Başarının sırları
Yakın ve uzak geçmişe bakıp dersler çıkarırken, oraya takılıp kalmamak gerekir. Başarılı olmak için ileriye doğru emin adımlarla yürüyerek...
Yakın ve uzak geçmişe bakıp dersler çıkarırken, oraya takılıp kalmamak gerekir. Başarılı olmak için ileriye doğru emin adımlarla yürüyerek geleceği inşa etmek zorundayız. Bu sebeple hayatta başarının sırları ve formülleri nelerdir? İyi bilmeliyiz. Bu konuda araştırmalarımdan bir demet sunmak istiyorum. Hz.Allah (c.c.) “Yemin olsun ki, biz Adem oğlunu mükerrem (şerefli) olarak yarattık. Karada ve denizde binekler verdik. Rızıkların en güzelini bahşettik. Ve onları yarattıklarımızın pek çoğundan üstün kıldık.” Buyuruyor. Bir başka ayette de “Yemin olsun ki, biz insanı en güzel biçimde yarattık.” Buyurur. Bu ayetlerden öğreniyoruz ki, insan denilen varlık; beyni, bedeni, kalbi, ruhu ve letâifi ile mükemmel bir çekirdek gibi, kâinatın nüvesi mesabesindedir. Dolayısıyla başarının tüm sırları insanda saklıdır. İnsanların birçoğu, sahip oldukları bu sır, istidat, kabiliyet ve maharetleri bilmedikleri veya fark edemedikleri için, doğru adımlar atmaz, kendilerini geliştirmeyi düşünmez ve üstün başarılara imza atamazlar. Kimileri ise Allah korusun varoluş gaye ve hedefinden uzaklaşarak, aşağılaşır, zararlı ve tehlikeli yaratık haline dönüşürler. Aklı-selim sahibi normal insanlar için, inkişaf ve başarının ilk şartı; yeterli bilgi ve beceri sahibi olmaktır. Zira ilim ve sanat bitmez tükenmez bir hazinedir. İlim iki cihanı aydınlatan bir ışık ve rehberdir. İlimsiz irfansız istisnaî başarılar ise geçicidir. Böyle başarılar saman alevi gibi parlayıp çabucak sönmeye mahkûmdur. Bilgi donanımı olmadığı halde, öğrenmeyi, dinlemeyi ve kendini geliştirmeyi becerebilenler de alanında başarılı olabilirler. Başarının ikinci şartı ise, azimli, kararlı ve çalışkan olmaktır. Ayrıntılara takılmadan, alanında uzmanlaşarak kendini sürekli yenilemek sûretiyle verimli, düzenli çalışanlar mutlaka başarılı olurlar. Çalışanı Allah (c.c.) da sever, insanlar da sever. Hazırcı, tembel, beceriksiz kişiler ise toplumun baş belasıdır. Çünkü rızık Allah üzerindedir. Ancak her kesin nasibi çalıştığı kadardır. Başarının sırlarından birisi de düzenli ve mutlu bir aile hayatıdır. Özel hayatın huzur ve düzeni, iş hayatında gerekli olan enerji ve motivasyonu sağlar. Tabiatıyla iş hayatında başarılı ve kazançlı kişiler, zincirleme evine ve tüm sosyal çevresine pozitif enerji yayarlar. “Nikahta zenginlik, bereket vardır.” (Nur.32) ayetinin sırrı da buradadır. Başarının sırlarından bir diğeri ise; dürüst, güvenilir ve samimi olmaktır. Aile, dost, arkadaş, müşteri vs. tüm insanlarla saygı ve nezaket çerçevesinde iyi münasebet kurmak, bu münasebeti geliştirmek ve karşı tarafa saygınlığını hissettirmek gerekir. Hiç kimse ondan kuşku ve endişe duymadan emin olmalıdır. Yalancı, kaba ve sahtekâr insanlar asla hayatta muvaffak olamazlar. Hile ve entrika ile birilerini aldatarak çıkar sağlayanlar, haddi zatında sadece kendini aldatmış olurlar. Dürüstler er geç kazanır. Başarının bir diğer formülü de sabır ve metanettir. Zira her zaman işler yolunda gitmeyebilir. Aksilikler, hastalıklar, belâlar, felâketler, türlü türlü acılar, korkular ve benzeri imtihanlar yaşanabilir. Bunlar hayatın cilveleridir. Acı reçetelerdir. Moral ve dinamizmini koruyup, sabırla, serinkanlılıkla problemleri çözmeye çalışmalıdır. Musibetlerden ders alarak, sorumluluğu varsa rahatça üstlenmeli, hatta gülüp geçerek yoluna devam etmelidir. İnançlı, başarılı ve düzgün insanlar yaşlansalar da âtıl olmazlar. Çalışır çırpınır aktiviteyi kaybetmezler. Çalışan demir pas tutmaz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.