Organizasyon şirketleri 15 Temmuz’dan etkilendi
TG Organizasyon’un Sahibi Tugay Genç, 15 Temmuz Darbe Girişimi ve Reina saldırısı sonrası eğlence ve organizasyon sektörünün olumsuz etkilendiğini belirterek, insanlarda oluşan korku ve endişe sezonun sönük geçmesine neden olduğunu açıkladı.
Anadolu Gazetesi röportajları dizisine bu hafta genç, gözü pek ve girişimci organizasyon sahibi Tugay Genç konuk oldu. Soyadı gibi Genç yaşta bu işe soyunan ve cesur organizasyonlara imza atan Tugay Genç başarısının sırrını Anadolu Gazetesi muhabiri Oğuz Acar’a anlattı.
- Sayın Genç, sizi kısaca tanıyabilir miyiz?
- Tabi ki… Adım Tugay Genç, 26 yaşındayım. Ankara Bala Büyük Camili Köyü’ndenim. Keçiören’de ikamet ediyorum. Kırıkkale Üniversitesi Radyo Televizyon bölümünden mezun oldum. Bana yeterli gelmediğini düşündüğüm için, Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nü kazandım. Halen orada okumaktayım.
-Bu sektörde çalışma fikri nasıl oluştu?
-Eğitim hayatımı sürdürmek için, iş hayatına atıldım. Amcam Cevdet Genç yurt dışında bir organizasyon şirketinin sahibi. Ben de ondan ilham alarak kendi tırnaklarımla yalnız bir yerlere gelmeye çalıştım. Tesadüfen tanıştığım, yerel bir halk sanatçısını düğüne davet ettim. Beğenilince, benden sanatçı talebinde bulunuldu. Bir, iki, üç düğün derken Anadolu’nun ücra köylerine büyük otellerin konseptini götürmeye çalıştım. Çok az paralarla büyük risklerin altına girdim. 20 yaşında bir gence, sanatçının ve düğün sahibinin güvenmesi çok zor bir iş. İkna etmek zor oldu. 200-300 TL benim için büyük bir paraydı o zamanlar. 10 bin liralık bir işteki karım 200-300 TL oldu. Amaç kardan çok işi alıp yürütebilmekti. Aileden veya çevreden hiçbir şekilde yardım alamadım. Babam dahi boş işlerle uğraştığımı söylüyordu.
BANA VERİLMEYEN BURSLARI KENDİM KARŞILADIM
-Babanızın düşüncesi sonra değişti mi?
- Evet… Şimdi düşüncesinde ciddi değişiklik var. Anadolu insanı olarak biz kendi içimizden olan güçleri beğenmez, yadırgarız. Bizde memur olunduğu ve sigortalı işe sahip olunduğu zaman baş tacısınızdır. Biz kendi gençlerimizin bir yerlere gelmesine güvenemiyoruz. İstanbul’da müzik sektörüne yavaş yavaş girmeye başladım. Üç yıl BS organizasyon ismi altında çalıştım. Daha sonra insanlar bu işi kendi başıma yapamadığımı düşününce benim biraz zoruma gitti. Kendi başıma yapmaya karar verdim. TG Ajansı kurdum. Bu organizasyon işinin bana en önemli faydası, devletin bana vermediği veya bir iş adamının vermediği bursu kendi imkanlarımla karşılıyor olmamdır. Kendini bir müddet idama etmek için iş sahibi oldum. Gayet iyi bir şekilde ilerlediğimi düşünüyorum. Hedefim, İstanbul’un ve Türkiye’nin en iyi birkaç organizatörleri asına girmek. İlk 5’te olmak istiyorum. Ayrıca okuduğum bölümden dolayı medyayla da alakamı sürdürmek istiyorum. Ticarette de başarılı olacağıma inanıyorum.
İlk başlarda çocuk aklıyla deli bir cesaretim vardı. Belki ondan dolayı böyle bir işe kalkıştım. Hiçbir sahneci tanıdığım olmadığı halde, gidip bir sahneci buldum. Parayı almıştım. Hâlbuki hiçbir tanıdığım yoktu. Ancak çok şükür kriz anını iyi bir şekilde yürütebildim. Bana hayatta en çok şey kazandıran, girişimcilik ruhum oldu. Dayımız olmadığı için her şeyi kendi tırnaklarımla yapmaya çalıştım. Klasik bir Anadolu çocuğu olduğumuz için, ancak kendimizi ve ailemizi geçindirecek bir maddi imkanlara sahiptik. Çevremizde girişimci olup da yürüyen insanları görüp de ilham aldık.
