Beypazarı'nda halk doğa katliamına karşı mücadele ediyor
Ankara Beypazarı ilçesine bağlı olan 600 yıllık Doğanyurt Köyü, uzun yıllardır köylüler ve çevre örgütleri tarafından "Kalker Ocağı ve Kırma Eleme Tesisi" projesine karşı mücadele veriyor.
600 yıllık Doğanyurt Köyü, Ankara Beypazarı ilçesine bağlı bir yerleşim yeri olarak varlığını sürdürüyor. Yıllardır, bu köyde planlanan "Kalker Ocağı ve Kırma Eleme Tesisi" projesine karşı köylüler ve çevre örgütleri mücadele ediyor. Ancak son gelişmelerde köylüler, katılım toplantısına katılmamış ve projenin yok edeceği bir başka Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) sürecinin başlatılmasına itiraz etti.
Proje alanı, biyolojik çeşitlilik açısından zengin olmasına rağmen, ÇED sürecinden muaf tutuldu. Ancak köylüler ve çevre örgütleri, bu karara karşı açtıkları dava sonucunda zafer elde ettiler. Şirket proje alanını genişleterek yeniden ÇED başvurusunda bulundu.
Kamu Gündemi'nde yayınlanan habere göre, bölgenin sit alanı ilan edilmesi süreci devam ederken, projenin dinamitlerle bölgeyi yok edecek potansiyele sahip olması nedeniyle ÇED süreci de devam etmektedir. Köy sakinleri, akademisyenler ve çevre örgütleri, kurumların projeye "olumsuz" görüş bildirmesini ve projenin iptal edilmesini talep ediyor.
Doğanyurt, Türkiye’deki dört akbaba türünün aynı anda görülebildiği, geyik, vaşak, ayı ve kurt gibi 28 memeli türünün ve 21 endemik bitkinin yaşam alanı olan ender özelliklere sahip bir köy olarak biliniyor. Proje alanı milyonlarca yıl yaşında orman fosilleriyle kaplı. Uzmanlar hem doğa tarihi araştırmaları hem de biyolojik çeşitlilik için önemli olan bu alanın hemen koruma altına alınması gerektiğini ifade ediyor.
Doğanyurt Köyü, yaban hayatıyla iç içe yaşıyor. Köylüler yaralı geyikleri besliyor, yaban hayvanlarına zarar vermeden tarımsal üretim yapıyor. Yöre halkının mera alanı olarak kullandığı bölge tiftik keçisi yetiştiriciliği ve bal üretim merkezi olarak kullanıyor. Ceviz ve meyvecilik yapılan bölgede, Beypazarı’na hem yer üstü hem de yeraltı suyu sağlayan önemli su kaynaklarını da barındırıyor.
Köyde heyelan tehlikesi oluşturacak olan kalker ocağı proje alanı neredeyse köyün içine kadar girmiş durumda. Doğanyurtlular Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Adil Taşkıran, “Köyümüzü, meralarımızı ve kültürümüzü yok edecek bu projenin yapılmasını istemiyoruz. Biz çocuklarımızla köyümüze ve doğamıza sahip çıkıyoruz. Bu proje sadece bizim köyümüzdeki evlerimizi ve geçim kaynaklarımızı etkilemiyor. Su kaynaklarını ve havayı kirleteceği için tüm havzadaki tarımsal üretimi tehdit ediyor. Projeye karşı 55 mahalle muhtarıyla ortak imza topladık. Kimse kalker ocağı projesini burada istemiyor” ifadelerini kullandı.
Beypazarı’nda doğa katliamına sebep olacak projeye Kırsal Çevre Derneği, TEMA, Doğa Derneği, TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası, Mimarlar Odası gibi uzman kuruluşlar karşı çıkıyor.
10 yılı aşkın süredir bölgede araştırma çalışmalarını sürdüren Doğa Derneği resmi kurumları geri dönülemez bir yıkım olacağı konusunda uyardı. Doğa Derneği Başkanı Dicle Tuba Kılıç, “Türkiye’de tarımsal üretimin biyolojik çeşitliliği koruyarak yapıldığı nadir alanlardan birisi Doğanyurt. Burası binlerce yıllık hayvancılık kültürünün yaşatıldığı bir kadim üretim havzası ve uluslararası öneme sahip doğa alanı. Bu havzayı tehdit eden projenin ÇED başvurusu için olumsuz karar verilmeli ve proje hemen iptal edilmeli. Hiçbir taş projesi buradaki yaşamdan değerli değil” şeklinde konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.