Ankara ve İstanbul’daki 3 cinayetin zanlısı Atalay Filiz Ankara Batı Adliyesi 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde telekonferans yöntemiyle ile ifade verdi. Atalay Filiz, “6. His filmindeki çocuk ruhları görüyor bende mesajları görüyorum. Buda benim 6. yeteneğim” dedi.
Ankara ve İstanbul’daki 3 cinayetin zanlısı Atalay Filiz, Ankara’daki Göktuğ Demirarslan ile Rus sevgilisi Elena Radchikova’yı öldürmek suçundan Ankara Batı Adliyesi 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde sanık olarak ifade verdi.
İstanbul’daki ifadesinde de olayı anlattığını olayla ilgili bir tasarlaması olmadığını söyleyen Filiz, “Rusya için casusluk yaptığı bilgisi bana verildiği için onları takip etmem istendi. Casusluk yaptığına dair mesaj ağlımdan emin olursam gereğini yapmam söylendi. Uzun zaman takip ettim. Olay günü 16 Eylül 2013 tarihinde Göktuğ’a teklifte bulunmuştum kendisinin ortadan kaybolmasını bunun için gerekli yardımı sağlayacağımı söyledim ama o bunu reddetti başka bir seçenek bırakmadı. Kendisine sunduğum teklifi kabul etmedi” ifadelerini kullandı.
“11 YAŞIMDAN BERİ GÖREVLER ALIYORUM”
“Silahı almamın sebebi 11 yaşımdan beri görevler alıyorum” diyen Filiz, “İlk defa insan zarar vermemi gerektiren bir görev aldım. Bende şöyle bir şey düşündüm fiziksel ve ruhsal sağlığımda bir sorun olmadığına dair bir belge aldım ve bunu bir yeşil ışık gibi gördüm koskoca Türkiye Cumhuriyeti bir akıl hastasının eline silah vermez diye düşündüm. Olay günü tekrar geri geldim Göktuğ ve Elena bir yerden gelmişlerdi önceki teklifi tekrar verdim. Beni ret edip küfür ettiler. Yapacak bir şeyim kalmadı. İlk kime ateş ettiğimi hatırlamıyorum. Elimdeki av tüfeğiyle ateş ettim. Daha sonra park halindeki aracıma binerek uzaklaştım. Daha sonra Kütahya’ya gittim. Bana gelen gizli güçler 43 plakalı bir araç almamı söylediler. Bende aldım dikkat çekmemek için 43 plakalı bir araç aldım. Kütahya’ya giderken benim karşıma 4 tane çadır çıktı. Bunu benim karşıma çıkaran o güçtü. 4 tane benim için tam teşekküllü çadır bulunuyordu. Orada bir buçuk ay yaşadım. Bu bir buçuk ay sonunda Kütahya şehir merkezine indim. Kütahya otogarına geçtim bilet alıp İstanbul’a gittim. İstanbul Beyazıt meydanında işportacılık yaptım kıyafetlerimi sattım” şeklinde konuştu.
BU MESAJLAR SANA NASIL ULAŞIYOR?
11 yaşımda keşif ettiği gazeteler aracılığı ile mesajların geldiğini söyleyen Filiz, “Bana verilen ilk mesajlar gofret çalma gibi mesajlardı sonrasında bu ziynet çalma gibi daha büyük mesajlar oldu. Başkası bakınca göremiyor gazetelere 6. His filmindeki çocuk ruhları görüyor bende mesajları görüyorum. Buda benim 6. yeteneğim” diye konuştu.
ARACA TAKİP CİHAZINI NE ZAMAN YERLEŞTİRDİN?
Göktuğ Demirarslan’ın aracını takip edebilmek için 2 tane cep telefonu aldığını belirten Filiz, ifadesinde şunları söyledi:
“2 tane cep telefonu aldığım biri bende durdu. Birini de aracın altına yerleştirdim böylelikle sinyali tespit edebiliyordum. Telefonu ne zaman aldığımı hatırlamıyorum yaklaşık 1 hafta sonra yerleştirdim.”
Cinayeti işlediği silah için ise Filiz, “2013 Nisan ayında Eryaman’daki kiraladığım evden çıktım. Arabada yaşamaya başladım. Riskli şeyler yaptığım için Mayıs ayının başında silahı edindim. Amacım kendimi güvende sağlamaktı” dedi.
“CEZAİ EHLİYETİ OLUP OLMADIĞINI ARAŞTIRILMASINI İSTİYORUM”
Sanık avukatı Fatma Vildan Yirmibeşincioğlu dava ile ilgili, sanıkla konuştuğunu vekalet alacağını belirterek, “Dosyayı inceleyip ayrıntılı beyanda bulunacağım kendisi bunu yarmadığını ve yaptırıldığını söylüyor. Bunun için bir cezai ehliyeti olup olmadığını araştırılmasını istiyorum” şeklinde beyanda bulundu.
Müşteki avukatı ise sanığın öncelikle tutuklanmasını ve Ankara’daki ceza evlerinden birine nakli istedi.
Herhangi bir hastalığının olmadığını söyleyen Filiz, “Akli melekelerim yerinde zaten silahı almadan önce akıl sağlığımın yerinde olduğuna dair belge almıştım” ifadelerini kullandı.
AKIL SAĞLIĞININ YERİNDE OLUP OLMADIĞINA İLİŞKİN RAPOR İSTENDİ
Dava sonucunda sanığın tutuklanmasına karar verildi. Sanığın tutuklu bulunduğu Silivri Ceza İnfaz Kurumundan İstanbul Adliye kurumuna sevki sağlanarak sanığın 16 Eylül 2013 tarihinde işlemiş olduğu iddia edilen suçuna akıl hastalığı nedeniyle işlediği fiilin sonucunu algılayıp algılayamadığı davranışlarını yönlendirme yeteneğinin önemli derecede olup olmadığı konularında rapor alınması istendi, Ankara’ya sevki ise bu aşamada reddedildi.
Görülen davanın 2’nci duruşması ise 4 Ağustos 2016 tarihinde saat 09.50’de gerçekleştirilecek.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.