özel tiyatrolarından biri olan Perde Sanat Tiyatrosu’nun oyuncusu Mehmet Ali Çetintaş tiyatroyu anlattı
Ankara seyircisinin sevdiği özel tiyatrolardan biri olan Perde Sanat Tiyatrosu, yeni sezona ‘Bu Da Geçer Ya Hu’ oyunu ile damga vurdu. 'Bu Da Geçer Ya Hu' oyununun Süha’sı Mehmet Ali Çetintaş, özel tiyatronun zorluklarını, oyunculuk hayatını ve arka planı anadolugazete.com.tr’ye anlattı.
ÖZEL HABER: SAMET EKER
Ankara’nın en önemli tiyatrolarından biri olan Perde Sanat Tiyatrosu yeni sezonunda 'Bu Da Geçer Ya Hu' oyunu ve geniş kadrosu ile sanatseverlere tiyatroyu sevdirmeye devam ediyor. Tiyatro kadrosunda Süha karakteri ile yer alan Mehmet Ali Çetintaş, anadolugazete.com.tr’nin konuğu oldu.
“BENİ MUTLU EDEN NOKTA BURASI”
Kendinizden biraz bahsedebilir misiniz?
-Mehmet Ali Çetintaş: Doğma büyüme Ankaralıyım. Tiyatroya aslında kamera önü eğitimleri ile başladım. Üniversitede bu yolda yürümeye karar verdim. O dönem eğitim aldığımda film ve dizilere yönelik bir ilerlemeyle başlamıştım. Yaşadıklarımla beraber tiyatroyu izledikçe beni çektiğini ve bu yolda yürümek istediğimi fark ettim. İlk olarak Perde Sanat Tiyatrosu ile tanıştım. Caner ve İbrahim ile 2018 yılında Rulet oyunuyla başladık. Bu oyun ile beraber şunu anladım; aslında benim hep gitmek istediğim, beni saran ve daha çok mutlu eden nokta burasıymış. Kısa bir aradan sonra bu oyun ile direkt beraber başladık. Burada yüzbaşı Süha’yı canlandırıyorum. Tiyatro yapmadığım da kendi hayatımda ise mühendislik işiyle uğraşıyorum.
“SEVDİĞİNİZDE NELER YAPABİLECEĞİNİZİ GÖRÜYORSUNUZ”
Tiyatroya üniversitede nasıl karar verdiniz?
-Mehmet Ali Çetintaş: Üniversite ikide karar verdim ama tabii bunun bir de altyapısı vardı. İlkokulda bir tiyatro oyununda yer almıştım. Öğretmeninizin nasıl biri olduğu çok önemli veya size nasıl yol gösterdiği çok değerli. Ortaokulda Türkçe öğretmenimiz dersin belirli bir kesiminde doğaçlama yaptırırdı ve ben hiç çekinmeden hemen atılırdım. Böylece tiyatrodan hiçbir zaman kopmadım. Lisede biraz ara verdim ama üniversitede anladım ve sahne sanatına geri döndüm. Bir noktada sanat ama emek sarf ediyorsunuz. Normal bir işte çalışır gibi çalışıyorsunuz. Burası bana bir şeyi sevdiğinizde neler yapabileceğinizi ve uğruna kendinizden ne kadar fedakârlık edebileceğinizi göstermiş oldu.
“HER ŞEYDEN SORUMLUYUZ”
Özel tiyatrolarda maddi manevi yaşadığınız zorluklardan bahsedebilir misiniz?
-Mehmet Ali Çetintaş: Devlet Tiyatrolarından ayrı bir kulvarda gidiyoruz çünkü orada bir destek var. Burada bütün adımlarda başkalarına danışarak, öğrenerek ilerliyoruz. Bedenen ve ruhen galiba en çok yoran yer; dekor ve reji kısmı. Burada sadece tiyatroda oyunculuk yapmıyoruz. Dekorun nasıl olacağından rejide neler yapılacağına hep beraber bir noktaya getirmeye çalışıyoruz. Devlet Tiyatrosundaki bir oyuncudan böylelikle daha çok yoruluyoruz. Her defasında biz taşıyıp, söküp, takıp, onların hepsini yapıyoruz, oyun öncesinde bununla uğraşıyoruz. Her şeyden sorumluyuz. Artı olarak özel tiyatrodaki o keyfi biz daha çok yaşıyor olabiliriz.
“OYUNCULUK AÇISINDAN DEVLET TİYATROSU”
Özel tiyatrolar mı? Devlet Tiyatroları mı?
-Mehmet Ali Çetintaş: Devlet Tiyatroları dediğimiz gibi kalıplaşmış geliyor bana. Herkesin ne yapacağı belli ve kimse kimsenin işine çok fazla karışmıyor. Kendi açımdan düşünürsem daha az sorumluluk hissedeceğim bir yer olurdu. Ama burada her yerde olmak beni daha mutlu ediyor. Böyle emeğin sonuna kadar verilmesi, o zanaat kısmını sonuna kadar yaşamak, burayı kurmak bile bizim için bir zevk. Biz öyle bir araya geliyoruz ki oyundan önceki gün buraya geldik. Bu dekoru hep beraber kurduk ve orada hiçbir yerde eğlenmeyeceğim kadar eğlenmişimdir. Devlet Tiyatrolarında tecrübeli insanlarla oyuna yönelik düşünce yapısı, birikmişlikle beraber oyunculuk açısından büyük artısı olacağını düşünüyorum.
“CEVAP: HEPSİ”
Sanat sanat için midir? Sanat toplum için midir? Sanat sizin için midir?
-Mehmet Ali Çetintaş: Bence bu sorunun cevabı hepsi. Bunu ben de çok düşündüm. Bence bunun üçü de dahildir. Öyle bunu ayırmanın manası yok. Çünkü zaten geçmişten bugüne kadar sanatın her her dalı için bu yapıldı. Sanat hem benim için hem toplum için hem de sanat için. Çünkü sanat ancak böyle gelişiyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.