YİYECEKLERİ YÜKSEK ISIDA PİŞİRMEYİN
Biberoğlu, "Yüksek ısıda (120°C'nin üzerinde) pişirilmiş yiyeceklerde oluşan kanserojenik bileşiklerdir. Özellikle kızartılmış, yanmış, közlenmiş, tütsülenmiş, kömür/odun ateşinde pişirilmiş et ve et ürünlerinde oluşur. Buna bağlı olarak prostat, pankreas, akciğer, ağız, yutak, özofagus ve gırtlak kanserleri ile ilişkili olduğu bilinmektedir" ifadelerini kullandı.
TÜTSÜLENMİŞ YİYECEKLERİ TERCİH ETMEYİN
Biberoğlu, "Kömür veya odun ateşinde tütsüleme yoluyla pişirilmiş ette eriyen yağlar kömürün üzerine düşerek bu bileşiklerin oluşmasına neden olur. Oluşan hidrokarbonlar duman yoluyla etin yüzeyine yapışır ve insanların tüketmesi sonucunda kanserojenik etki gösterir. Yapılan çalışmalarda tütsülenmiş yiyeceklerin kolon ve mide kanseri riskini artırdığı gösterilmiştir" dedi.
OBEZİTE SONUCU KANSER RİSKİ DE ARTMAKTA
Dr. Öğr. Üyesi Fatma Mert Biberoğlu risk faktörlerine şunları da ekledi: "Kanser gelişiminde beslenme alışkanlıklarının yaklaşık olarak yüzde 35 oranında etkilediği bilinmektedir. Özellikle vücut ağırlığının fazla artması sonucu meydana gelen obezite önemli risk faktörlerinden biridir. Obezitenin özofagus, kalın bağırsak, meme ve böbrek kanseri riskini arttırdığı bilinmektedir. Günlük ihtiyaçtan daha fazla yağ/doymuş yağ tüketildiğinde vücut yağ oranının artması sonucu cinsiyet hormonlarının çalışma düzeni bozulabilmektedir.
Böylece hormona duyarlı kanser türlerinin (meme, prostat, testis, rahim, yumurtalık ve kalın bağırsak-rektum) oluşum riski artmaktadır. Fazla miktarda et tüketimine bağlı olarak hayvansal proteinin çok tüketilmesi sonucu meme, rahim, prostat, kalın bağırsak-rektum, pankreas ve böbrek kanserleri daha fazla görülmektedir.
Özellikle yüksek miktarda hayvansal protein alındığında doymuş yağ tüketimi de artmaktadır. Bu yüzden yağ içeriği yüksek veya işlenmiş et tüketimi yerine alternatif protein kaynakları olan yumurta, balık, tavuk veya kuru baklagiller sağlıklı pişirme yöntemleri ile pişirilerek tüketilmelidir.
Önerilenden fazla kırmızı et tüketimi kalın bağırsak-rektum kanser riskini artırdığı için, yetişkinlerde haftada yaklaşık 350-500 gram ile sınırlanması ve işlenmiş etin çok azaltılması gerektiği belirtilmektedir. Rafine şeker tüketiminin fazla olmasına bağlı olarak diyetin glisemik indeksi ve yükü artmaktadır. Böylece vücutta hormon dengesizliğine yol açarak obezite gelişmektedir.
Obezite sonucu kanser riski de artmaktadır.
" SAĞLIKLI BESLENMEK İÇİN ÖNERİLER
Kanserden korunmak için sağlıklı beslenme önerilerini sıralayan Biberoğlu, "İşlenmiş ve rafine edilmiş yiyeceklerden kaçınılmalı, taze sebze ve meyve tüketimi her öğünün yarısını oluşturmalı, günde en az 5 porsiyon tüketilmelidir. Eklenen şekerler günlük enerji alımının yüzde 5'inden daha azı olacak şekilde sınırlandırılmalı, karbonhidrat kaynakları öncelikle kuru baklagiller, tam tahıllar, meyveler ve sebzeleri içermelidir. Yağlı tohumların (ceviz, badem, fındık gibi) ve zeytinyağı tüketimi artırılmalı, doymuş yağ tüketiminden kaçınılmalı.
Kırmızı et tüketiminden ziyade balık, tavuk, kuru baklagiller tercih edilmeli, sebze ve meyveler ile tam tahılların tüketimi artırılarak günlük posa alımı yeterli seviyeye çıkartılmalıdır. Yağ alımının azaltılması için yemekler az yağla, et yemekleri yağ eklenmeden kendi yağları ile pişirilmeli, kızartma, kavurma gibi pişirme yöntemleri yerine haşlama, ızgara, fırında pişirme yöntemleri tercih edilmelidir.
Tütün ürünleri ve alkol tüketilmemeli. İdeal vücut ağırlığına ulaşmak için sağlıklı beslenme ilkelerine uyulmalı, sedanter bir yaşam yerine hareketli bir hayat tercih edilmelidir" diye konuştu. Kaynak: cumhuriyet COM