Kılıçdaroğlu: “Dışarıya karşı sözü dinlenen bir Türkiye olmak zorundadır“
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Haymana Muhtarlar ve Kanaat Önderleri" buluşmasına katıldı. Programda konuşan Kılıçdaroğlu, "Dışarıya karşı sözü dinlenen bir Türkiye olmak zorundadır“ dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Haymana Muhtarlar ve Kanaat Önderleri" buluşmasına katıldı. Programda konuşan Kılıçdaroğlu, "Dışarıya karşı sözü dinlenen bir Türkiye olmak zorundadır“ dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara’da bir otelde düzenlenen "Haymana Muhtarlar ve Kanaat Önderleri" buluşmasına katıldı. Bütçedeki rakamın bittiğini ve böyle bir şeyin Cumhuriyet tarihinde görülmediğini söyleyen Kılıçdaroğlu, “Gidiyorsunuz bakanlıkların çoğu kiralık binalarda. Niye bunlar kiralık binalarda, düne kadar kiralık binalarda değillerdi. Devletin bakanlıkları, genel müdürlükleri herkesin kendi binası vardı. Ama yapıyor birisi büyük binalar gel devlete o binayı boşalt, sana kiraya vereyim diyor. İsrafın bu kadar olduğu yerde dikiş tutmaz. Yılbaşında bütçe yaptılar yılın ortası oldu bütçedeki rakamların tamamı bitti. Şimdi yılın ortasında 2’nci kez yapıyorlar. Cumhuriyet tarihinde böyle bir şey görülmedi” dedi.
Demokrasinin temel taşının muhtarlar olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, muhtarlık kanununun çıkması gerektiğini söyledi. Kılıçdaroğlu şöyle devam etti:
“Aramızda muhtar kardeşlerim var. Biz muhtarları genellikle demokrasinin temel taşı olarak adlandırırız. Öyle söyleriz nedeni de şu; bu topraklarda yapılan ilk seçim bir muhtarlık seçimidir. Kastamonu’nun Taşköprü ilçesinde yapılan bir muhtarlık seçimidir. Muhtarlık kurum olarak güçlendirildikçe demokrasi güçlenmiş olur. Sizin hakkınızın hukukunuzun teslim edilmesi lazım. Köy tüzel kişiliklerinin iade edilmesi lazım. Köy tüzel kişiliklerinin korunması lazım. Dolayısıyla muhtarlık kurumunu güçlendirdiğimiz zaman her şey düzelir. Muhtarlık için yapacağımız ilk şey bir muhtarlık kanununa ihtiyacımız var. Bu konuda çalışma yaparken şöyle bir gerçekle karşılaştım. 82 ayrı kanunda 354 maddede muhtar adı geçer. Bir muhtarlık temel kanununun çıkması lazım. Muhtarlık kanunu çıkarsa muhtarın görevleri, sorumlulukları, yetkileri orada yer alır. Dolayısıyla muhtarda bilir ki benim kanunum budur diye. İkincisi muhtarlığı kabul etmiyor bugünkü mevzuat. Mesela bir belediye muhtarlarla işbirliği yapamaz yasaya göre. Çünkü siz kamu kurumu sayılmıyorsunuz. Milletvekilini seçen vatandaş sizi de seçiyor, onlar nasıl kamuda siz değilsiniz. Bunun kanunda düzeltilmesi lazım, birleşik oy pusulası gerekiyor.”
“Sosyal yardımlar muhtarlar eliyle dağıtılmalıdır”
Bir mahallede yaşayan vatandaşın halinden en iyi muhtarın anlayacağına dikkat çeken Kılıçdaroğlu, “Bir mahallede kimin zengin kimin fakir olduğunu en iyi muhtarlar bilir. Sosyal yardımları yapıyoruz, muhtarın çoğu zaman haberi olmuyor. Fakire gitmiyor. Eşit dağıtılması lazım, hakka hukuka uygun dağıtılması lazım. Bir başka ifademde belediye meclis toplantılarına muhtarlar katılamazlar. Sizin mahallenizle ilgili bir karar alınacaksa mutlaka o meclis toplantısına katılmanız, ayrıca söz sahibi olmanız lazım. Böylece mahallenizle ilgili alınacak karara belediye başkanı sizin görüşünüzü almak zorunda olsun” diye konuştu.
“Dışarıya karşı sözü dinlenen bir Türkiye olmak zorundadır”
Türkiye’nin bölgesinde itibarlı bir ülke olmasının zorunlu olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, “Türkiye bölgesinde itibarlı bir ülke olmak zorundadır. Dış politika bu bağlamda çok önemlidir. Dışarıya karşı sözü dinlenen bir Türkiye olmak zorundadır. Eğer dışarıya karşı sözü dinlenen bir ülke değilse dışarıya karşı ya 'burası Türkiye bugün söylerler yarın vazgeçerler' gibi bir algıyı oluşturursanız, bu ülkenin tarihine ihanet etmiş olursunuz. Bu ülkenin tarihi sıradan bir tarih değildir. Milli Kurtuluş Savaşı'nı verdikten sonra bütün İslam dünyasının milli Kurtuluş Savaşı verdiğini görüyorsunuz. Biz Cumhuriyeti kurduk ve o devletlerin tamamı Cumhuriyet oldular. Dolayısıyla biz hareketlerimizle, tutumumuzla, aldığımız kararlarla sadece kendimize değil, mazlum devletlere de örnek olan bir ülkeyiz. Bizim verdiğimiz milli Kurtuluş Savaşı'ndan sonra bütün dünya bize saygı duydu. Bir politikacı dış politika ile ilgili konuşurken kim olursa olsun boğazında dokuz düğüm olduğunu unutmamalıdır. Söylediği lafın nereye gideceğini iyi bilmelidir. İç politikada olduğu gibi üst perdeden atmamalıdır” ifadelerine yer verdi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.