Ankara'da keşfedilmeyi bekleyen tarih: Bitik Höyük
Arkeologlar için önemli bir keşif alanı olan Bitik Höyük, Ankara’nın Kahramankazan ilçesinde yer alıyor. Bitik Höyük, arkeologlar için bu zengin geçmişi ve tarih öncesi dönemlere ışık tutan kalıntılarıyla büyüleyici bir araştırma alanıdır.
ÖZEL HABER: ŞİLAN EYLÜL KANDEMİR
Bitik Höyük, Ankara İl merkezinin 42 km kuzeybatısında, Kahramankazan ilçesine bağlı Bitik Köyü yakınlarında bulunan büyük bir höyüktür. Bu höyük, 250 x 240 metre boyutlarında geniş bir alanı kaplamakta ve 18 metre yüksekliğe sahiptir. Bitik Höyük, arkeologlar için önemli bir keşif alanı olabilir ve tarih öncesi veya antik dönemlere ait bilgilerin kazılarda elde edilmesi için çalışmalar yapılmış olabilir. Ancak daha fazla ayrıntıya ulaşmak için güncel araştırma verilerine başvurmanız gerekebilir.
Bitik Höyük, geniş bir araziye yayılmış büyük bir tepe şeklinde bulunur. Tepe, yaklaşık 250 metrelik bir uzunluğa ve 240 metrelik bir genişliğe sahiptir. Bu nedenle oldukça geniş bir alana yayılmıştır. Tepe, yaklaşık 18 metre yüksekliğindedir, bu da onu çevresindeki manzaradan yüksek kılar.
ANTİK DÖNEMLERE AİT BULUNTULAR VARDIR
Höyükte, kazılar sırasında tarih öncesi veya antik dönemlere ait kalıntılar ve eserler bulunabilir. Bitik Höyük, tarih öncesi veya antik dönemlerin izlerini sürmek isteyen araştırmacılar ve arkeologlar için önemli bir keşif alanı olarak kabul edilebilir. 1942 yılında, Prof. Remzi Oğuz Arık başkanlığında Bitik Höyükte kısa süreli bir kazı çalışması gerçekleştirilmiştir. Kazılar sırasında tarih öncesi veya antik dönemlere ait buluntuların toplanmış veya belirli yapıların izleri araştırılmıştır.
Bitik Höyük kazıları sırasında çeşitli dönemlere ait önemli tabakalar açığa çıkarılmıştır:
Klasik Dönem: Bitik Höyük kazıları sırasında Klasik Döneme ait kalıntılar ve buluntular bulunmuştur. Bu döneme ait eserler ve yapılar, antik dönemin etkilerini yansıtabilir ve dönemin yaşam tarzı hakkında bilgi sağlayabilir.
Frig Dönemi: Frig dönemine ait tabakalar da kazılar sırasında açığa çıkarılmıştır. Frigler, antik Anadolu'nun önemli uygarlıklarından biriydi ve bu döneme ait buluntular, Friglerin Bitik Hüyük’teki etkilerini gösterme potansiyeline sahiptir.
Hitit Dönemi: Bitik Höyükteki kazılar sırasında Hitit Dönemi'ne ait izler ve kalıntılar bulunmuştur. Hititler, antik Anadolu'da büyük bir krallık kurmuşlardı ve bu döneme ait buluntular, Hititlerin bu bölgedeki varlığını gösterir.
Kalkolitik Çağ: Kalkolitik Çağ'a ait tabakalar da kazılar sırasında belirlenmiştir. Kalkolitik dönem, taş ve bakırın kullanıldığı bir dönemi temsil eder ve bu döneme ait buluntular, yerleşik tarım topluluklarının yaşam tarzını yansıtabilir.
Erken Tunç Çağı II. Evre: Erken Tunç Çağı'na ait tabakalar Bitik Höyük kazılarında ortaya çıkarılmıştır. Bu dönem, bakırın yaygın olarak kullanıldığı bir dönemi ifade eder ve bu döneme ait buluntular, bu çağın kültürel ve teknolojik özelliklerini yansıtır.
HÖYÜĞÜN TARİHSEL VE KÜLTÜREL ÖNEMİ VURGULANIYOR
1994 yılında Japon Anadolu Arkeolojisi Enstitüsü'nden Sachihiro Omura tarafından yapılan araştırmalar, Bitik Höyüğün daha fazla ayrıntılı bir incelemesine ve bu farklı dönemlere ait buluntuların daha iyi anlaşılmasına katkı sağlamıştır. Bu araştırmalar, höyüğün tarihsel ve kültürel önemini daha da vurguluyor.
BİTİK VAZOSU DİKKAT ÇEKİYOR
Bitik Höyüğünde yapılan kazılarda bulunan önemli çanak çömlek parçaları ve özellikle "Bitik Vazosu" büyüleyici özelliklere sahiptir.
Bu vazo, dört parça halinde bulunmuş ve dikkat çeken detaylara sahiptir. Vazonun şekli silindir boyunlu ve geniş ağızlı olması sebebiyle ona görsel bir çekicilik katar. Vazonun dört şerit kulplu olması, onun taşınması ve kullanılmasını kolaylaştırıyor. Vazonun yüzeyindeki bezemeler büyüleyicidir. Üst üste yerleşmiş üç frizden oluşur ve kutsal evlilik törenini tasvir eder. Bu bezemeler, Bitik Höyüğün kültürel ve dini yaşantısını yansıttığı düşünülüyor.
Bitik Vazosu, Bitik Höyüğün tarih öncesi veya antik dönemlerine ait önemli bir sanat eseri olabilir ve o dönemin kültürel, dini ve sanatsal açıdan zenginliğini yansıtır. Bu vazo, arkeologlar ve tarihçiler için büyük bir öneme sahiptir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.