Başbakan Yardımcısı Şimşek: 'Nisan’da muhtemelen, bir referandumda...'
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, anayasanın iyi tasarlandığını kaydederek, “Nisan’da muhtemelen, bir referandumda milletimizin evet demesi ile Türkiye’nin önü açılacak. Güçlü bir yol haritamız var” dedi.
İsviçre’nin Davos kasabasında gerçekleştirilen Dünya Ekonomik Forumu, geniş katılımla sürüyor. Zirvede Türkiye’yi temsil eden Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek Habertürk televizyonuna açıklamalarda bulundu. Şimşek, korumacılık konusuna değinerek, “Korumacılık aslında dünya ekonomisi için önemli bir tehlike, önemli bir tehdit. Ticaret büyümenin bir motoru. Yapılan çalışmalar her ne kadar algı anlamında küreselleşmenin istihdamı belli ülkelerde yok ettiğine dair bir algı varsa gerçeği daha yapay zeka yani makineleşme robotlaşma istihdamı etkiliyor. Sorun batıda daha büyük ölçekte. Bizim gibi gelişmekte olan ülkelere etkisi önümüzdeki on yıllarda olacak” dedi.
Şimşek, sorunun siyasetin gelirin dağılımındaki bozulmayı önleme veya düzeltme noktasında politika geliştirmesinde kısmen iletişimde istihdam kayıplarının ticaretten kaynaklanmadığını bildirerek, “Korumacılığın çözüm olmadığı, işin özünde sorunun teknoloji odaklı daha doğrusu orada görmek gerektiği, gibi çözümler üretmemiz lazım. Yeni dünya sistemine göre çözümler üretmemiz lazım. Türkiye’den baktığınız zaman bu konularda şanslıyız. Birincisi OECD’nin yaptığı çalışmaya göre gelir dağılımında iyileşme sağlayan nadir ülkelerden birisiyiz. Çünkü sağlıkta erişimi arttırdık. Herkese, sağlık imkanı sunuyoruz. Eğitimde ücretleri kaldırdık, harçları kaldırdık” açıklamasını yaptı.
Sosyal yardımlarda Türkiye’nin önemli ilerlemeler kaydettiğini hatırlatan Şimşek, 2000’li yılların başında 2 milyar lira civarında olan sosyal yardımların 40 milyarın üzerinde olduğunu bildirdi. “Küresel eşitsizlikler büyümeyi sınırlıyor, küresel adaletsizlikler büyümeyi sınırlandırıyor” diyen Şimşek, “OECD’nin yaptığı çok ciddi bir çalışma var. Buna odaklanmamız lazım. Çözüm üretmemiz lazım. Küresel ticaret büyümenin motoru. Küresel ticareti tıkayacak korumacılık ,2008 sonrası arttı, doğru bir şey değil. ABD’de korumacılık artarsa Türkiye’yi ne kadar etkiler, sınırlı etkiler. Çünkü ABD ticaret ortağımız değil, uzun yıllar müttefikimiz ama ticarete gelince AB bizim için bizim esastır. AB’de de gümrük birliği nedeniyle ve gümrük birliğini güncelleme çabalarımız nedeniyle korumacılık söz konusu olamaz. AB ile gümrük birliğinin güncellenmesi yani hizmette kamu alanlarını, tarımı içerecek şekilde genişletilmesi Türkiye’nin menfaatinedir. Biz rekabetten korkmuyoruz. Ticaretle büyüyeceğiz ve geçmişte bundan çok nemalandık ve inanıyorum ki Türkiye eğitim sistemindeki çabaları ile diğer çabalarıyla buna hazır” açıklamasını yaptı.
