Ankara’da 5’nci Dalga Şubat Ortasında

GGYD’nin İşte Fırsat Toplantısı’na Katılan Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Alpay Azap, Ankara’da nisan, haziran ağustos ve kasım aylarında olmak üzere 4 dalga yaşadığımızı, beklenen 5’nci dalganın muhtemelen şubat ayı ortasında başlayıp, mart ortasına kadar süreceğini bildirdi.

Genç Girişim ve Yönetişim Derneği’nin 50’nci kez organize ettiği, pandemi nedeniyle online gerçekleşen İş’te Fırsat Toplantısı’nın açılış konuşmasını yapan GGYD Başkanı M.Nezih Allıoğlu yaptı. Allıoğlu, ülkemizin en uzun soluklu iş ve tecrübe paylaşım toplantılarından biri olan, Covid-19 sürecinde dahi ara verilmeyen İş’te Fırsat Toplantıları’nın 50’ncisini gerçekleştirdiklerini söyledi, “Onlarca farklı sektörden, 550 üyemizle enerjimiz çok yüksek. Diliyorum ki bugünler geçecek ve motivasyonumuz, iş hacmimiz yeniden ivme kazanacak. Aramızda pandemiden çok fazla etkilenen arkadaşlarımız var. Durumlarını bir raporla ilgili kurumlara ilettik. Özellikle kafe-restoran işletmecisi arkadaşların, HES kodu şartıyla hizmet verme talebini çok önemsiyoruz. Yine salgından etkilenen işletmelere sağlanan kira yardımı ve hibe desteğinin miktarının mutlaka arttırılmasını, finansmana erişimin bu kadar zor ve maliyetli olmaması için kredi koşullarının gözden geçirilmesini bekliyoruz” dedi.

Ankara’da 5’nci Dalga Şubat Ortasında

GGYD’ilerin toplantısına konuşmacı olarak katılan Bilim Kurulu Üyesi, İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı, Prof. Dr. Alpay Azap da çok önemli açıklamalar ve uyarılarda bulundu, salgındaki dalganın ülke ülke, hatta il il değiştiğini bildirdi. Ankara örneğiyle bu farklılığı anlatan Prof. Azap, “Örneğin Ankara’da nisan, haziran ağustos ve kasım aylarında olmak üzere 4 dalga yaşadık, beşincisini bekliyoruz. Maalesef şu anda olgu sayısında kıpırdanma var. Ankara’da beklediğimiz 5’nci dalga muhtemelen şubat ayı ortasında başlayacak, mart ortasına kadar sürecek” diye konuştu. Dünya genelinde bugüne kadar Covid-19 kaynaklı 100 milyon vaka, 2 milyon ölüm olduğunu anımsatan Prof. Dr. Azap, konuşmasını şöyle sürdürdü:

100 Milyon Değil 1 Milyar Kişi Enfekte Oldu

“Hem olgu hem ölüm sayısında ABD başı çekiyor. Türkiye 9’ncu sırada. Ama bunlar kesin tanı alınan sayılar. Tanı koyduğunuz her bir olguya karşılık tanı koymadığınız 9 olgu var. 100 milyon olgu diyoruz ama 1 milyar kişiyi buldu. Yani dünya nüfusunun 1 milyarı enfekte oldu. Ölüm sayısı da 2 milyon diyoruz ama tanı koyamadıklarınızla 5 milyona yakın kaybımız oldu. Salgın bitecek ama virüs kaybolmayacak. Covid-19’un mevsimsel bir enfeksiyon olarak kışın artan yazın azalan, grip gibi bir hastalık olmasını bekliyoruz. En iyimser tahminle bağışıklık 2 yıl sürerse, bu 2 yılda bir yine özellikle kış aylarında artan sonra azalan bir hastalık yapacak.

Covid İlacı Seneye Kasım-Aralık Gibi

. Tıpkı grip gibi. İlaçlar tedavi ettirdiği gibi toplumda yayılmayı da önlüyor. Covid-19 için şu an kullanılan ilaçların hiç biri doğrudan virüsü ortadan kaldıran ilaçlar değil. Virüse doğrudan etkili ilaç, önümüzdeki yılın ocak, şubat aylarında geliştirilmiş olacak. En iyimser tahmin; bu yılın kasım, aralık ayı gibi bu ilaçlar yaygın şekilde kullanılıyor olacak. Yani önümüzdeki sene bu zamanlar normale dönmüş olacağız. Maskeleri çıkarıp mesafeyi umursamayacağız fakat çok uzun yılar boyu bu virüsle yaşamaya devam edeceğiz. Tıpkı grip gibi!”

Son 6 Ay İçinde Virüse Yakalananlar Dikkat !

Konuşmasında sık sık aşıların önemine dikkat çeken, aşıların hızlı geliştirilmiş olmasının özensiz yapıldığı anlamına gelmediğinin altını çizen Prof. Alpar Azap, “Şu an uygulanan bütün aşıların ağır ve öldürücü enfeksiyon gelişimi önleme kapasitesi birbirine benzer. Son 6 ay içinde hastalığı geçirenlerin aşılanmasına veya antikora baktırmasına gerek yok. Antikorlara güvenemiyoruz. Antikor testleri yasaklanmalı, çünkü bilimsel faydası yok. Kandaki antikorun solunum yollarındaki virüse ne kadar etkili olacağını kestirmeniz mümkün değil. Önemli olan bağışıklık. Eğer Covid-19 geçirdiyeseniz kanınızdaki antikordan bağımsız olarak en az 6 ila 8 ay bu hastalıktan korunuyorsunuz. Bu kadar zaman geçmeden tekrar hastalanan kişiler var ama sayıca çok azlar. Dünya genelinde kanıtlı 100 milyon kişi varsa, tekrar enfekte olan 10 binin altında. Çok çok düşük bir oran” şeklinde konuştu.