40 KİŞİNİN HATA SORUMLULUĞU BİZDE
-Eğlence organizasyon sektörü zor bir sektör mü?
-Tamamen riskli bir sektör. Genç bir çift, hayatının en önemli gününü 26 yaşında bir gencin ellerine emanet ediyor. Kolay değil. Çok büyük organizasyonlar olmasa da, yaş ve imkan itibariyle benim için büyük bir risk. Çok farklı konsepte çalışıyoruz. Davul zurnasından, sanatçısına, çok farklı insanlarla bir arada oluyoruz. Bir günde belki 40 kişiyle muhatap oluyoruz. Bu 40 kişinin de hatasının sorumluluğunu üzerime alıyorum. Bu büyük bir sorun.
ALKOL CİDDİ BİR SORUN
-Karşılaştığınız başlıca sorunlar nelerdir?
-Önemli sorunlardan biri alkol olayı... Yerel düğünler yaptığımız için alkolden sonra işin rengi değişiyor. Yer yer siyasi sıkıntılar da yaşanabiliyor. İşim gereği a politik bir insanım. Siyasetle işim olmaz. Bu yüzden kürsülerde değil düğünlerdeyim. Müşterinin benden talep ettiği tarzda sanatçı getirmek zorundayım. Onlarda bütçesine göre daha yerel sanatçılar talep ediyor. Düğünlerin çeşidine göre Kürt müzisyenler getirmekteyim. Zaman zaman farklı algılamalara çekilmek istediğinde sorunlar yaşıyoruz. Bazı düğünlerde gençlerin gaza gelip farklı davranmaları gibi sorunlar ortaya çıkabiliyor. İşimizi siyasete bulaştırmak isteyen çok insanla karşılaştık. Ben her zaman söylemişimdir, benimle çalışan her sanatçıya söylemişimdir; “Burası siyaset yeri değil, düğündür. İnsanları eğlendirmek için çalışacaksın. Siyaset meydanı değildir. Düğün düğündür” Hiçbir düğün sahibinin ve ev sahibinin düğünü siyaset aracına çevirmesine karşıyım.
15 TEMMUZ OLAYLARI VE SEKTÖR
15 Temmuz olayları sonrasında kaporasını aldığımız birçok düğün vardı. Çok şükür o gün herhangi bir düğünüm yoktu. Sonrasına 15-20 düğünümüz vardı. İlk başta iptal kararı almamakla beraber, telefonlar gelmeye başladı. Hemen cevap vermedim. Olayları izleyip, gerçekleşmeyen bir darbe girişimi olduğu anlayınca, herkese toplu mesaj yöntemiyle cevaplar verdim. OHAL ilanıyla birlikte birkaç arkadaşımı aradım. OHAL’den dolayı bir sıkıntı yaşanıp yaşanmayacağı konusunda bilgi aldım. Sakıncalı bir durum olmadığını anlayınca düğünlerimi yapmaya karar verdim. Ama daha temkinli davranmaya başladım. Özel güvenlik görevlileri götürmeye başladım yanımda. Sivil giyimli olan bu arkadaşların herhangi bir propagandaya izin verilmemesi konusunda işi sıkı tuttum. Düğün sahipleriyle konuştum. Onlardan kaynaklı oluşabilecek hiçbir sorumluluğu kabul etmeyeceğimi başta konuştum. 15 olayı tabii ki bizi etkiledi. İnsanlarda oluşan korku, sanatçı talebinde ve organizasyon kalitesinde düşüşe neden oldu. İnsanlar daha basit bir şekilde düğünlerini atlatma taraftarı oldu. Doların da beraberinde yükselmesi organizasyonumuzu etkiledi. En ufak bir değişim orta gelirli ailenin hesaplarında ciddi etkiler ve değişiklikler yaratabiliyor. İşimiz biraz lükse kaçıyor. Halk biraz daha parayı tutup, saklamaya çalıştı. Toplumsal olaylarda ilk darbeyi yiyen damgalanan müzik sektörüdür. Böyle organizasyonlarda yaşanan olumsuzluklarda usta parasını alır, aşçı parasını alır; ama müzisyen en sona kalır. Hepimiz vicdanlı duyarlı insanlarız. Bir şehit olayından sonra konser düzenleyemeyiz.
-Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?
-Festivaller ve parti organizasyonları da yapıyoruz. Örneğin Reina’daki olay bu sektörde birçok kişiyi olumsuz etkiledi. Ama inşallah toplumsal olayların yaşanmamasını dilediğimiz bu önümüzdeki yeni sezondan ümitliyiz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.