Adanmışlık Timsali: Vecihi Hürkuş
Ankara’da, Cebeci Asri Mezarlığı’nda yatan ve bilinmeyen yönleriyle Vecihi Hürkuş'un yaşam hikayesini sizler için araştırdık.
Vecihi Hürkuş, Ankara’da, Cebeci Asri Mezarlığı’nda yatıyor. 16 Temmuz ölüm yıldönümüydü. 1969’da insanoğlunun aya ayak bastığı gün o da kuş oldu, sonsuzluğa göçtü. İstanbul’dan gelen Tayyareci Vecihi Hürkuş Müzesi Derneği’nden mezarı başında 13-15 kişiyle anıldı. Resmi makamlardan, yolunu açtığı kurumlardan hiçbir temsilcinin katılmadı anmaya. Birkaç ömre sığacak işleri 73 yıllık ömrüne sığdıran, hür uçmak için doğmuş, hür düşünen, hür davranan bir hür kuş.
Mühendis, tasarımcı, pilot, öğretmen, iş adamı, İstiklal Madalyalı en çok ilklerin sahibi ama hep yalnız bırakılan adam.
İŞTE VECİHİ HÜRKUŞ’UN MACERALI YAŞAM HİKAYESİ:
1896 doğumlu, çocukluğu da hareketli.
1912’de Balkan Harbi’ne gönüllü gidiyor, savaşın sonunda Tayyare Mektebi’ne girmek istiyor. Daha 16 yaşında olduğu için almıyorlar. Makinist Mektebi’ne gidiyor.
Birinci Dünya Savaşı’nda Bağdat cephesine, uçak makinisti olarak gönderiliyor. Bir uçak kazasında yaralanınca İstanbul’a dönüyor, nihayet Yeşilköy’deki Tayyare Mektebi’ne girebiliyor.
CEHENNEM ADASI’NDAN YÜZEREK KAÇIŞ
1917 sonbaharında Kafkas Cephesi’nde... Orada uçak düşüren ilk Türk tayyarecisi oluyor. Yaralanıyor, Ruslar’a esir düşüyor. Hazar Denizi’nde nam-ı diğer Cehennem Adası Nargin’deki esir kampından bir arkadaşıyla yüzerek kaçıyor, İran’dan yürüyerek Erzurum’a geliyor.
İstanbul işgal edilince gizlice Ankara’ya geçiyor, Kurtuluş Savaşı’na katılıyor. İzmir Seydiköy (Gaziemir) Meydanı’nı, tek başına işgal ediyor. Meclis’ten 3 takdirname alarak kırmızı şeritli İstiklal Madalyası sahibi oluyor.
Ruslara yaralı olarak esirken
İLK UÇAĞINI UÇURUYOR
1919’dan beri kafasındaki uçak projeleri, ilk 28 Ocak 1925’de Vecihi K-6’nın uçuşuyla somutlaşıyor. Uçağa ruhsat verecek heyette kimse yetkin olmadığı için kendi uçuyor. “İzinsiz uçtun” diye ceza veriyorlar. Bunun üzerine Hava Kuvvetleri’ne istifayı veriyor.
Sonradan Türk Hava Kurumu (THK)adını alan Türk Tayyare Cemiyeti’nin (T.Ta.C.) kurucuları arasında yer alıyor. Geliri bağışlardan sağlanacak Cemiyet’in amacı, bir okul açmak, milli hava sanayisini kurmak. Fen Şubesi’nin başına geçiyor. Cemiyetin logosunu tasarlıyor, madalya nizamnamesini tek başına oluşturuyor. 17 Haziran 1925’te Cemiyet, kendisini ‘Türkiye’nin Baş Tayyarecisi’ ilan ediyor.
SABİHA GÖKÇEN ÖĞRENCİSİ
Vecihi Hürkuş, yurtdışına gönderiliyor, fabrikaları geziyor, uçaklarını deniyor, hatta hatalarını söylüyor.
Türkkuşu ve İnönü Eğitim Merkezleri’nin yer seçimlerini yapıyor, Türkiye planör rekorunu kırıyor, Cemiyet adına planör yapımını başlatıyor. Vecihi Hürkuş, ayrıca Sabiha Gökçen, öğrencilerinden...
15 Ağustos 1925 tarihinde Kayseri’de Tayyare ve Motor Türk Anonim Şirketi (TOMTAŞ) kuruluyor. Bu arada 19 Ekim 1925’de Tayyare Cemiyeti Yönetim Kurulu istifa edip, kendini fesh ediyor. TOMTAŞ’a geçiyor, uçakların seçimi, denemesini yapıyor, hatta ihtiyaç fazlası uçakların yurtdışına satış fikrini gündeme getiriyor. Bir hayali daha söndürülüyor, emekler boşa gidiyor; TOMTAŞ, kötü yönetimi nedeniyle iflas ettirilip, 1928’de kapatılıyor.