“Çin kendisi çok açık değil ama dünyanın açık olmasını istiyor”
Trump yönetimine ilişkin konuşan Şimşek, “Çin Devlet Başkanı tarafından yapılan konuşmayı ABD Başkanı ve İngiliz Başbakanı yapsaydı haber konusu olmazdı. Serbest piyasa, küreselleşme, ticaret gibi konular batının geliştirdiği bir sistem. Batı içine kapanıp korumacılık eğilimleri ortaya koyarken Çin’in gelip Davos’ta piyasa ekonomisi, küresel ticaretin önünün açılması, korumacılığın yanlış bir şey olması, pencereden dışarıya açık kalmaları husus o nedenle önemli bir haber oldu.. Çin küresel ticaretten, korumacılığın azalmasından en fazla nemalanan bir ülke. Çin kendisi çok açık değil ama dünyanın açık olmasını istiyor” dedi.
“Türkiye birkaç yıldır büyük felaketlerin eşiğinden döndü”
“Türkiye birkaç yıldır büyük felaketlerin eşiğinden döndü” diyen Başbakan Yardımcısı Şimşek, açıklamasını şu şekilde sürdürdü: “Bir taraftan hain darbe girişi, bir taraftan yaşamsal tehdide dönüşen çok boyutlu terör saldırıları. Bunlar Türkiye’nin gündemini, dış algısını etkiledi. Etkilemeye devam ediyor. Türkiye’nin bir şekilde bu dönemi kapatması lazım Gelen sorulara anayasa değişikliği ile birlikte Türkiye yeni bir döneme girecek Uzun dönemde yönetimde istikrar, temsilde adalet gibi sorunları kökünden çözecek, Türkiye hızlı bir şekilde yapısal reform gündemine ulaşacak. bu zor dönemi 2013 yılının ortasından itibaren yoğunlaşan saldırıların yoğun olduğu dönemini geride bırakacak”
“Türk ekonomisini bir kelime ile özetler misiniz deseniz yüksek direnç derim” ifadesini kullanan Şimşek, yavaşlama söz konusu olduğunu, piyasada dalgalanmalar olduğunu fakat bir aşka ekonomi olsaydı ve bu denli iç ve dış şoklara maruz kalsaydı çok daha kötü bir performansla karşı karşıya kalınacağını sözlerine ekledi. Türkiye’nin temellerinde bir değişiklik olmadığını bildiren Şimşek, 2-3 yıl sonra Ortadoğu’nun inşasının konuşulabileceğini bildirerek, kötümser olmak için bir sebep olmadığını dile getirdi.
“Değişiklikler ilk turda rahat geçti”
Anayasa değişikliği ile Türkiye’nin önünün açık olduğunu kaydeden Şimşek, “Değişiklikler ilk turda rahat geçti. İkinci turda da aynı trend devam ediyor. bu önemli. ondan sonrası milletimizin kararız. ben inanıyorum ki milletimizin uzun vadeli istikrardan yana bir tavır koyacak. Türkiye öyle zor bir coğrafyada yaşıyor ki koalisyonlara yönetilmesi normal dönemlerde zor olan bir ülke. Biz 70’li yıllarda yanı başımızda büyük krizler, savaşlar, Kıbrıs meselesi dışında bir şey yoktu. Ona rağmen Türkiye iflasın eşiğine geldi koalisyonlar nedeniyle. 90’lı yıllarda aynıydı” açıklamasını yaptı.
“Anayasa iyi tasarlanmış”
Şimşek, “Anayasa iyi tasarlanmış. Meclis yasama görevini yapacak. İcra tabi ki cumhurbaşkanlığının liderliğinde karar verecek. Esnek olacak, güçlü olacak ve istikrarlı olacak. Yargı, sadece bağımsız olmayacak tarafsız da olacak. Sistem aslında küresel normlardan farklı dizayn edilmedi. Küresel normlara uygun dizayn edildi. Onun için ben inanıyorum ki Nisan’da muhtemelen, bir referandumda milletimizin evet demesi ile Türkiye’nin önü açılacak. Güçlü bir yol haritamız var” ifadelerini kullandı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.