Başbakan'dan müjde üstüne müjde
Başbakan Binali Yıldırım AK Parti Grup Toplantısı'nda esnafa müjde verdi.
Başbakan Binali Yıldırım, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal’a geçmiş olsun dileklerini ilettti.s Somali’de terör saldırısı sonrası birçok insanın hayatını kaybettiğini belirten Yıldırım, “Teröre karşı farklı standartlar, iki yüzlü davranışlar terörü yok etmeye değil, terörün daha fazla azmasına vesile olmaktadır. 40 yıldan fazla bir süredir, terörle büyük mücadele yapmış ülke olarak hep söylediğimiz bir şey var, ‘Hiçbir ülke, şehir, yer kendisini güvende hissetmesin, terör her zaman her yerde kapıyı çalabilir’. Onun için mutlaka bu mücadelede ortak akılla birlikte hareket etme mecburiyeti vardır” ifadelerini kullandı.
Geçtiğimiz günlerde valilerle yaptığı toplantıya hatırlatan Yıldırım, “Merkezi yönetimi baş olarak görürsek, yerel yönetimler el ve ayaklardır. Birlikte çalışmadan başarılı olunmaz.Biz onlara özetle şunu söyledik, ‘iş yaparken usul ve biçim hatalarına takılmayın’. Sahada iş üreten herkes hata yapabilir. Eğer usulde hata yaparım diye korkarsanız, şekilde hata yaparım diye korkarsanız, hiçbir iş yapamazsınız. Dolayısıyla vatandaşın beklentisi de bir başka bahara kalır. Hata affedilir ama hainlik affedilmez. Onun için sahada bulunanların planlama yapanlara göre çok daha önemli sorumluluğu ve gücü var. Çünkü, onlar olayın içindeler.Ankara’dan uzaktan çözümü üretmek pek de mümkün değil. Sahadaki buradan daha iyi. Çözüm de yerinde olmalı, bunu bütün valilerimize anlattık. Önümüzdeki günlerde terörle mücadele başta olmak üzere birçok alanda valilerimiz, muhtarlarımız bulundukları yerlerin konumlarıyla çok daha fazla yetki kullanarak gerekli çözümleri üretecekler. Artık her şeyi Ankara’ya havale etme dönemi yavaş yavaş kalkacak” diye konuştu.
Bugün esnaflarla ilgili yeni bir kararı vatandaşlarla paylaşan Yıldırım, “Eğer bir ülke büyüyecekse, kalkınacaksa bu ancak ve ancak bütün toplum kesimlerinin birlikte hareket etmesiyle, çalışmasıyla mümkün. Esnafla, çiftçiyle, işçiyle, emekliyle, genciyle, kadınıyla, yaşlısıyla ortak bir hedef için çalışan büyük bir aileyiz. Türkiye için çalışan, katmadeğer üreten herkesin başımızın üzerinde yeri var. Esnafımızıla ilgili özel bir paragraf açmak istiyorum, biz esnafımızı büyüyen, güçlü Türkiye’nin ana bel kemiği olarak görüyoruz. Böyle gördüğümüz için 15 yıldır desteğimiz devam ediyor, 22 katrilyona çıkmış, 153 milyon lira 22 milyar nere? 2002’den bu tarafa, 1,5 milyon esnaf ve zanaatkar sadece 70 milyar kredi k ullandı. Bu yılın ilk 9 ayında esnafa açtığımız kredi 9 milyarı geçti. 2002’den bu tarafa Halkbankası tarafından verilen ve düşük faizli krediler için hazinenin sağladığı destek miktarı 5,5 milyar nere? Esnafa ne yapsak azdır, daha fazlasını da bütçe imkanlarıyla yapacağız. Yüksek faiz sürekli olacak bir şey değil, önemli faizlerin makul bir seviyeye gelmesi. Esnafa faiz farkı desteğine ihtiyaç kalmaması, hedefimiz budur. Türkiye’nin büyümesi için buna ihtiyacımız var. Bazı kararlar alacağız. Bu faiz meselesinin Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik şartlarla orantılı olmadığını söylüyoruz” açıklamasında bulundu.
Faizlerin yüksekliği
Faizlerin yüksekte seyretmesinin ekonomik kurallarla izahının mümkün olmadığını anlatan Yıldırım, “Bu konuda hükümetimizin birinci derecede öncelikli maddeleri arasında yer almıştır. Alacağımız tedbirlerle, ekonomiye yönelik yeni kararlarla faizlerin de kendi doğal sınırı içinde kabul edilebilir sınırlara çekilmesini sağlayacağız. Böylece yatırımlarda ilave hazine desteği gerekmeden bu yatırımların gerçekleşmesi mümkün hale gelecek” dedi.
