CHP'NİN SEÇİM GÜVENLİĞİNDE ZAAF MI VARDI?
Bu seçime sandık açısından CHP kadar hazırlık yapan ikinci bir parti bulamazsınız. İttifak yaptığımız partiler dahil. Onlar da çalıştı ama başat rol bizdeydi. 1.5 yıl bununla uğraştık. Tutanaklar da geldi. İlk turda sorunlar çıktı. Bilgisayar sisteminde modeller açısından uyumsuzluk çıktı. Yoksa tutanaklar var bizde. İkinci turda da bütün tutanaklar elimize geldi. Geçen seçimlerde biz Şanlıurfa'nın bazı ilçelerine giremedik. Bize sıfır oy çıkan yerlere milletvekillerimizi gönderdik, darp edildi.
"TRT" ÇIKIŞI
Biz oraya zamanında gidip kendimizi yeteri kadar anlatamamışız. Buradakilerin büyük bir kısmı sadece TRT izliyor. TRT'nin ne olduğunu da biliyorsunuz. Bunu da gözlemledik. Bunu biz yapmadı. Bu gözlemi bağımsız kişiler gidip oralarda yapıp bize gönderdiler.
"DEPREM BÖLGESİ HALKININ KENDİ TERCİHİDİR"
Beklediğimiz ölçüde kayıp olmadı. Biz kazanamadık doğru. Biz şunu da araştırdık; acaba kırsaldaki insan neden ekonomik yıkımdan etkilenmedi diye, çok basit, ayda 500 lira verdiğinizde zaten harcayacak yer yok, köyde nerede harcayacak para. Deprem bölgesi de halkın kendi tercihidir. Dağıtılan paralar, imkanlar var...
"BEN 'ADAYIM' DEMEM"
Bu bir demokrasi yarışıdır. Toplumdaki kutuplaşmayı törpüledik. Sorunların çözümü için öncülük ettik. Bundan sonraki süreçte bayrağı teslim alanlar elbette daha ileriye taşıyacaktır. İl başkanları değişecek, ilçe başkanları değişecek her kes değişecek kimsenin kazık çakacak hali yok… CHP’de kişiler önemli değil. Değişimin önünü açtık. Aday olup olmamanın hiçbir önemi yok. Ben 'Adayım' demem. Partimizin kurumsal kimliği var. Bu seçim genel başkanın da seçileceği bir kurultay.
Bu güne kadar hiç çıkıp 'adayım' demedim. Partinin yetkili organları karar verecektir. Bu parti bir kişinin partisi değildir. Bu partide herkes gelip Genel Başkanlığa aday olabilir. Bu partinin bir sağ duyusu vardır. Hayatımda hiçbir delegeye 'gel bana oy ver' demedim. Ben kurultay kararı aldım, aday olacaklar çalışacaklar. Ben el veririm, neden vermeyeyim?
İkinci turda da beklentinin karşılanmamasının yarattığı bir olumsuz tablo var biz bunu anlayışla karşılanmalı. Bu bizi umutsuzluğa sevk etmemeli. Biz yenilenmeliyiz, güçlenmeliyiz, yolumuza devam etmeliyiz. Sağlıklı işleyen rejimlerde her an erken seçim de gündeme gelebilir, 5 yıl da olabilir. Yarın değişim olacakmış gibi her zaman hazırlıklı olmalıyız.
Belediye başkanları olmasaydı kaybetseydik, belki dediğinizin haklı gerekçesi olabilirdi ama onlar vardı zaten. Siz neden aday oldunuz diye bana soruyorsunuz. Ben hiçbir zaman ben adayım demedim, masada da demedim. Masanın iradesine her zaman saygı gösterdim.
Onlara göre oy oranları 5 olabilir 7 de olabilir. Böyle bir veri yok elimizde. İlk toplantıda söyledim, bizi bir araya getiren demokrasi dedim. Milletvekilleri verdik evet, çalıştılar, biz de çalıştık. Parlamentoda grup da kursunlar istiyorum. Onların varlığı olması, komisyonlarda temsil edilmeleri demokrasi için son derece önemlidir. Türkiye'ye gerçek anlamda demokrasiyi getirinceye kadar mücadele edeceğiz ve mücadeleden asla vazgeçmeyeceğiz.
AKŞENER’İN MASADAN KALKMASI
Geriye dönüp bu tartışmaları gerekçelendirmem doğru ve ahlaki değil. Masanın saygınlığına da gölge düşürür. Tartışma da gayet doğaldır. Yadırgamamak lazım. Geriye dönüp tartışmayı doğru bulmuyorum.