Yılmaz: Tarımda ekilmeyen alan kalmasın

Türkiye Kent Konseyleri Birliği (TKKB) ve Ankara Kent Konseyi (AKK) Başkanı Halil İbrahim Yılmaz’dan dikkat çeken tarım uyarısı: “Atıl tarım alanlarında Tarıma Dayalı İhtisas OSB’leri kurulabilir…”

Yılmaz: Tarımda ekilmeyen alan kalmasın
Yayınlanma:

ÖZEL HABER: ÖMERCAN ÖZMEN

Çevre ve iklim konuları başta olmak üzere Ankara özelinde de sorunlara çözüm önerileri sunan AKK Başkanı Halil İbrahim Yılmaz, hazırlayacakları kapsamlı tarım raporunu Tarım ve Orman Bakanlığı’na sunacaklarını söyledi. Türkiye’de 2.1 milyon futbol sahası büyüklüğündeki 1.5 milyon hektarlık tarım arazisinin ekilip, biçilmeden atıl bir durumda beklediğine dikkat çeken Yılmaz, “Türkiye’yi yeniden ayağa kaldırmak ve kalkındırmak için elimizde böylesine büyük bir imkân varken hâlâ harekete geçilmemesi ve bu alanların üretime kazandırılmaması asla kabul edilebilir bir durum değildir. Yapılan hesaplamalar göstermekte ki bu alanın yeniden üretime kazandırılması ile ekonomiye yıllık 14 milyar TL’lik bir katkı sağlanmasının yanında vatandaşın pahalıya soğan ve et gibi tarımsal ürün yemesinin de önüne geçilecektir. Bu sebeple küçük üreticiyi ve kooperatifçiliği desteklemek gereklidir” diye konuştu.

Yılmaz, Ankara’ya yönelik olarak ise “Ankara’daki teknoloji firmaları, yeteneklerini akıllı tarım uygulamalarına da aktarabilirler. Atıl tarım alanlarında Tarıma Dayalı İhtisas OSB’leri kurulabilir. Hem üretim hem de istihdam artışı sağlanabilir” dedi.

Türkiye İstaasak Kurumu (TÜİK) verilerine göre Türkiye’nin tarımsal hasılasının 2022 yılında 58,5 milyar dolara ulaşmasına rağmen hâlâ vatandaşın pahalıya ürün tüketmek zorunda kaldığına dikkat çeken Halil İbrahim Yılmaz, “Sürdürülebilir refah artışı sağlamada temel anahtarımız tarımsal faaliyetler olmalıdır. Dünya genelinde bir kıtlık ve gıda krizinin yaşanma olasılığının giderek arttığı bilim çevrelerince sıklıkla dile getirilmektedir. Türkiye gibi dört mevsimi yaşayan ve bereketli toprakları olan bir ülkede bu sorunu ekilmeyen alanları tarıma kazandırarak aşabiliriz” dedi.

KÖYLÜ VE ÇİFTÇİ MALİYETLERE EZDİRİLMEMELİ

Gıdayı ve tarımsal üretimi sosyal refahın yanı sıra bir milli güvenlik meselesi olarak değerlendirmek gerektiğini kaydeden Yılmaz, “Küçük üreticileri koruyucu bir yaklaşım içerisinde tarımsal üretim artırılmalıdır. Uygulanan kent tarımı gibi projeler ile yerinde üretim ve tüketim desteklenirken, kentlerin dışında kalan köylü-çiftçiyi de maliyetlere ezdirmemek gerekmektedir” dedi.

