Ankara’nın ilk dünya mirası Gordion nerede? Gordion’un tüm özellikleri
Gordion Antik Kenti, yıllardır süren çalışma ve çabanın ardından UNESCO Dünya Mirası listesine alındı. Gordion, Türkiye’nin 25., Ankara’nın ise ilk dünya mirası oldu. Peki Gordion nerede? Gordion’da ne var?
ÖZEL HABER: ÖMERCAN ÖZMEN
Cumhuriyet’in 100. Yılı ve Ankara’nın Başkent oluşunun 100. Yılı müjdelerle geldi… Dünya turizminin parlayan yıldızı Türkiye’nin Başkenti Ankara da bu gelişmelerden nasibini aldı.
Ankara’nın tanıtımı ve keşfedilmesi için başta Kültür ve Turizm Bakanlığı, Ankara Valiliği, Ankara Büyükşehir Belediyesi, Ankara Ticaret Odası, Ankara Sanayi Odası ve Ankara Kent Konseyi’nin yürüttüğü çalışmalar sonrası bu tarihi yıl da gelen müjdeli haberler, Başkent’teki turizm potansiyelini yeniden gündeme getirdi.
Pek çok kişi Gordion ismini ilk kez duyarken; arama motorlarında; Gordion nerede?, Gordion’da ne var?, Gordion’un önemi nedir? gibi sorulara yanıt aradı.
GORDİON HAKKINDA HER ŞEY
Frig medeniyetinin başkenti olan Gordion, dünyanın ikinci büyük tümülüsü, dünyanın tek örnek ahşap mezarı, dünyanın en eski çakıl mozaiği, dünyada tümülüslerin en yoğun bulunduğu yer…
Ankara’nın 70 kilometre güney-batısında yer alan Gordion, ana yerleşim höyüğü, Sakarya nehri üzerinde (Klasik Sangarios, Hitit Sahiriya), Yassıhöyük köy arazisi içinde bulunuyor. Erken Tunç Çağı’ndan (MÖ 3. binyıl) Orta Çağ Dönemi’ne (MS 12. ila 13. yüzyıllar) uzanan bir yerleşim geçmişine sahip. Gordion, Frigya’nın ve muhtemelen bölgeye ilk kez Hitit İmparatorluğu'nun çöküşünden sonra, MÖ 12. yüzyılda gelen bir güneydoğu Avrupa halkı olan Friglerin siyasi ve kültürel başkenti olarak biliniyor. Frig kültürel varlığı, MÖ 4. yüzyıla kadar, 333’te Gordion’a gelen Büyük İskender’in fetihlerine kadar güçlü olmaya devam eder.
KAZILARI DURDURAN ÖLÜM…
Gordion’da ilk kazılar 1900 yılında Alfred Körte ve Gustav Körte tarafından yapıldı. 1950 yılında ise Pennsylvania Üniversitesi’nin desteğiyle Rodney S. Young’ın yönetiminde kazılara yeniden başlar. Young ve meslektaşları 1973 yılına kadar 17 kazı seferi yaptı. Ertesi yıl Young’ın ölümünden sonra kazılar 1988 yılına kadar durmuş ve bu sürede Mary M. Voigt saha yöneticisi olarak görev yaptı. Kazılar 2005 yılı boyunca periyodik olarak devam ederken, 2013 yılında yeniden başladı.
GORDİON’UN DİĞER ÖZELLİKLERİ
Gordion Ana Yerleşim Höyüğü, 13 hektarlık bir alanı kaplar ve 16,5 metre yükselir. Sakarya Nehri’nin taşkın ovasının üzerinde ve doğu-batı ölçüsünde yaklaşık yarım kilometredir. Young’ın kapsamlı kazıları öncelikle höyüğün doğu yarısında gerçekleştirilmiştir ve nihai hedef, MÖ 9. yüzyıla, erken Frig dönemine tarihlenen anıtsal bir Demir Çağı kalesinin ortaya çıkarılmasıdır. Güneydoğudaki devasa giriş kompleksinin yüksekliği 10 metreye dayanmaktadır ve Anadolu Demir Çağı’nın ilk anıtıdır. Kale içinde üç ana mahalle ortaya çıkarılmıştır. Bir ara duvarla ayrılmış iki açık avlu, bir ana salon ve antre veya sundurmadan oluşan megaron tipi büyük binalarla çevrilidir. Megaronlardan biri ana odasında çok renkli çakıllardan yapılmış desenli bir mozaik zemine sahip olmasıyla özellikle ayırt edilebilirdir; bu mozaik zemin, türünün bilinen en eski örneğidir. İki alanın birlikte Frig devletinin idari ve belki de dini merkezi olduğu düşünülmektedir.