Kredi kullanan esnaf sayısı
Kredi kullanan esnaf sayısına değinen Yıldırım, “15 yıl önce 63 bin, bugün 450 bin esnafımız bu ucuz krediden kullanma imkanına sahip. Kredi üst sınırı ne? 2002’de 5 bin lira, bir sürü bankada muamele. Onun da beşte biri masraf. Şimdi ne oldu? 150 bin lira. Faiz oranı da yüzde 47, aldığı paranın yarısını kesiyor. Tam bir soygun. Şimdi ne kadar? Sıfırla 4,5 arası. 4,5’un üzeri yok, üzerini Hazine karşılıyor” dedi.
Esnafa müjde
Halkbankası ile Teskomb’un yeni bir adım attığını belirten Yıldırım, “Burası esnaflarımıza yeni müjde. Esnaf ve sanatkarlarımızın kullanacağı işletme kredisi sınırı 150 binden 200 bine çıkarılıyor. Esnafımız iş yerini satın almak isterse, 500 bin lira krediyi 10 yıl vadeyle alabilecek. Esnaf ve sanatkarlarımız iş yerinde yeni araç alırsa, binek olur, kamyonet olur, kamyon olur, minibüs olur. Ne alırsa alsın, sıfır araç, taşıt edindirme kredisini de kullanabilecek. Bunun da vadesi 5 yıl, 500 bin lira. Tabii bütün bunların faizi piyasa faiziyle değil, özel. Hazinenin desteklediği düşük oranlı faiz olacak. Bütün bu yenilikler esnafımıza hayırlı uğurlu olsun” şeklinde konuştu.
MGK toplantısında OHAL’in uzatılması yönünde alınan kararı hatırlatan Yıldırım, “OHAL’in keyfiyet değil, mecburiyet dolayısıyla alındığı söylemek istiyorum” dedi.
İdlib’te çatışmasızlığı sağlama görevinin Rusya ve Türkiye tarafından Astana’da alınan karar çerçevesinde ifa edileceğini anlatan Yıldırım, “silahlı kuvvetlerimiz, teçhizatlarıyla birlikte İdlib şehrinin etrafında gerekli konuşlanmayı yapıyorlar, bu faaliyetlerine başladılar. Terör olaylarının önüne geçilecek, olası yeni bir çatışmada ülkemize olan göç baskısını kontrol altına alınacak. Irak’la da bazı gelişmeler yaşandı. Yasadışı, anayasaya aykırı referandum yapıldı, bütün ikazlara rağmen. Barzani ve ekibinin inadı yüzünden burada yanlış bir yola girildi ve referandum arkasında Kuzey Irak Bölgesel Yönetimine yönelik Irak, Türkiye, İran bazı yaptırımlar uygulamaya koyacağını ilan ettik. Türkiye, Erbil ve Süleymaniye’ye olan uçuşlarını durdurdu. Şimdi yeni tedbirler kapıda. Bundan birisi ,İbrahim Halil Sınır Kapısının Merkezi Irak Hükümetine devredilmesi. MGK tavsiye kararı sonucu, bu süreci başlatmış bulunuyoruz” açıklamasında bulundu.
“Hesabı bu kararı verenler ödeyecek, nihayetinde ödemeye başladılar” diyen Yıldırım, “Irak Merkezi Hükümetiyle bu konuda çalışmaları sürdürüyoruz. Kerkük’ün PKK ve peşmergeden temizlendiği bilgisi geliyor. Yıllar boyunca, orada sistematik olarak demografik yapıyı fiili yapıyı değiştirme gayretlerinin olduğunu görüyoruz. Kerkük’ün Irak Merkezi Yönetimi tarafından kontrol altına alınmış olması müspet bir gelişmedir. Burada dikkat edilmesi gereken konu, bölgenin tarihi derinliğine uygun olarak bozulmaya çalışılan demografik yapıyı tekrar tesis edecek yönetim tarzını ortaya koymaktır” şeklinde konuştu.
Türkiye olarak Kerkük’te yaşanan olayları yakından takip edeceklerini belirten Yıldırım, Kerkük’te demografik yapıyı korumaya yönelik çabaların devam edeceğini dile getirdi.
