Ankara'da hasta hayvanlardan oluşan farklı bir çiftlik
Ankara Çubuk'ta yaşayan Özgür Peştanlı kendi imkanları ve kendi tasarımlarıyla kurduğu çiftlikte 100’e yakın etçil, otçul, kanatlı, sürüngen hayvanı ile çocukluk hayalini gerçeğe dönüştürdü.
Ankara Çubuk'ta çocukluktan kalan ‘haylimdi’ dediği çiftliği kendi imkanları ile kuran Özgür Peştanlı, genelini kurtarılan hasta hayvanlardan oluşan etçil, otçul, kanatlı olmak üzere birçok türün yer aldığı 'Peştanlı Çiftliği' ile hayalini gerçeğe dönüştürdü. İlk aldığı hediye olan muhabbet kuşu sayesinde hayvan sevgisiyle tanışan Peştanlı, çiftlikte aslandan koyuna kadar 100’e yakın farklı cins hayvanla yaşıyor ve en çok eşeklerini seviyor. Geleneklerine de bağlı olan Peştanlı at üzerinde ok, mızrak, kılıç kullanımını öğreterek gelenekleri sürdürüyor.
Çocukluk hayalini gerçekleştiren Peştanlı, “Birçok hayvan sahibi oldum ve eğitimlerini öğrendim. Hayvanlarla iletişim kurmayı öğrendim. İnsanlara fayda sağlamak için. İlk hayvanım karne hediyem olan muhabbet kuşlarım. Daha sonra köpek ve at sahibi oldum. 4 senedir de vahşi hayvanlarla uğraşıyorum. Hayalim bir çiftliğim olsundu. İçinde köpeğim olsun ve bir atım olsundu. Şu an ise otçullar, etçiller, kanatlılar olmak üzere 100’e yakın hayvanım var. 9 senedir hiç ayrılmamış bir köpeğim var, 10 senedir bir atım var bunlardan hiç ayrılmadım. Hayvan sevgisi onlara dokunuş, hissediş, onları anlayış içten gelen bir şey” ifadelerini kullandı.
Vahşi hayvanları eğitmediğini sosyalleştirdiğini kaydeden Peştanlı, ”Onlar hayvanat bahçesinden dışlanmış özürlü ve sakat hayvanlar. Doğal yaşam alanına gidemeyecekler, onlara bakıyorum. Çiftlikte en çok bedensel engelli çocuklar ile çalışıyorum. Herkese açık çiftlik” diye konuştu.
Hayvanlarla ilgili ilginç bir anısını anlatan Peştanlı, “Deve kuşu ile ilk tanıştığımda bir deve kuşu saldırısına uğramıştım. Kurtlarla ilk tanıştığım zamanı unutmam onları bir köpek olarak algılamıştım ona göre davranmıştım. Saldırıya uğradım evet iş kazası olarak algılıyorum. Ben istediğim için, yoksa hiçbir hayvanın saldıracağını düşünmüyorum. Hayvanlara ödülle yaklaşıyorum, onların ödülü sevgi ve gıdadır” şeklinde konuştu.
Hayvanları katledenlere ise Peştanlı, “Dünya sadece insanlara ait değil, hayvanlara ve bitkilere de ait, ortak yaşamak zorundayız. Hayvanların işi olmasaydı Nuh’un gemisinde ne işi vardı” dedi.
Geleneklere bağlı olan Peştanlı, “Atlarla birlikte eski kültürümüzü, ata sporlarımızı, okçuluğu, at üzerinde tarihi savaşlarla kılıç, mızrak, kalkan kullanarak eski kültürümüzü devam ettirmeye çalışıyoruz. Buraya gelenlere at binmeyi, at üzerinde neler yapabileceğimizi gösteriyoruz. Burada bütün hayvanlar oyuncu ve diğerlerini de yardımcısı olarak görüyorum” şeklinde konuştu.
9 senedir birlikte yaşadığı köpeğinin çiftliğe gelenlerin gözlük, cep telefonu gibi değerli eşyaları kaybolunca onları bulup getirdiğini ve hayvanlardan korkan insanlara hayvan sevgisi aşıladığını söyledi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.