GORDİON MÜZESİ DİKKATİ ÇEKİYOR
Avluların hemen güneybatısında, geniş bir caddenin karşısında iki uzun sıralı bina karşı karşıyadır. İçlerinde bulunan eserlerden bilindiği üzere, bu binalar devlet tarafından yürütülen tekstil ve gıda üretiminin büyük ölçekli merkezleridir. Erken Frig kalesinin büyük bölümü, MÖ 800 civarında meydana gelen büyük bir yangında yok olmuştur. Yanan binaların çok sayıda ve çeşitlilikteki içeriği, Frig tarihinin belirli bir gününde maddi kültürün canlı bir resmini verir. Gordion Müzesi’nde sergilenen öğelerden bir seçki, diğer dönemlere ait eserlerle birlikte görülebilir. Kalenin binaları, yapıları ortaya çıktıkları sırada bulundukları duruma geri döndürmeyi amaçlayan etkin bir mimari koruma programının odak noktası olmuştur.
DÜNYANIN AYAKTA KALAN EN ESKİ AHŞAP YAPISI…
Gordion civarında, Orta Anadolu’daki en büyük yoğunlukta, yaklaşık 150 toprak höyük veya tümülüs bulunmaktadır. Kazılanlar MÖ 9. yüzyıldan Helenistik döneme (MÖ 3. ila 2. yüzyıllara) kadar uzanır, ancak büyük çoğunluğu 6. yüzyıldan daha geç değildir. Frig kraliyetinin ve diğer seçkinlerin son dinlenme yerini belirleyen ve genellikle göze çarpan bir konumda bulunan tümülüsler, Gordion’a özgü bir manzara yaratacak şekilde bölgenin keskin doğal güzelliği ile harmanlanır. Tümülüslerin çoğunun yüksekliği 3 ila 12 metre arasında değişir, ancak diğerleri oldukça büyüktür. Bunların en yükseği, bugünkü yüksekliği 53 metre olan Midas Höyük Tümülüsü’dür. Bu tümülüs MÖ 740 civarına tarihlenen sağlam bir ahşap mezar odasını barındırır; mezar dünyanın ayakta kalan en eski ahşap yapısıdır ve bu haliyle, kendi içinde eşsiz bir kültürel varlıktır. Ana yerleşim tümülüslerinin çoğunluğu Ana Yerleşim Höyüğü’nün 3 kilometre yarıçapı içindedir; bunlar ve daha uzaktaki birçokları, Frig gücünün merkeziyle görsel teması sürdürmek istercesine yönetim merkezini görmektedir.
FRİGLERİN SİYASİ VE KÜLTÜREL BAŞKENTİ
Gordion antik çağın önemli halklarından Friglerin siyasi ve kültürel başkentidir. Antik dünyanın başlıca merkezlerinden biridir. Frig kültürünü anlamak için gösterge alanıdır. Erken Frig kalesinin binaları, İç Anadolu’nun Demir Çağı mimarisinin ilk vitrinini oluşturur. Gordion çevresindeki büyük tümülüs yoğunluğu eşsiz bir manzara yaratır. Tümülüslerin en büyüğü, dünyanın ayakta kalan en eski ahşap yapısını barındırır.
GORDİON İÇİN ÖNEMLİ KORUMA PROGRAMI…
Gordion Ana Yerleşim Höyüğü, çevresi ve 110 tümülüs, 1990 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 2863 sayılı Kanuna göre taşınmaz anıt ve I. ve III. derece arkeolojik sit alanı olarak tescil edilmiştir. Birkaç yıldır etkin bir mimari koruma programı yürürlüktedir. Sağlam ahşap mezar, sıcaklık ve nemdeki değişimler için sürekli izlenmektedir. Bir alan ve bölge yönetim planı geliştirilmesi çalışmaları ileri bir aşamadadır.
ANADOLU’NUN DİĞER ÖRNEKLERİ…
9. yüzyıla ait erken Frig kalesinin özdeş örnekleri yoktur. Orta Anadolu Demir Çağı’na ait kazısı yapılmış diğer kaleler arasında Çorum’daki Boğazköy / Hattuşa ve Yozgat’taki Alişar yer alır. Ancak her iki örnekte de Demir Çağı binaları Gordion’daki kadar büyük ölçekli değildir. Yozgat’ta da Kerkenes Dağı’nda döneme ait anıtsal yapılar bilinmekle birlikte sayıları azdır. Tümülüsler Anadolu’nun her yerinde bulunur, ancak hiçbir yerde Gordion’daki kadar yoğun değildir.
GORDİON SİZİ BEKLİYOR…
Harika atmosferi, çok kıymetli müzesi ve eşsiz höyükleri ile Gordion Antik Kenti sizi bekliyor… Polatlı istikametinden ister anayol üzerindeki yönlendirme ile isterseniz de ilçe merkezinden giderek ulaşabileceğiniz Gordion, Ankara ve Türkiye için çok değerli bir hazinedir. Ankara ve Anadolu’nun eşsiz güzelliklerini önce biz fark etmeli, önce biz keşfetmeli ve bu çok önemli değerleri sıkı bir şekilde korumalıyız…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.