MAKRO İSTİKRAR ÖNCELENDİ
Biz bir şok terapi uygulamadık. O seçeneğin doğru olmadığını gördük. Bizim buradaki maksadımız, biz hayat pahalılığını kabul ediyoruz ve ilk yıl makro istikrarı öncelediğimizi söylüyorum. Rezerv bir sorun olmaktan çıkmıştır. Büyük riskleri azalttık. Sabra ve zamana ihtiyacımız var. Cumhurbaşkanımızın da desteği tam.
ZOR OLANI GERİDE BIRAKTIK
Kısa vadede enflasyonu düşürürken iç talepte bir miktar yumuşama olur ve yavaşlar. Ama bu uzun vadede yüksek, sürdürülebilir büyümenin temelini atmak gibi bir şey. En zorlu süreç geride kaldı. 90’lı yıllarda büyüme ortalama yaklaşık yüzde 3 civarıdır. Enflasyon ortalama yüzde 70’in üzerindedir. 2000’li yılların başında enflasyon ortalama yüzde 9 civarı, büyüme ise yüzde 5.7 yani 6 civarındadır. Cumhurbaşkanımızın söylediği şey bu. Cumhurbaşkanının söylediği aslında akademik, temeli olan ve Türkiye deneyimini çok net yansıttığı bir cümle.
FEDAKARLIK BEKLENİYOR
Program fedakarlık gerektiriyor. Bu fedakarlığı sadece milletten beklemek doğru olmaz. Sadece sokaktaki vatandaşımızdan, dar gelirliden, işçimizden, memurumuzdan ve emeklimizden beklemek yanlış olur. Hep birlikte kısa vadeli bu dengesizlikleri gidermek için fedakarlık yapacağız. Ondan sonra da düzlüğe çıkmakla kalmayacağız, koşabileceğiz.”
Şimşek, gündemlerinde KDV, kurumlar vergisi ve gelir vergisinde bir artış planlarının olmadığını söyledi.
Şimşek, öte yandan, bazı vergi istisnaları ve indirimli oranlar üzerinde çalışmaların sürdüğünü belirtti.