Ahilik denince aklımdan çıkmayanlar
Kırşehir ve ilçeleri başta olmak üzere her yıl ülkemizde görkemli şölen havasında hafta boyu çeşitli etkinliklerle kutlanan bir ‘Esnaf Bayramı’...
Kırşehir ve ilçeleri başta olmak üzere her yıl ülkemizde görkemli şölen havasında hafta boyu çeşitli etkinliklerle kutlanan bir ‘Esnaf Bayramı’ var: “Ahilik Bayramı”ndan söz ediyorum. Halk arasında Ahiliğin ‘Başkenti’ denilince de ‘Kırşehir’ ilimiz akla gelir. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın da geçtiğimiz Cuma günü Kırşehir’e gelerek esnafımızın bu bayramında konuşma yapması ‘Ahilik Bayramı’nı taçlandırmıştır. Anadolu’nun ‘Türkleşmesi ve İslâmlaşması’ hususunda bir ömür tüketen Alperenler, Türkmen kocaları ulu önderler Kırşehir’dedir. Millî ve manevî tüm kültürel değerlerin temeli bu güzel adamlar tarafından Kırşehir’de atılmış, burada filizlenmiş ve buradan Anadolu’ya dalga-dalga yayılmıştır. Ulu Hünkâr Hacı Bektaş-ı Velî, Ahi Evran-ı Velî, Yunus Emre ve diğer nice Alperenler Kırşehir’dedir. Neşet Ertaş ve Halk kültürünün taşıyıcıları Abdallar buradadır. Orta Asya’dan göç eden atalarımız Anadolu’ya geldiklerinde ‘konar-göçer’ düzende (göçebe) halinde yaşadılar. Anadolu’nun ‘Türkleşmesi ve İslamlaşması’ esas alındığında, konar-göçerlikten yerleşik düzene geçmenin şart ve zaruret olduğunun farkına varıldı. Bu nedenle Selçuklular zamanında ilimde, fende ve medeniyette ileriye gitmek için Türkmen Kocaları (Âkil Adamlar) çok önemli girişimlerde bulundular. Dahası, üretimin yapılabilmesi, bu hizmetin dürüstlük esasında yerine getirilmesi, üretilenin kaliteli olması prensip kuralı haline getirildi. Çok geniş anlatılması gereken ‘Ahilik’ konusundaki değerlendirmemi kısaca özetlersem: Ahi: “Kardeş” demektir. Ahilik, Anadolu’da üretim, tüketim ve paylaşmayı düzenleyen sivil model olarak bir ilktir. Belli insanî ve güzel ahlâk kurallarını prensip haline getirmiş olması, üretim ve tüketimde vurgunu ve soygunu önlemiştir. Garip-gurabanın, yoksulun, kimsesizin, güçsüzün hak ve menfaatini koruyup, kollamıştır. Yani “Sosyal Devlet İlkelerini’ hayata geçirmiştir. Serbest piyasa ekonomisinin önemini ta ‘Ortaçağ’da gün ışığına çıkarmış; emeğe gereken değeri verip, her şeyi mubah sayıp kâr gören rantiyeciliği sistemin dışına itmiştir. Aracısı ve tefecisi olmayan bir anlayışı, dahası kooperatifçiliği hizmetin odak noktasına oturtmuştur. İşçinin emeği, alınteri, göz nuru değerlendirilmiş; kalitesizlik diskalifiye edilmiştir. Çıraklık, ustalık, kalfalık bir intizama ve nizama bağlanmıştır. Ahiliğin fikir babası Ahi Evran-ı Velî Hazretlerinin çağdaşı Horasan Alperenlerinden Hacı Bektaş-ı Velî’dir. Esnaf Teşkilatının kurucusu Ahi Evran’ın (1171-1261) adı, Kırşehir’deki başarılı Devlet Üniversitesi’ne verilmiştir. Ahi Evran, Ticaret ahlâkını ve sosyal dayanışmayı ilke edinmiş, Anadolu’nun Türkleşmesi ve İslâmlaşması’nda önemli başarılar elde etmiştir. Şu 7 önemli husus esnaf ve zanaatkârlara kural olarak benimsetilmiştir:
- Cimrilik kapısını bağlamak, lütuf kapısını açmak.
- Kahır ve zulüm kapısını bağlamak, hilim ve mülâyemet kapısını açmak.
- Hırs kapısını bağlamak, kanaat ve rıza kapısını açmak.
- Tokluk ve lezzet kapısını bağlamak, riyazet kapısını açmak.
- Halktan yana kapısını bağlamak, Hak’tan yana kapısını açmak.
- Herze ve hezeyan kapısını bağlamak, marifet kapısını açmak.
- Yalan kapısını bağlamak, doğruluk kapısını açmak.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.