Türk Hava Kurumu’ndaki eski görev yeri Teknik Şube’ye geri dönüyor.
RUHSAT İÇİN ÇEKOSLAVAKYA’YA UÇUYOR
Vecihi Hürkuş, 1930’da Kadıköy’de bir keresteci dükkanını kiralayıp, 3 ay içinde ikinci uçağı Vecihi K-14’ü yapıyor. Ankara’ya uçuyor, gösteri uçuşu yapıyor, Başbakan İsmet İnönü ve bazı komutanlar uçağı inceliyor, tebrik ediyor ama hala teknik değerlendirmeye yetkin bir heyet olmadığı için İktisat Bakanlığı’ndan talep ettiği uçabilirlik ruhsatını alamıyor. Ruhsatı, 23 Nisan 1931’de bin bir zorlukla ancak Çekoslovakya’dan alabiliyor.
Posta taşınıyor, turneler düzenleniyor, bağışlar geliyor Hava Kurumu’na. 1931’de “Vecihi K-14’ü değil, Savunma Bakanlığı’nın verdiği uçağı kullanacaksın” diyorlar. Yine istifa ediyor.
İLK UÇUŞ OKULU
Vecihi Hürkuş, 21 Nisan 1932’de ilk Türk Sivil Tayyare Mektebi’ni kurarak, ikisi kız 12 öğrencisiyle 27 Eylül 1932’de eğitim ve öğretime başlıyorlar. Parasal sorunlar, öğrencilere denklik diploması verdiremeyince gençliğinden beri kurduğu bu hayalinden de oluyor.
1935’de Türk Hava Kurumu, Atatürk’ün de talimatıyla yine kapısını çalıyor. Biraz yüreğini soğutacak işleri gerçekleştirebiliyor bu dönemde.
1951’de havadan zirai ilaçlama yapmak üzere beş arkadaşıyla kurduğu kısa ömürlü ‘Türk Kanadı’ firması var.
1952’de projelerine gelir sağlamak için reklam uçuşları yapıyor, broşür dağıtıyor.
UZAKLAŞTIRMA TÖRENİ!
6 Ağustos 1954’de Yeşilköy Hava Limanı’nda 40. Hizmet Yılı’nın kutlandığı tören, resmi kapılardan uzaklaştırıldığı gün oluyor aslında.
29 Kasım 1954’de ‘Hürkuş Hava Yolları’nı kuruyor. Türk Hava Yolları’nın seferden kaldırdığı 8 tayyareyi Ziraat Bankası’ndan sağladığı kredi ile alıp, sefer yapılmayan yerlere sefer koyuyor. Sabotajlar yapılıyor, uçakları parçalanıyor, sonunda durdurmak için uçuştan men ediliyor.
Durduramıyorlar; elindeki son uçağıyla Maden Tetkik Arama Enstitüsü’ne (MTA), Güney Doğu Anadolu’da çetin koşullarda, maden arama çalışmasına katılıyor.
VECİHİ HÜRKUŞ’UN MADDE MADDE YAPTIKLARI;
- Yurt dışında uçak mühendisliği okuyan ilk pilot..
- İlk sivil uçak tasarımcısı, yapımcısı, deneme pilotu..
- İlk sivil havacılık okulunu açan, yöneten, ders veren..
- Türkiye’nin ilk deniz uçağını ve su kızağını yapan havacı..
- İlk Türk sivil havayolu Hürkuş Havayolları’nın sahibi..
- Havadan kargo taşımacılığı ve reklam işlerini başlatan ilk kişi..
- 102 ayrı model uçakla 30 bin saat uçan ilk Türk pilot..
- İlk kadın hava şehidimiz Eribe, kızıydı.
Kayseri Uçak Fabrikası (TOMTAŞ)
Resmi makamların, yolunu açtığı kurumların anmadığı, mezarına bir Türk bayrağı dikilemeyen, havacılığın en çok ilklerinin sahibi bu Vecihi Hürkuş işte. 16 Temmuz 1969’da, borçlu, maaşı hacizli, hayalleri kursağında göçtü sonsuzluğa. Bugün gömülen uçakları, Kayseri’de topraktan çıkarılıyor.
Ali İnandım’ın ‘HEP YALNIZ BIRAKILAN ADAM: VECİHİ HÜRKUŞ’ yazısından derlenmiştir.
Yazının uzun haline buradan erişim sağlayabilirsiniz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.