Adalet Bakanı Bozdağ'dan Kılıçdaroğlu'na eleştiri
Bozdağ, "Ana muhalefet partisinin lideri, YSK'nın başkan ve üyelerine ve kendi istediği gibi karar vermeyen herkese hakaretin alasını, suçlamanın alasını, iftiranın alasını yapıyor. Ondan sonra da çıkıyor, 'yargıya güven işte böyle' diye konuşuyor.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Beştepe Millet Kongre Merkezi'nde düzenlenen '20. dönem adli yargı ve Cumhuriyet savcıları kura törenine' katıldı. Bozdağ, konuşmasında, "Bugün adli yargıda hakim ve savcı kabulüyle beraber idari yargıda da hakimlerin mesleğe kabulünden sonra kura çekimi var. İki devlet aynı millet olduğumuz Azerbaycan'dan 31 hakim de bu kura töreninde varlar, onları da tebrik ediyorum, kutluyorum. Hakimlik ve savcılık mesleği zor bir meslektir. Gerçekten büyük sorumluluk isteyen bir meslektir. Aynı zamanda zorluğu kadar da itibarlı, saygın meslektir. Toplumun her kesiminin saygı duyduğu, hürmet ettiği insanlar hakim ve savcılarımızdır" ifadelerini kullandı.
Sorumluluk bilinciyle görevlerin yapılması gerektiğine dikkati çeken Bozdağ, "Sadece kendimize ailemize karşı sorumluluğumuz yok, adalete, hukuka, anayasa, milletimize, devletimize, vicdanımıza karşı sorumluluğumuz var. Bütün bu sorumlulukları anayasa, yasa, kanun ve bunlara bağlı bir vicdanla yerine getirmemiz gerekir. Eğer sorumluluklarımızı anayasa, yasa ve hukuka bağlı bir vicdana yerine getirsek o zaman sorumluluklarımızı tam yerine getirmiş oluruz. Bunu yapmadığımız takdirde bize yüklenen sorumluğu yerine getirmiş olmayız. Eksik yaparız" dedi.
Yargı bağımsız olduğunu vurgulayan Bozdağ, "Hukuk devletinin olmazsa olmaz şartlarından biri yargının bağımsızlığıdır. Yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığının, anayasada ve yasalarda yazmasının önemi elbette büyüktür ama bu yazılanlar yargıyı bağımsız ve tarafsız yapmaya yetmez. Yargıyı esas bağımsız ve tarafsız kılan şey, yargı görevi yapanların görevini yaparken tarafsız, bağımsız hareket edip verdikleri adil kararlardır. Elbette ki her birimizin siyasi görüşleri olacaktır. Farklılıklarımız olacaktır, inanç, kültür, siyasi farklılıklar. Bunlardan insan olduğumuz için soyutlanma imkanımız yok ama doğru olan bu farklılıkları, önümüzdeki dava dosyalarına yansıtmamak. Davanın taraflarına bakarak hareket etmemek, anayasa, kanun, delillere göre hareket etmemiz lazım" şeklinde konuştu.
Bozdağ, konuşmasında şunları kaydetti: "Hakimlerimizin savcılarımızın, medyada, sosyal medyada ve başka alanlarda konuşmaları yargıya fazla bir saygınlık kazandırmıyor. Yargıyı yıpratmak için bugün çok büyük kampanyalar yürütülüyor. Hem siyaset yapıyor bunu hem medya yapıyor bunu hem de Türk yargısı üzerinde hesabı olanlar bunu yapıyor. Yatıyor, kalkıyor hakimlere, savcılara saldırıyorlar. Niye yapıyorlar? İstedikleri gibi karar çıkmadığı için yapıyorlar. İstedikleri gibi iddianamede tanzim edilmediği için yapıyorlar. Eğer istedikleri gibi bir iddianame çıkar, bir karar çıkarsa da onları 'Ankara'da hakimler, savcılar var' diye kutsuyorlar. Bu, çarpıklıktan da Türkiye'nin çıkması lazım. Karar lehimize olur, aleyhimize olur. İddianame lehimize olur, aleyhimize olur. Hakim ve savcının tarafsızlığını ve bağımsızlığını ölçen şey, bunların anayasa, kanun, hukuk ve dosya kapsamına uygun olup olmadığıyla ilgilidir. Tarafsız, bağımsız hareket edip etmediği ile ilgilidir. Kimse işin o tarafında değil. Her gün hakimler ve savcılar üzerinde böylesi baskılar kurulunca biz yargı üzerinde oluşan bu kötü algıyı nasıl değiştireceğiz? Herkesin burada üzerine düşeni yapması lazım."
Kılıçdaroğlu'na eleştiri
Medya ve yargı üzerine konuşan herkese çağrıda bulunan Bozdağ, "Buradan medyaya da çağrıda bulunuyorum. Yargı üzerine konuşan herkese de çağrıda bulunuyorum. Lütfen, değerlendirmelerimizi yaparken insafı elden bırakmayalım. Biz demiyoruz ki, 'yargı eleştirilmesin, kararlar eleştirilmesin, yargıçlar, savcılar verdikleri kararlar eleştirilmez, dokunulmaz' demiyoruz. Elbette eleştirilecektir. Hak ettiği eleştiri neyse o mutlaka yapılacaktır ama bunu yaparken de insaf ölçüsünü, hakkaniyet ölçüsünü elden bırakmamak ve eleştiri sınırlarını aşmamak lazımdır. Ana muhalefet partisinin lideri YSK'nın başkan ve üyelerine ve kendi istediği gibi karar vermeyen herkese hakaretin alasını, suçlamanın alasını, iftiranın alasını yapıyor. Ondan sonra da çıkıyor, 'yargıya güven işte böyle' diye konuşuyor. Sen her gün yargının aleyhinde böyle konuşursan nasıl biz bunu ayağa kaldıracağız? Onun için de diyoruz ki herkesin sözlerine dikkat etmesi lazım ama yargıçlar herkesten daha çok dikkat etmesi lazım" açıklamasında bulundu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.