Ankara’da yaşayan Öğretmen Hilal Kandemir, 46 yıllık mesleki tecrübesini anlattı
Ankara’da yaşayan 46 yıllık sınıf öğretmeni Hilal Kandemir, meslek hayatındaki tecrübelerini ve eğitimin değişen yüzünü anadolugazete.com.tr’ye anlattı.
ÖZEL HABER: GAMZE ERDOĞAN
“24 Kasım Öğretmenler Günü” dolayısıyla emekli öğretmenlerle buluşan anadolugazete.com.tr Ankara’da yaşayan 46 yıllık öğretmen Hilal Kandemir’in meslek hayatını ve gözlemlerini dinledi. İşte Kandemir’in öğretmenlik hikâyesi ve günümüz eğitim sistemiyle ilgili değerlendirmeleri…
MESLEK HAYATINA 20 YAŞINDA ADIM ATTI
Hilal Kandemir, 46 yıllık öğretmenlik kariyerine henüz 20 yaşındayken başladı. İlk görev yeri olarak Muş’a atandığını fakat burada çalışmadığını belirten Kandemir, “Mesleğe Mardin’de başladım. Mardin benim memleketim. Daha sonra Ankara ve Kırıkkale’de görev yaptım ve nihayetinde Ankara’dan emekli oldum” dedi.
“ÖĞRETMEN OKULLARI UMUT IŞIĞIYDI”
1970 yılında öğretmen okuluna başladığını ifade eden Kandemir, öğretmen okullarının o yıllarda özellikle kız çocukları için büyük bir fırsat olduğunu söyleyerek sözlerine şöyle devam etti:
“1970’te Mardin’de üniversite yoktu. Öğretmen okulu, okumak isteyen kızlar için bir umut ışığıydı. Bugün her ilde üniversite var ama ne yazık ki eğitim kalitesinde ciddi bir düşüş yaşanıyor." Eskiden öğretmenlerin hızla atanabildiğini belirten Kandemir, “Mezun olduktan üç ay sonra göreve başlamıştım. Şimdi ise KPSS, mülakat gibi süreçler öğretmenlerin atanmasını zorlaştırıyor. Bu durum beni çok üzüyor.” diye konuştu.
“OKUMA YAZMAYA OLAN İLGİ AZALIYOR”
Sınıf öğretmeni olarak öğrencilerde gözlemlediği en büyük değişimin, okuma ve yazmaya olan ilginin azalması olduğunu dile getiren Kandemir, bu durumun temel nedenini ebeveynlerin tutumlarına bağladı: “Eskiden çocuklar yazmayı severdi. Şimdi ise birinci sınıfta ‘Tablete yazsak olmuyor mu?’ diye soran çocuklar var. Bu durum, okuma alışkanlığı olmayan ebeveynlerden kaynaklanıyor. Anne ve baba rol model olduğunda çocuklar da okumayı seviyor.”
“EĞİTİMDE EŞİTSİZLİK DERİNLEŞİYOR”
Ankara’nın farklı sosyoekonomik bölgelerinde çalıştığını belirten Kandemir, bazı bölgelerde eğitimde yaşanan zorluklara dikkat çekerek, “İşsizlik ve ailelerin sosyal durumu, çocukların eğitimine doğrudan etki ediyor. Çocuklar okula geliyor ama çevresel etkiler yüzünden okuma yazma öğrenemeyenler bile oluyor. Böyle bölgelerde öncelikle ailelerin ve gençlerin sosyal ve ekonomik durumlarının iyileştirilmesi gerekiyor” dedi.
“AİLELER VE ÖĞRETMENLER EL ELE VERMELİ”
Hilal Kandemir, öğrenci velilerine ve yeni öğretmenlere şu tavsiyelerde bulundu: “Aileler, çocuklarını yetiştirirken sevgi ve ilgi göstermeli, ancak gereksiz tavizlerden kaçınmalı. Öğretmene güvenmek çok önemli. Yeni öğretmenlere ise sabırlı olmalarını, öğrencilerle sağlıklı iletişim kurmalarını ve mesleğin onurunu korumalarını öneririm.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.