Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan: Türkiye yüzyılı, Türkiye uzay çağı olacak! Gelecek nesiller için motivasyon kaynağı
Uzaya çıkan ilk Türk olarak tarihe geçen Astronot Alper Gezeravcı’nın uzay yolculuğunun başlaması ile gelecek yüzyılın uzay yüzyılı olması için verilen mücadeleyi ve gençlerin ideallerini Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan, anadolugazete.com.tr’ye değerlendirdi.
ÖZEL HABER: SAMET EKER
Türkiye’nin ilk astronotu olan Alper Gezeravcı’nın uzay yolculuğunun başlaması ile beraber gözler gelecek yüzyılının uzay yüzyılı olmasının gençler üzerindeki motivasyonuna ve politikalarına çevrildi. Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Musa Kazım Avcı, anadolugazete.com.tr’ye bu konularla ilgili önemli açıklamalar yaptı.
“UZAY ÇAĞI BAŞLADI”
Tarihe tanıklık ettik bu konuda neler söylemek istersiniz?
Gerçekten gurur verici bir an ve tarihi bir ana tanıklık ediyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın öncülüğünde gerçekten çok önemli bir ana ve önemli uygulamaya tanıklık ediyoruz. Türkiye’nin ikinci asrında Türkiye yüzyılı dediğimiz yüzyılı aslında Türkiye'nin uzay çağı demektir. Bence Türkiye'nin artık uzay çağı başladı. Arkadan gelecek nesil için çok güzel bir ideal, hedef diyelim. Ben bunun arkasının çok hızla geleceğini düşünüyorum. Çünkü bizim gençlerimize inanılmaz bir motivasyon sağlayacak ki buradaki ortamda da hep gençler var, çocuklar var. Aslında belki bunun en önemli kısmı bizim toplum olarak neler yapabileceğimizi ve şimdi kadar neden yapmadığımızı analiz etmemiz gerekiyor. Alper Bey gibi bizim nice cevherlerimiz olduğunu aslında biliyoruz. Ben asıl bu anlamda ciddi bir sosyolojik incelemeye tabi tutulması gerektiğini düşünüyorum. Toplumumuzun tüm kesiminin aslında kenetleneceği, kenetlenmesi gereken bir olay olarak görüyorum. Bunun topluma etkisi ve bizim gençlerimize katacağı motivasyonu bence iyi yazmak gerekiyor. O tekniği, teknolojiyi işte bir şekilde gerçekleştiriyorsunuz. Toplumsal kalkınma en önemlisi. Kültür, bilinç olarak yani ‘Biz bunun en iyisini yapabiliriz’ düşüncesi çok önemli. Ama bizim sosyokentlerimiz var. Biz de belki işte işin bu kısmında farklı etkileri, etken analizlerini çalışacağız.
“UZAYDA BİZ DE VARIZ”
Türkiye'de sosyolojik değişiklik oldu diyebilir miyiz? Bundan sonra icat üreten bir gençlik görebilecek miyiz?
Kesinlikle. Bu atmosferi böyle okumak lazım. Bunun en önemli tarafı sosyal etkisi ve sosyal katma değeri. Çünkü biz artık dünyaya yeniden biçim verildiği bir dönemde uzayda biz de varız. Belki bundan önceki o yüz yıllık açıklarımızı hızla kapatma iradesini ortaya koymuş oluyoruz. Ben bu anlamda gençlerimizin bu motivasyonla o geçmişteki açığı hızla kapatacaklarını düşünüyorum. Yani ben bunun çok önemli bir motivasyon, önemli bir dinamizm kazandıracağını düşünüyorum. Çünkü bu yetenekler biz de zaten vardı. Ben artık Türkiye'de özellikle zaten uzay ajansımız, Türkiye Uzay Ajansı, TÜBİTAK, Savunma Sanayi inanılmaz işler yapıyordu. Bunların bir kısmını biz TEKNOFEST’te de görüyorduk. Uzay kısmı belki çok bilinmiyordu. Aslında sessiz ve derinden bir çalışmaydı. Bu olayı aslında daha tümel, daha sosyolojik, daha bütüncül olarak konuşmamız gerektiği kanaatindeyim.
“BUNDAN SONRAKİ POLİTİKALAR ÇOK ÖNEMLİ”
Türkiye vizyonunun ilk adımları diyebilir miyiz buna?
Türkiye yüz yılı vizyonunu. Kesinlikle bence Türkiye yüz yılının belki de işte yani ikinci asrın ilk ayında başlamış olması bu anlamda çok önemli. İkinci yüzyılın sonunda belki de bizim çocuklarımız bambaşka şeyleri konuşacak ve gerçekten Türkiye yüz yılı vizyonu aslında bir uzay çağı ve uzayda birçok deney yapılacak. Bunlar ilk örnekleri burada ortaya konmuş olacak. Ben asıl bundan sonrasını çok iyi konuşmak, planlamak ve buna dönük politikalar oluşturmak gerektiği kanaatindeyim. Bunu çok çok iyi planlamamız gerektiği düşünüyorum ve bundan sonraki politikalar çok önemli. İşin çok önemli bir sosyal ve sosyolojik tarafı var. Gençlerimizin büyük hayaller, büyük idealler kuracağını ve onu da hayata geçireceğini düşünüyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.