Liman Yayınevi sahibi Şerikan Kara; “Eskiden kitap satarak para kazanırdık şimdi kitap basarak kazanıyoruz”
Artan kitap ücretleri ve Türkiye’de kitap okuma oranındaki düşüş sıklıkla gündeme geliyor. anadolugazete.com.tr’nin sorularını cevaplayan Liman Yayınevi sahibi Şerikan Kara, “Geçmişte yayın evleri kitap seçerdi. Bir kitap gerçekten kitap mıdır gerçekten bir şeyler anlatıyor mu yayınlanması gerekir mi buna yayın evi karar verirdi.” dedi.
ÖZEL HABER: MUHAMMED AYBER
Türkiye’de okuma oranlarının düşüşü çok konuşulmaya başlandı. Kitap ücretleri ve piyasada çok çeşitli kitapların bulunmasının kitap kalitesini düşürdüğü konuşuluyor. Liman Yayınevi sahibi Şerikan Kara anadolugazete.com.tr’nin sorularını cevapladı. Şerikan Kara özetle şu şekilde konuştu;
"ŞİMDİ HERKES KİTAP YAZIYOR"
“Geçmişte yayın evleri kitap seçerdi. Bir kitap gerçekten kitap mıdır? Gerçekten bir şeyler anlatıyor mu? Yayınlanması gerekir mi? Buna yayın evi karar verirdi. Yazarın getirdiği kitabı inceler, bakar, okur sonra karar verir ve baskı sürecine girerdi. Şimdi dijital sistem geliştikçe her şey çok çabuk tüketilmeye başlandığı için bu, kitap meselesinde de hayatın içerisine girdi. Şimdi herkes kitap yazıyor. Herkes bir şeyler yazıyor ve herkes bunların kitap haline gelmesini istiyor.
Kimisi şöyle düşünüyor; ‘Bir kitabım olsun da ismim bir yerlerde yazılı kalsın.’ Kitabın içeriğinin ne olduğu çok önemli değil. Bir kesim de var ki gerçekten böyle araştırıyor, inceliyor, okuyor, tecrübe ediyor. Hatta tecrübelerini yansıtıyor. Çok ciddi emekler harcayarak kitaplar ortaya çıkartıyor.
“ESKİDEN KİTAP SATARAK PARA KAZANIRDIK ŞİMDİ KİTAP BASARAK KAZANIYORUZ”
Piyasada çok fazla yayın evi oldu. Herkes yayıncı oldu. Herkes bir şekilde kitap çıkartmaya çalışıyor. Bir de ekonomik koşulların zorlamasıyla artık 'ücretli kitap basma' diye bir olay ortaya çıktı. Ücretli kitap basmada da amaç para kazanmaktır. Bunun yayıncı açısından önemi ise şu, eskiden kitap satarak para kazanırdık şimdi kitap basarak kazanıyoruz. Bu da doğal olarak birçok kitabın çıkmasına yol açıyor. Bunun sonucunda piyasadaki kitapların kalitesini düşürüyor. Zaten okuyucu kitlemiz zaten çok az Türkiye’de kitap okuma oranı çok düşük.
"GENÇ NESİL KİTAP KAPAĞINA BAKARAK KİTAP ALIYOR"
İnternet ve dijital ortamın gelişmesiyle artık yeni genç nesil kitap kapağına bakarak kitap alıyor. Kitabın içeriğine bakmıyor. ‘Güzel kapağı var mı? İçinde afiş var mı?’ Gençler özellikle buna bakarak kitap alıyorlar. Buda aslında bizim handikaplarımızdan birisi.
Şimdi iyi kitap aslında yayın evinin bakış açısıyla alakalı bir şeydir. Şimdi yayın evi kitap geldiğinde bir ön inceleme yapar. Editörleri kitaba bakar. Bunun yazım diline bakar, anlattığı konuya bakar, ne anlatıyor, gerçekten konu örgüsü var mı, örgüsü doğru mudur, değil midir? Bunların hepsine bakması lazım. Buna bakıp ondan sonra bir karar verir. Yani bu topluma bir şey katar mı, katmaz mı? İnsanlara bir şey verecek mi bu yoksa çok boş bir şey midir? Buna bir karar vermek lazım. Bunu da editörler yapar. Yayın evi editörü buna bir karar verir. Sonra da yayınlanıp yayınlanmayacağını yayın evi kurulu buna bir karar verir sonra da yayınlanır. Ama günümüzde açıkçası pek de böyle olmuyor.
“BU SENE 50 BİN YENİ KİTAP PİYASAYA GİRDİ”
Türkiye’de ortalama on bin civarında yayın evi var. Bir senede 50 kitap basan yayınevi de var, bin kitap, 2 bin kitap basan yayınevi de var. Mesela büyük yayın evleri artık çok seçicidir. Herkesin kitabını basmazlar. Başvuru yapanlara 6 ay 1 sene dönüş bile yapılmıyor. Yeni yeni yayınevi olanlar, küçük yayınevleri ise ne gelirse basar, ne gelirse kabul eder. Sanırım bu sene 50 bin yeni kitap piyasaya girdi.
Kitabın fiyatlanması tamamen kağıt ve baskıyla alakalı bir şeydir. Yani kitap fiyatı belirlerken yayınevinin giderlerini hiç hesaba katmıyoruz. Tamamen kağıt fiyatı ve baskı fiyatı. Bizim açımızdan bunlar maliyeti oluşturuyor. Türkiye’de kağıt üretimi yok. Hele kitap kağıdı hiç yok. SEKA satıldı biliyorsunuz. Ondan sonra biz artık kitap kağıdında dışa bağımlı olduk. Yurt dışından bize geliyor. Ve dolayısıyla yurt dışından gelen her ürün gibi bu da dövize bağlı. Euro ile alıyoruz kağıdı, Türk parası ile kağıt alamazsın. Günlük kura göre değişir.
“KİTABIN PAHALI OLMASININ TEMEL NEDENİ KAĞITTIR”
Kitabın pahalı olmasının temel nedeni kağıttır. Ve bu konuda devletin yayıncılara hiçbir destek yok. Yayınevlerine de hiçbir estetiği yok yazar desteği yok. Yani ülkemizde kitap okunsun diye devletin politikası da yok. Aslında devletin çok net bir şekilde böyle bir politika üretmesi lazım. Okumayı teşvik etmesi lazım. Ve bunun içinde kendisinin destek olması lazım. Devlet bile kitap alma konusunda çok böyle eli çok sıkıdır."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.