“Belediyeler ellerindeki parayı doğru dürüst kullanamıyor”
Diğer önemli bir konunun da ‘bu hafta komisyonda görüşülen torba yasanın’ olduğunu kaydederek, “Birçok toplum kesimini ilgilendiren konular var. Bunlardan birisi, belediyelere emlak vergisi veriliyor. Bazı belediyeler ellerindeki parayı bütçeyi doğru dürüst kullanmıyor, çar çur ediyor, para bitince vatandaşın malına göz dikiyor. 100 liralık yere 5 bin lira kıymet koyuyor. Burası dağ başını mı kardeşim? Sana verilen yetkiyi bu kadar aymaz bir şekilde nasıl istismar edersin? Şimdi buna el attık. Yüzde 50’den fazla artıramayacak. Bunları da daha ziyade muhalefet belediyeleri yapıyor. Buna da bilin. Vatandaşım bilsin. İster muhalefet ister iktidar kim yaparsa yapsın, belediyeler verilen bu hakkı kötüye kullanamaz. İstemezdik böyle bir sınır getirmeyi. Sorumsuz davranırsanız, vatandaşı yok sayarsanız, böyle bir sınırlama elbette gelecek. Vatandaşlarımızın, basiretsiz yöneticilerin hatalarını ödemesinin önüne geçiyoruz. Enflasyon oranı, onu geçmemesi lazım. Orada bir değişiklik imar uygulaması olur, şu olur bu olur biraz değer artışı olur. Yüzde 3 bin 500-yüzde 5 bin olur mu be kardeşim? Bu gaddarlıktır. Bunların hesabını verecekler, öyle ben yaptım oldu yok. Şimdi tıpış tıpış aldıkları paraları geri verecekler, yeni beyannameler düzenlenecek. Yüz liralık bir değer varsa, 150 lira en fazla matrah üzerinden vergisini ödeyecek” dedi.
Ayrıca belediyelerin mücavir alanları içinde vatandaşın kullandığı tarım arazilerinin olduğunu belirten Yıldırım, “Fakat sahibi değil, imara açılan yer değil. Hali hazırda kullanılan arazi ama tarım arazisi. Bunların içinde bulunduğu bu yanlışı, fiili durumu düzeltmek gerekiyor. Bunu da doğrudan satın alma hakkı veriyoruz. 10 sene önce yer yapmış, fakat imarsız. Şimdi bunlara diyoruz ki makul bir bedel üzerinden bu yer zaten senin, parasını ver al. Vatandaşın bir derdini daha çözmüş olacağız” diye konuştu.
Turizm bölgelerinde yapılan otellere yönelik düzenleme
Yıldırım, turizm bölgelerinde yapılan otellerin olduğunu belirterek, “Rahmetli Özal döneminde başlatılmış, sahillerde üst kullanım hakkıyla 49 yıllığını verildi. Zaman azaldı, bu sefer acaba bu süre dolunca biz ne yapacağız diye bilmiyorlar. Dolayısıyla, yatırım yapmıyor, hiçbir şey yapmıyorlar, böyle bekliyorlar. Bu da bizim ekonomimize zarar veriyor. Bu belirsizliği de ortadan kaldırmak için tesislerin kira süresini, 49 yıl artırıyoruz. Öyle değil mi Naci Bey? Yanlış olunca ikaz edin. Burada isteyen olursa parasını verip bunları alabilecek” şeklinde konuştu.
Cep telefonu görüşmesinde verginin yüzde 25 olduğunu, bunu yüzde 7,5’a düşürdüklerini anlatan Yıldırım, “Ev telefonu yüzde 15, yüzde 7,5’a düşürüyoruz. Telefon şirketleri düşürmezse, biz de onları düşürürüz. Öyle yağma yok.Biz düşüreceğiz onlar düşürmeyecek, hep beraber, düşüyorsak da beraber, kalkıyorsak da beraber” dedi.
Yıldırım, büyükşehirlerde köyden mahalleye dönüşen yerlerde esnaf muaflığının olduğunu anlatarak, “Yani köyler var, esnaflara vergi muafiyeti var. O muaflığın süresi dolmuştu, 2020 yılına kadar tekrar uzatıyoruz” diye konuştu.
“Tütünde sıkıntı yok”
Üreticilerin ürettikleri tütünü sorunsuz şekilde satmaları için gerekli tedbirlerin alındığını anlatan Yıldırım, “Bir sıkıntı yok. Sıkıntı nerede başlıyor? Bu tütünleri alıp ticarileştirenler var, bir atölye yapıp orada sigara yapıyor, bir ticaret alanı oluşmuş, kaçak. Yasal olmayan yollarla seri üretimle sigara dönüştürenlerle ilgili tedbirlerimizi alacağız” dedi.
