Ahirete götürebileceğimiz bir nişanemiz var

15 Temmuz hain darbe girişiminde kalbinin hemen altından vurulan ve bu kurşunla yaşamak zorunda kalan gazi Musa İlhan, yaşadığı o anları ve sonraki yaşamını anlattı.

Ahirete götürebileceğimiz bir nişanemiz var
Yayınlanma:
Güncelleme:


FETÖ terör örgütü tarafından gerçekleştirilen 15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında AKOM’da kalbinin hemen alt tarafından vurulan ve o günden bu yana vücudunda kurşunla yaşamak zorunda kalan gazi Musa İlhan yaşadığı o anları ve sonraki yaşamını anlattı. İlhan aslında niyetinin havalimanına gitmek olduğunu ancak yolların kapalı olması nedeniyle ilk olarak İstanbul Büyükşehir Belediye Lojistik Destek Merkezi’ne geldiğini belirterek, “Benim niyetim Ak parti il başkanlığına gitmekti. Giderken de yanıma bir arkadaşımı aldım. Trafik çok yoğun olunca kendi kendime bir doğaçlama yaptım. Biz her olaydan sonra Cumhurbaşkanımızı havalimanında karşılamıştık. Yine oraya gelecek diye düşüncem oraya gitmekti. Yollar kapalı olunca ara yollardan gitmeye karar verdim. Alibeyköy de bulunan İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne ait lojistik destek merkezi var oradan geçerken asker kılığındakileri gördüm. Oraya girdik hayırdır komutanım dedim o da bana 'sıkı yönetim ilan edildi' dedi. Bende yaşım itibariyle sıkı yönetim görmedim. İnanamadım kabullenemedim asker beni iteklemeye çalıştı o arada bir kargaşa oldu orada ve asker yere düştü ve bizde hemen üzerine atladık çünkü elinde silahı vardı. Bu şekilde olunca şarjörü düştü. Bizim orada İstanbul Büyükşehir Belediyesinin içerisinde bir tane müdür vardı o şimdi içeride o da hainmiş. O arada duruyordu biraz bize kızıyordu askere vurulur mu diye biraz da askere kızıyordu sen nasıl halka silah çekersin diye. Burada ki askerler bir şekilde ikna edildi ve araçlara binerek olay yerinden ayrıldılar. Tam çıkarlarken yine aynı rütbeli beylik silahını çekti. Ama tekrar herkes etkisiz hale getirdi ve araçlara binerek ayrıldılar” dedi.
İlhan; Lojistik Destek merkezinin ardından AKOM’a geldiğini buraya da çok rahat bir şekilde girdiklerini ancak daha sonra ateş açıldığını belirterek, “Daha sonra AKOM’un işgal edildiğini duyduk hemen oraya geçtik. Biz oraya da çok rahat girdik burada da aynı şekilde olur diye düşünüyoruz belki az bir şey tepki gösterirler ama ikna ederiz diye düşündük. Çünkü lojistik destek merkezinde biz de bir öz güven oldu. Ancak girer girmez çok yoğun bir ateş açtılar ayaklarımıza doğru. Korkar gibi olduk kendimizi geriye çektik anlayamadık ne olduğunu. Bir tanesi kapıda duruyordu bir tanesi de çatıda. Bize yaklaşmayın dedi bende burası bizim iş yerimiz senin yerin kışla dedim. Bizimi vuracaksın dedim bana gelme vururum dedi. Bende geliyorum hadi vur dedim. Ama Allah da biliyor zerre kadar korkum yok. O anda kurşun göğsüme geldi tabi vurur vurmaz bana takla attırdı. Düştüm o anda sadece kan aktığını hissediyorum öldüğümü düşündüm. Ama zerre endişe olmadı ölüyorum ara ara bilinç gidip geliyor. İnsanlar bağırıyor o anda adam öldü diye ben ölmedim diyorum çünkü insan ölse onları duyamaz diye düşünüyorum. Biri o anda bana gelmiş tampon yapıyor hissediyorum kendisini bana siper yapmıştı o an ölüm böyle bir şey diye düşündüm. Ben hacca gittim ve orada bulunan rehber hocamız bana gözlerinizi kapatın ve Kabe’yi gördüğünüz de ne istiyorsanız öyle bir dua edin demişti. Ben tek orada şehitliği istemiştim. Aklıma birden o duam geldi ve acaba duam kabul mü oldu diye düşündüm” şeklinde konuştu.
İlhan, yaralanmasının ardından dört gün yoğun bakımda kaldığını ve uyandığında ilk sözünün Cumhurbaşkanımız yaşıyor mu olduğunu belirterek, “Bu şekilde beni hastaneye götürdüler dört gün yoğun bakımda kaldıktan sonra çıktığımda hemşireye ilk sorduğum soru Cumhurbaşkanımız oldu. İlk olarak Cumhurbaşkanımız yaşıyor mu dedim. Evet yaşıyor bak televizyon da dedi. Beni sedyede hastanede bir yere götürürlerken hatırlıyorum bir jet alçak uçuşla geçti. Ben zannettim ki uçak hastanenin çatısına düştü. Çünkü beni götüren kişiler sedyenin altına saklandı. Ben bu bilinç altıyla yoğun bakıma girmişim. Bende hala uçak korkusu var o akşam o uçakların alçak uçuşları öyle bir bilinç altıma yerleşti. Kurşun hemen kalbimin iki santimetre altına isabet etmiş riskli olduğu için dokunmadılar öyle yaşıyorum. Ben çok korkuyordum acaba ahrete bir şey götürebilecek miyim diye ama şimdi ahrete götürebileceğimiz bir nişanemiz var” diye konuştu.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.