TKYD'nin üye sayısı 80'e ulaştı
Dünya genelinde yaşanan ekonomik belirsizliklerden iklim krizine kadar uzanan tüm risklere karşı kurumları korumanın en öncelikli yollarından biri olan kurumsal yönetime ilgi artarak devam ediyor.
Yılın son aylarında aralarında Zorlu Holding, Limak Holding ve Hepsiburada’nın olduğu 6 yeni şirket ile ilk defa bir sendika Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği’ne (TKYD) üye oldu. Adillik, şeffaflık, hesap verebilirlik ve sorumluluk ilkeleri üzerine inşa edilen kurumsal yönetime pandemi ile büyük bir yönelim olduğuna dikkat çeken TKYD Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Tamer Saka, kurumsal yönetimin sadece şirketlere değil tüm kurumlara büyük fayda sağlayacağını belirterek, Çimento Endüstrisi İşverenleri Sendikası’nın üyelik kararının örnek olması gerektiğini söyledi.
OECD’nin Covid-19’un sermaye piyasalarındaki etkilerini değerlendirdiği raporunda pandemi sonrası toparlanmaya giden yolda kurumsal yönetimin önemine dikkat çekmesi, adillik, şeffaflık, hesap verebilirlik ve sorumluluk ilkeleri üzerine inşa edilen kurumsal yönetime ilgiyi artırdı. Kurumsal yönetim anlayışının Türkiye’de tanınması, gelişmesi ve en iyi uygulamalarıyla hayata geçirilmesi amacıyla faaliyetlerini sürdüren Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği’ne (TKYD) üyelik talebi de bu süreçte hızla artıyor. Son olarak Bank of Bahrain and Kuwait, Çimento Endüstrisi İşverenleri Sendikası, Erdem Sağlık Grubu, Hepsiburada, Limak Holding A.Ş., Yücel Boru ve Profil Endüstrisi A.Ş. ve Zorlu Holding A.Ş.’nin katılımıyla TKYD’nin kurumsal üye sayısı 80’e yükselirken, bireysel üye sayısı da 700’e ulaştı.
Dr. Tamer Saka, “Hayatımızın merkezine yerleşen riskleri kurumsal yönetimle uzaklaştırabiliriz”
Kurumsal yönetimin şirketleri, kurumları hatta ülkeleri özellikle pandemi ile birlikte giderek artan belirsizlik ve risklerden koruduğunu söyleyen TKYD Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Tamer Saka, “Eğer biz iktisadi olarak çok daha gelişmiş bir Türkiye, çok daha gelişmiş bir dünya hedefliyorsak buna ulaşmak için kurumsal yönetimi esas alan pozitif bir yapı oluşturmalıyız. Üstelik bu süreci yalnızca kendi şirketimiz için değil ülkemizin, toplumumuzun refahı için de gerçekleştirmeliyiz. Çünkü bizim şirketimiz ne kadar iyi yönetilirse yönetilsin, içinde bulunduğumuz ekosistemde bir aksilik varsa bu durum tüm şirketlerimizi, kurumlarımızı sınırlandırır. Bu nedenle hep birlikte hareket etmeli, kurumsal yönetimin gelişmesine katkı sağlamalıyız. Bu kapsamda aramıza yeni katılan üyelerimize hoş geldiniz diyerek teşekkür ediyorum. Türkiye’nin gayri safi milli hasılasının yüzde 25’ini temsil eden üyelerimizle birlikte kurumsal yönetimin gelişimine katkı sunmaya bundan sonra da devam edeceğiz” dedi.
“Kurumsal yönetim herkes için gerekli”
Kurumsal yönetimin yalnızca şirketler için değil sivil toplum örgütleri ve diğer tüm kurumlar için de gerekli olduğuna dikkat çeken Saka şöyle devam etti; “Ülke olarak yeni vizyona, büyüme hikayelerine ihtiyacımız olan bir dönemde bu dönüşümü tüm kurumlarımızla birlikte gerçekleştirmeliyiz. Bu kapsamda ilk sendika üyemiz olan Çimento Endüstrisi İşverenleri Sendikası’na bu alanda öncülük ettiği için teşekkür ediyor, derneklerden sendikalara ve spor kulüplerine kadar tüm kurumlarımızı TKYD’ye davet ediyorum.”
2003 yılından günümüze kurumsal yönetim anlayışının Türkiye’de tanınması, gelişmesi ve en iyi uygulamalarıyla hayata geçirilmesi amacıyla faaliyetlerini sürdüren TKYD, şirketlerin kurumsal kapasitelerinin geliştirilmesi, finansmana erişimlerinin kolaylaştırılması ve kamuoyunun bilgilendirilmesine yönelik kapsamlı çalışmalar yürütüyor. Dernek aynı zamanda özel sektör, medya, düzenleyici kurum ve kuruluşlar, sivil toplum kuruluşları ve akademik dünya arasında iletişim ağı kurma misyonunu da üstleniyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.