“2018 yılı tasarruf yılı olacak”
Başbakan Yıldırım, 2018 yılının tasarruf yılı olacağını söyleyerek, “Tasarrufa önce kamuda başlayacağız. Yeni araç alımı yok. Güvenlik konusu, acil konular dışında devlete, belediyelere oraya buraya araç yok. Yüksek silindir hacimli araç kullanımına sınırlama getiriyoruz. Önce kendimizden başlayacağız. Bir önemli düzenleme şudur, kurumlar vergisini 3 yıllığına, 2018-2019-2020 yılları, yüzde 20’den 22’ye getiriyoruz. Buna ihtiyaç var. Motorlu taşıtlar vergisinde yüzde 10’luk artış yaptık. Vatandaşımızın ikazı, Cumhurbaşkanımızın da talimatı çerçevesinde normal bir seviyeye getirdik. Bunu yaparken de 1300 cc motor hacminde olan araçları muaf tuttuk. Bir başka konu da engelli araçlarıyla ilgili düzenlemedir, düzenlemeyi o şekilde yaptık ki 150 bin liraya kadar olan araçlar, hiçbir vergiye tabi olmadan alınabilecek” açıklamasında bulundu.
“Bahçeli’nin dediği öneri üzerinde çalışılabilir”
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin grup toplantısında yaptığı açıklamalara işaret eden Yıldırım, “Orada çok memleket meselelerine, diğer bölgesel meselelere yönelik fikirlerini paylaştı. Özellikle eğitime yönelik üniversitelerde yeni bir sınav düzenlemesi yapılacak. Sınavlar aynı günde başlayıp bitecek, Bahçeli ‘üniversiteye giriş sınavlarını kaldıralım’ dedi. Sayın Bahçeli akademisyendir, bu işlerden anlar.. Değerlendirmeleri için teşekkür ediyorum. Ancak, bir şey söylemek de fayda var. Şu anda Türkiye’de 185 üniversite var. Burada bir sonuç var. Türkiye’de üniversiteden mezun olan gençlerin sayısı 900 bin, liselerden mezun olup üniversiteye gitmek isteyen gençlerin sayısı 1 milyon 100 bin. Sorun ne? Diyelim ki 100 kişi mezun oluyor, 100 kişiyi de üniversiteler alıyorsa sınava gerek yok denebilir, geçmiş yıllardan gelen 2,5 milyon gencimiz var. Önce birinci meselemiz, bu gençlerimizi üniversiteli yapmak. Biriken 2,5 milyonu da üniversiteye göndererek bir şekilde eritmek. Ondan sonra zaten doğal olarak mezun olanla üniversitelerin alacağı sayı aynı olacağı için Sayın Bahçeli’nin dediği öneri üzerinde çalışabilir. Sayın Bahçeli’nin gündeme getirdiği konuyu, bu meseleyi dikkate alıyoruz ancak zamanını, bütün bu sorunları çözmek suretiyle dikkate alınabilir” ifadelerini kullandı.
“Kılıçdaroğlu ile gündemi değerlendireceğiz”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile bugün Meclis’te görüşeceğini ve gündemi değerlendireceklerini belirten Yıldırım, “İç ve dış meseleler konusunda hükümetimizin çalışmaları hakkında bilgi vereceğiz. Ülkemiz üzerinde oynanan bütün oyunları bozmak için canla başla çalışıyoruz. Birbirimizi daha çok seveceğiz, mecburuz” dedi.
Elitaş, Yıldırım’ı ‘Genel Başkanım’ diyerek anons etti
AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, Başbakan Yıldırım’ı kürsü konuşması için davet ettiği sırada ‘Genel Başkanım’ diye anons etti. Yıldırım da bu anons üzerine, “Grup Başkanvekilimizin dil sürçmesi oldu. Bazen olur kağıda bakmakta fayda var” ifadesini kullandı. Partililer, Yıldırım’ın kürsü konuşması sırasında sık sık sloganlar attı. Yıldırım da bunun üzerine “Gençler ara verelim, sonra” dedi. Yıldırım, partililerin Avustralya Melborn’dan gelen partililerin görüşme isteğini de kırmadı. Yıldırım, “Toplantı sonrası görüşelim” diyerek bir partiliye cevap verdi. Yıldırım ile vatandaşlar arasında keyifli diyalogların yaşandığı görüldü. Yıldırım, masa tenisinde derece elde eden Down sendromlu sporcuları da konuşması sonrası grup salonunda kabul etti.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.