ERKEK ÇOCUK İÇİN FETVA: BOL GİYDİRİN
Likoğlu, sosyal medya hesabı üzerinden verdiği fetvalar arasında bir takipçisinin “Tesettür konusunda erkek çocuğumuza ne öğretmeliyiz?” sorusuna şöyle yanıt veriyor:
“Erkeğin tesettürü bol giyimdir. Elhamdülillah talep arttıkça arz da arttı. Az öz alıp şık kıyafetler bulabiliriz. Talep arttıkça fiyatlar düşecektir.”
LİKOĞLU: SİZİ GÖREN KAÇ KİLO OLDUĞUNUZU ANLAMASIN
Erbaş’ın kızı Likoğlu’nun “Tesettürün temel ilkelerini/ şartlarını/ olmazsa olmazlarını yazar mısınız?” sorusuna ise verdiği yanıt şu oluyor:
“Kumaş içi göstermeyecek şekilde sık dokuma olacak. Bizi gören kişi kaç kilo olduğumuzu net seçemeyecek. Fakat 75 kg bir hanım en uygun olan tesettürü sağlasa da 70 ila 80 kg görünür. Bunun önünde duramayız. Rahmetli M. Erkal Hocaefendi bizi güldürmek için ‘kızım dört çıtayı çakın, üstüne çarşaf atın, elinize bir makas alıp içine girin, kafanızı çıkartacak bir delik yapın, çıtayı tuta tuta yürüyün, yeter artık illallah ettim ben bu kadınların tesettürünü konuşmaktan, az da erkeklerin tesettürünü konuşalım’ derdi. Nur içinde yatsın. Bol kıyafet, bol başörtü. Tamam.”
‘YARDIMLAR YAVAŞLADI, YAVAŞLAMADI, BENİ İLGİLENDİRMEZ, BEN YAVAŞLATMIYORUM’
Merve Safa Erbaş Likoğlu’nun eşi Muhammet Likoğlu, Yeni Şafak Genel Yayın Yönetmeni Hüseyin Likoğlu''nun kardeşi. Muhammet Likoğlu, Düzce Çilimli’de İlçe Müftülüğü görevini yürütüyor. Bir neden bu olsa gerek; Merve Safa Likoğlu, Çilimli’de de Diyanet adına hareket ediyor.
Misyonu için “TDV Gönüllüsü” diyen Likoğlu başka bir videoda kendinden emin bir şekilde, tam yetki verilmiş biri kamu görevlisi gibi Diyanet Vakfı adına Çilimli Şubesi’ne para yardımı çağrısında bulunuyor.
Likoğlu, “Çadır kent çadır kent gezdim. İhtiyaç listesi hazırladım. (…) ‘Hocam, böyle yardımlar yavaşladı mı?’ Yavaşladı ya da yavaşlamadı… Beni ilgilendirmez. Ben yavaşlatmıyorum” diyerek şunları söylüyor:
“Bölgeye yardımlarınızı iletmeye devam ediyoruz. Yeni ihtiyaçları açıklıyorum: Penye bluz, namaz eteği…Çadır kent çadır kent dolaştım. Orda bizim her bir çadır kentte görevli hoca hanımlarımız var. Onlarla konuştum, en çok size ne soruyorlar dedim. Bir liste hazırladım bone çıkmıştı mesela. Hemen bir paramız vardı, bir yerden gelen… Hemen onu alıp, gönderdik. Şimdi de namaz eteği ve bluz göndermek istiyoruz. Hani annelerimiz giyer ya, penye bluz deriz ona. O herkes için şu an ihtiyaç haline geldi. Namaz eteği de aynı şekilde.
Böyle bir hayır yapalım dedik. Yardımlarınızı bekliyoruz. ‘Hocam, böyle yardımlar yavaşladı mı?’ Yavaşladı ya da yavaşlamadı… Beni ilgilendirmez. Ben yavaşlatmıyorum. Üç lira, beş lira, on lira… Hatta mesela kenarda köşede hesabınızda para kalmış, 5 lirayı bekliyoruz. Biz yardımların böyle çoğaldığını düşünüyoruz. Çok kocaman bir milletiz biz. Sadece Türkiye dışında yaşayan insanlarımız da çok yardımsever. Çok küçük desteklerle çok büyük işler yapabiliyoruz. Allah razı olsun bizi aracı kıldığınız için, Türkiye Diyanet Vakfı Çilimli Şubesiyiz. Teşekkür ederiz.”