AK Parti kurucularından Bülent Arınç’tan hükümete tutuklama ve protesto tepkisi

AK Parti kurucularından Bülent Arınç, geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bir programı sırasında gerçekleşen protesto nedeniyle dokuz gencin tutuklanmasını eleştiren bir açıklama yaptı. "Düşünceyi açıklama hürriyeti" kavramına daha önce de dikkat çektiğini belirten Arınç, bu tür uygulamaların toplumsal hafızada olumsuz etkiler bıraktığını ve adalet sistemine olan güveni zedelediğini ifade etti.

“TUTUKLAMA GEREKSİZ VE UYGUNSUZ”

Arınç, olayda tutuklama kararının gereksiz olduğunu vurgulayarak, "Söz konusu protestoda tutukluluk gerektirecek bir zorunluluk bulunmamaktadır. Suç unsuru olduğu varsayılsa bile tutuklama yerine uygulanabilecek pek çok adli kontrol tedbiri vardır. Bu tür basit olaylarda tutuklama yoluna başvurulması ceza adaleti ve sosyolojisi bakımından doğru bir yaklaşım değildir" dedi.

“DEVLET AKLI TOPLUMUN ETKİLERİNİ GÖZETMELİDİR”

Yasal sınırlar içinde protestoların doğal bir hak olduğunu belirten Arınç, devletin olaylara münferit bakıştan uzak durarak toplum üzerinde yaratacağı etkileri hesaba katması gerektiğini söyledi. "Devlet aklı, olayları sadece anlık boyutuyla değil, uzun vadede toplumsal hafızada bırakacağı izler açısından değerlendirmelidir" ifadelerini kullandı.

FİLİSTİN VE GAZZE KONUSUNDA HÜKÜMETE DESTEK

Açıklamasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Filistin ve Gazze konusundaki tavrını da değerlendiren Arınç, "Sayın Cumhurbaşkanımızın ve hükümetin, İsrail’in siyonist yönetiminin masum insanları hedef alan vahşetine karşı gösterdiği duruşunun açık ve samimi olduğuna inanıyoruz. Türkiye, Gazze halkının haklarını savunmaya uluslararası hukuk ve diplomasi çerçevesinde devam etmektedir" dedi.

“FARKLI GÖRÜŞLERE SAYGI GÖSTERİLMELİ”

Protestoların her zaman olağan karşılanması gerektiğini belirten Arınç, farklı düşünenlerin bulunabileceğini ifade ederek, bu tür tepkilerin ceza tehdidiyle karşılanmaması gerektiğini vurguladı. "Toplumda farklı seslerin varlığı demokrasinin bir gereğidir ve bu hak, hukukun sınırları içinde korunmalıdır" diyerek açıklamasını sonlandırdı.