20. yüzyılın en kanlı katliamı 26 Şubat'ta Hocalı'da yaşandı

ÖZEL HABER: AYBALA ALMİNA MELEK

Hazar Üniversitesi Kültürel Antropoloji ve Folklor Enstitüsü Koordinatörü Doç. Dr. Aynur Gazanfargizi, 26 Şubat Hocalı Katliamı'nın Türk tarihine yazılan en vahşet dolu gün olduğunu anımsatarak, Azerbaycan Türklerinin ve tüm Türk dünyasının bu günü unutmaması gerektiğini vurguladı.

"HOCALI GERİ ALINDI VE GERÇEK SAHİBİNDE"

Doç. Dr. Aynur Gazanfargizi, geçtiğimiz günlerde Hocalı’da bir toplu mezarın daha bulunduğunu hatırlatarak, "Eli kolu bağlı, işkenceden ölen insanların toplu mezarı bulundu. Bu bir dehşettir. Zori Balayan gibi Türk düşmanı bir kişi bu vahşetlerden gurur duyacak şekilde kitap yazdı. Dehşetin boyutu bu denli büyük. Bütün Türk dünyasının bundan ders çıkarması gerektiğini düşünüyorum. Bir Türk'ün yaşadığı tarihi olaydan diğer bir Türk'ün ibret alması gerektiğine inanıyorum. Bu yüzden sadece Azerbaycan'da değil, bütün Türk dünyasında 26 Şubat'ın anılması tam olarak 'Biz Türkler tarihimizi unutmadık, yaşadıklarımızı unutmadık. Ve geleceğe umutla bakıyoruz' demektir. Hocalı'nın tam olarak bunu ifade etmesi gerekiyor. Çünkü, Hocalı geri alındı ve gerçek sahibinde... " dedi.

"26 ŞUBAT BİR NEVİ 20 OCAK'IN BİR UZANTISI OLDU"

Gazanfargizi, Azerbaycan Türklerinin Rus ve Ermeni birlikleri tarafından tarih sürecinde büyük bir zulme uğradığını anlatarak, "1918 yılında 31 Mart'tan 4 Nisan'a kadar soykırım yaptılar. Bu soykırımı Nuri Paşa'nın ordusu durdurdu. 1990 yılında 19'undan 20 Ocak gecesine geçilen geçede Sovyet ordusu tanklarıyla, silahlarıyla sivil halkın üstüne yürüdü. Sivil halkın talebi sadece bağımsız bir devletti. 26 Şubat da bir nevi 20 Ocak'ın bir uzantısı oldu. Çünkü, bağımsız bir devlet kurmak isteyen Azerbaycanlılar, Karabağ ile cezalandırıldı. Rusya, yeni kurulmuş Azerbaycan'a rahat vermedi ve Ermeni ve Azerbaycan Türkleri arasında Karabağ Savaşı başladı. Ruslar burada Ermenileri tutuyordu. Azerbaycan Türkleri tek başına çok güzel bir direniş gösteriyordu. Ermeniler, 3 ay boyunca Hocalı'yı kuşatmışlardı ancak hiçbir zaman Hocalı'ya giremiyorlardı. Azerbaycan Türkleri, Ermenilerden hiçbir zaman korkmadı. Rusların eli Ermenilerin üzerinde olmasaydı onlar, Azerbaycan Türklerine hiçbir şey yapamayacaklardı.

Hocalı, çok önemli bir mevkideydi, önemli bir koridordu ve alınması gerekiyordu. Ruslar, Azerbaycan Türklerinin içine bir korku düşürülmesi gerektiğini biliyordu ve 26 Şubat gecesi insanlıktan nasibini almamış bir orduyla sivil halkı işkenceyle öldürdüler. 26 Şubat gerek Azerbaycan Türklerinin gerekse bütün insanlığın gerçekten görebileceği büyük bir vahşetti. Ne kadar kötü bir düşmanla karşı karşıya kaldığımızın bütün insanlığa büyük bir kanıtıydı." diye konuştu.

"26 ŞUBAT BİZLERE İBRETLİK BİR DERSTİR"

Karabağ'ın 44 günlük savaşın ardından tekrar asıl sahibine ulaştığını ve Azerbaycan bayrağıyla şanlandığını belirten Gazanfargizi, "Azerbaycan Türkleri yine Hocalı'ya yerleşecek ve orada yaşayacaklar. Bütün bu kötü anıların yerine güzel anılar biriktirecekler. Bugün Ermeni lobisi dünyada güçlü olabilir ancak hiçbir gerçeğin önünü kesemezsiniz. Gerçek parlar ve ışıldar." ifadelerini kullandı.

26 Şubat'ın her yıl tüm Türk dünyasında anılması gerektiğini vurgulayan Doç. Dr. Aynur Gazanfargizi, "Çünkü, 1918 yılında yaşanan 31 Mart - 4 Nisan soykırımında Ermenilerin yaptığı zulümler halk tarafından unutulmuş ki 1920'lerden sonra tekrardan Sovyetler döneminde Ermenilerle akraba olmuşuz ve bu akrabalığın sonucunda 26 Şubat'ı hediye almışız. 26 Şubat'ı unutmamalıyız. Ermeni ve Azerbaycan Türkleri komşu olarak yaşamanın bir yolunu bulacak ancak halk olarak Hocalı Katliamı'nı ve tüm yaşananlar hafızalarda kalmalıdır. Öyle ki 26 Şubat bizlere ibretlik bir derstir. Bu katliamı yapanlar 44 günlük savaştan bu yana cezalarını alıyorlar ve bundan çok mutluyum. Şehitlerimizin ruhu şad olsun, gazilerimize en kısa zamanda sağlık diliyorum. Yüce Türk halkının başı her zaman dimdik olsun. Dünyada sevgi var olsun..." dedi.

Hocalı Katliamı'nda savunmasız durumdaki 613 Azerbaycan vatandaşı işkencelerle öldürüldü. Katliamdan 487 kişi ağır yaralı halde kurtuldu. Ermeni güçlerinin esir aldığı 1275 kişinin 150'sinden haber alınamadı. Katliamda 8 aile tamamen yok edildi.