Doğru tarımsal politikalar uygulayarak kısa bir sürede Türkiye’yi yeniden bir tarım ülkesi yapmanın mümkün olduğunu ifade eden Yılmaz, “Maalesef Türkiye dünyanın en pahalı soğanını, etini, sütünü tüketir hale geldi. Bunu aşmak için bir tarım haritası ve tarımsal kalkınma planı hazırlanmalıdır. Biz de 81 ilde bu harita ve planların hazırlanması noktasında Kent Konseylerinde biriken deneyimi, tüm bilgi ve birikimimizi sahaya yansıtmak istiyoruz. Kırsal kalkınmanın temeli kooperatifçiliktir. Bu sebeple kırsalda çiftçi örgütlenmelerini artırarak küçük ve orta boy aile işletmelerinin sistem dışına çıkarılması önlenmelidir” dedi.

TARIMDA İŞSİZLİK PROBLEMİ ÇÖZÜLMELİ

Türkiye’deki tarım arazilerinin 2001-2022 yılları arasında 26 milyon 350 bin hektardan 23 milyon 865 bin hektara düştüğünü belirten Yılmaz, şunları söyledi: “Şu anda Türkiye’de 24 milyon hektar alan ekilebilir tarım arazisi olup, bunun da ekonomik olarak sulanabilir miktarı 8.5 milyon hektar olarak belirlenmiş durumda. Ülkemizde halen, ekonomik olarak sulanabilecek 8.5 milyon hektar tarım alanının yaklaşık yüzde 81.9’u sulanabilmektedir. DSİ Genel Müdürlüğü; kuruluşundan günümüze kadar 8.5 milyon hektar tarım sahasının yaklaşık yüzde 54.9’unu suya kavuşturmuştur. 2022 yılı sonu itibarıyla ülkemizde sulamaya açılan alan diğer kurumlarca sulamaya açılan alanlarla birlikte toplam 6.96 milyon hektara ulaşmıştır. Beslenme ihayacının karşılanması, sanayinin ihtiyacı olan zirai ürünlerin dengeli ve sürekli üretilebilmesi, tarım kesiminde çalışan nüfusun işsizlik probleminin çözülmesi ve hayat standardının yükselmesi için kalan 1.54 milyon hektar alanın da sulanması ve bunun için gereken sulama tesislerinin bir an önce inşa edilmesi özel bir önem taşımaktadır.”

Deprem bölgesini de unutmayan AKK Başkanı Halil İbrahim Yılmaz, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı’nca Kahramanmaraş ve Hatay merkezli depremler sonrası hazırlanan raporda, ilk tespitlere göre deprem bölgesinde tarım sektöründe 24,2 milyar TL’lik hasar meydana geldiğini anlattı. Yılmaz, “Tarımsal dönüşümde öncelik deprem bölgesine verilmelidir. Tarım arazilerine inşaat yapılmasının önlenmesi gerektiği gibi bu alanlar hızla tarıma ve ekonomiye kazandırılmalıdır” dedi.

FAHRİ GIDA MÜFETTİŞLERİ ÖNERİSİ

Gıda arzının yanı sıra sağlıklı ve güvenilir gıdaya erişmenin de oldukça önemli olduğunu anlatan Yılmaz, “Tarım ve Orman Bakanlığı’nın zaman zaman açıkladığı taklit ve tağşiş ürünler listesiyle tarımda sahteciliğin ne kadar yaygın olduğunu da görmekteyiz. Bu sebeple gelecekte çocuklarımızda obezite, kalp hastalıkları ve kanser vakalarıyla karşılaşacağız. Bunun önlenmesi için denetimler sıklaştırılmalı. Kent Konseyleri olarak burada sorumluluk üstlenerek gıda muhafızları sistemini hayata geçirmek istiyoruz. Tarım Bakanlığı’na önerimiz, kentlerde belirleyeceğimiz gıda dostu arkadaşlarımız raflardan rasgele ürünler seçerek bunları bakanlığın laboratuvarlarında ücretsiz bir şekilde test edebilsin. Böylece geliştireceğimiz fahri müfettişlik sistemi ile hile yapılması noktasında caydırıcılığı tesis edebilriz. Bakanlığa bir fahri müfettiş sistemini öneriyoruz” dedi.

 Editör
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum