Bu bölümlerden mezun olanlar ilk 6 ayda iş buluyor
Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Fatih Keskin, Ankara Üniversitenin birçok önemli markası olduğuna dikkat çekerek, bunlardan bir tanesinin de İletişim Fakültesi (İLEF) olduğunu dile getirdi. Keskin, iletişim fakültesindeki bölümlerde okuyan öğrenciler kendi bölümleriyle ilgili olarak okurken, staj yaparken veya en geç mezun olduğu ilk 6 ay içerisinde iş bulduğunu söyledi.
ÖZEL HABER: AYBALA ALMİNA MELEK
Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Fatih Keskin, anadolugazete.com.tr'ye verdiği röportajda, Ankara Üniversitesinin sahip olduğu önemli markalardan bir tanesinin de İletişim Fakültesi olduğunu belirterek, ders programlarının diğer fakültelerce örnek alındığını söyledi.
Keskin, iletişim fakültesindeki bölümlerde okuyan öğrenciler kendi bölümleriyle ilgili olarak okurken, staj yaparken veya en geç mezun olduğu ilk 6 ay içerisinde iş bulduğunu dile getirdi.
Prof. Dr. Keskin, Ankara İLEF'i "Yaşam, ciddiyet, donanım, yetkinlik, güven, etki, dürüstlük ve fark edilebilirlik aracılığıyla betimlenmektedir." diyerek, özetledi.
-Bir marka olan Ankara İLEF’i okurlarımız için hangi sözlerle özetlersiniz?
Cumhuriyet'in ilk üniversitesi olan Ankara Üniversitesinin birçok önemli markası vardır. Bu markalardan biri de İletişim Fakültesi yani İLEF. Bunun göstergelerinden biri üniversite yerleştirme sınavlarında üç bölümümüzün daima ilk üç sırada yer almasıdır. Sektör, Ankara dışında olmasına rağmen çok başarılı öğrenciler İLEF’i tercih etmiştir. Yine çok tanınan, sektörde önemli konumlarda görev yapan ve fakültesine bağlı, İLEF kültürünü yaşatan mezunlara sahibiz. Ders programlarımız diğer fakültelerce örnek alınmakta ya da öğretim elemanlarımızın çalışmalarına çok sayıda referans verilmekte. Önemli ve saygın uluslararası indekslerde İLEF hocalarını bulabilirsiniz. Bunların hepsi ve aynı zamanda fakültemizle ya da benimle etkileşime geçildiği her ortamda algılanma şeklimizdir. Her daim olumlu izlenimlere, geri dönüşlere tanık oluyoruz. İLEF ile bir araya getirilen niteliklere, İLEF üzerinden yaratılan kavrayışlara her yerde tanık olmaktayız. İLEF; yaşam, ciddiyet, donanım, yetkinlik, güven, etki, dürüstlük ve fark edilebilirlik aracılığıyla betimlenmektedir.
-Üç bölümden oluşan fakültenizde kaç öğrenci var? Her yıl kaç öğrenci mezun oluyor ve bu öğrencilerin sektördeki çalışma oranına ilişkin elinizde veriler mevcut mu?
Her bölümümüze ortalama 70 öğrenci kayıt yaptırmıştır. Toplamda bu yıl, 210 yeni kayıtlı öğrencimiz bulunmaktadır. Aktif olarak 1290 öğrencimiz bizimle birliktedir. Yine fakültemizde 70 civarında öğretim elemanı görev yapmaktadır. En çok ihtiyaç duyduğumuz öğretim görevlisi kadrosudur. Mezuniyet oranımız son üç yılda yüzde 70’in üzerindedir. Mezunlarımızın ilk iş deneyimlerini mezuniyetlerinden sonraki ilk 6 ay içinde edindiklerini biliyoruz. Yine öğrencilerimizin önemli bir kısmı sektörde kendine çok hızlı bir biçimde alan açabilmekte. Mezunlar Vakfımız yani İLEV ile birlikte mümkün olduğunca mezunlarımızı izlemeye, onlarla düzenli iletişimimizi sürdürmeye gayret ediyoruz. Bu bağlamda her yıl gerçekleştirdiğimiz buluşmalar ve etkinlikler söz konusu.
-Ankara İLEF’te yeni dönemde ne tür değişiklikler göreceğiz?
Burası köklü bir kurum. Aynen bünyesinde yer aldığı Ankara Üniversitesi gibi. 1965 yılından bugüne İLEF, iletişim alanında bir ekol kabul edilmektedir. Üniversitemize ve fakültemize özgü değerlerin devamlılığı bizim için çok önemli. Kurumsal ve akademik anlamda saygınlık, itibar ve başarı kadar yenilikçilik, uluslararasılaşma, paydaşlarımızla daha yakın ilişki kurma odaklı düşünmekteyiz. Özgün eğitim yaklaşımımız, nitelikli bilgi üreten akademik kadromuz, donanımlı öğrencilerimiz, atölyelerimiz, mesleki deneyim sunan staj programımız, mezuniyet tezi ve sektörle işbirliği projesi, güçlü yabancı dil eğitimi yalnızca değerlerimizi değil vizyonumuzu da biçimlendirmektedir. Bunlar İLEF’i tanımlayan ve bizi diğer fakültelerden ayıran niteliklerdir. Önümüzdeki süreçte dijitalleşme ve yeni teknolojik meydan okumaları yeniden ele almakta yarar var diye düşünüyorum.
-“Ankara Üniversitesinde teorik bilgiler öğretiliyor, uygulama zayıf kalıyor.” eleştirilerine yönelik neler söylemek istersiniz? Uygulamaya dönük ne tür çalışmalar var?
Bu tartışma yeni değil ve yalnızca bize özgü de değil. Hatırladığım kadarıyla ABD’de konuyla ilgili eğitim bilimci John Dewey’in 1904 basılan bir yayını bile var. Birçok çalışma teori-pratik arasındaki çelişkiye değinmiştir. Üniversite yaygın olarak teorinin gelişiminin merkezi olarak kabul edilir. Bu olmadan araştırma, eğitim-öğretim işlevleri ve buna yüklenen toplumsal beklentiler yerine getirilemez. Dolayısıyla aslında teori, bilimsel araştırma ve üniversite eğitimi arasında çok yakın bağlar vardır. Uygulama ise fikirlerin, kavramların veya teorilerin gerçekliğe pratik olarak aktarılması biçiminde anlaşılır. Daha önce teorik olarak geliştirilen bir şeyin uygulanması ve yürütülmesidir. Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesinin geleneksel olarak güçlü bir teori yöneliminin olduğu doğrudur. Ancak toplumsal beklentiler ve teknolojik gelişmeler İLEF’in özgün bir biçimde teori ve pratiği birlikte programlarında yürütmesine olanak tanımıştır. Bunu da yine öncü olduğumuz atölyeler başta olmak üzere sektörle ilgili projeler, mesleki deneyim olarak staj ya da bazı dersler içinde yürütülen çalışmalar aracılığıyla gerçekleştirmektedir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.