Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu, kayıt dışılıkla etkin mücadele kapsamında yazar, senarist, televizyoncu ve gazetecilerle bir araya gelerek, işverenin bin 300 lira olan asgari ücretin 300 lirasını kendisinin aldığını bin lirayı işçiye verdiğini söyledi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu, kayıt dışılıkla etkin mücadele etmek amacıyla başlatılan, “Etkin rehberlik ve denetim yoluyla kayıtlı istihdam teşviki” projesi kapsamında İstanbul’da yazar, senarist, televizyoncu ve gazetecilerle bir araya geldi. Yazar, senarist, televizyoncu ve gazetecilerle kahvaltı yapan Bakan Soylu daha sonra başlatılan proje ile ilgili açıklamalarda bulundu ve televizyoncu, yazar, senarist ve gazetecilerden kayıt dışılıkla etkin mücadele için yardım istedi.
Programda konuşan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu, “Bu bakanlığın temel ismi çalışma hayatı ve sosyal güvenlik bakanlığı olduğu kadar aslında sosyal diyalog bakanlığıdır. Bir taraftan toplumun herkesimini anlamaya ama onu anlarken de onunla birlikte diyalog kurmaya çalışanlardan işverenlere kadar herkesin sorumlu olduğu bir bakanlıktır. Bugün Türkiye’de Amerika’da olmayan Avrupa’da Almanya’da gelişmiş ülkelerde olmayan bir adımı Türkiye yine hep birlikte ortaya koymuş olduğumuz bir kararlılıkla hedefine ulaştırmıştır. Türkiye’de Yüzde 98.5 genel sağlık sigortası kapsamında insanlar. Biz bunu sürdürmeliyiz. Biz bunu sürdürebildiğimiz andan itibaren devlet dediğimiz statü bunu bizim verdiğimiz vergilerle devam ettirebilecektir. Bugün bütün dünyanın da Türkiye’nin de en temel problemlerinden biri kayıt dışıdır. Bazen sizde duyuyorsunuz; şu kanser hastalarına ilaç verilemiyor. Bir takım hepatit hastalarına bir takım diyabet hastalarına ilaç verilemiyor. Bunun temel sebebi muhakkak ki gelir- gider dengesini etkilediğidir” dedi.
“KAYIT DIŞILIK YÜZDE 15’ E İNDİRMEYİ HEDEFLİYORUZ”
Kayıt dışılığı önemli derecede indirdiklerini ancak hedeflerin kayıt dışı istihdamı yüzde 15’e indirmeyi hedeflediklerini anlatan Soylu, “Kayıt dışı en önemli sorun alanlarımızdan bir tanesidir. Bu konuda çok ciddi adımlar attık. Yüzde 52’den yüzde 32’ye kadar kayıt dışılığı düşürdük. Bundan sonra daha nitelikli bir düşüşü sağlamak zorundayız. Toplumun her kesimi ile bir araya gelip bu düşüşü daha iyi bir noktaya yanı bizim 2023 planlamalarımızda olan yüzde 15’lik seviyelere indirmek durumundayız. Bunun için toplumun her kesimi duyarlı olan her kesim aydınlarımız yazarlarımız çizerlerimiz toplumun her bir bireyiyle çeşitli mecralarda karşı karşıya kalan bunun için araçları olan hemen hemen herkes bu konuda bir sorumluluğu alması gelecek açısından ülkemizin işini kolaylaştıracaktır” ifadelerine yer verdi.
“YENİ AKLA İHTİYACIMIZ VAR”
Toplantıya katılan senarist, yazar, televizyoncu ve gazetecilerin yardımına ihtiyaç duyduklarını aktaran Bakan Soylu, “Kadın çalışan sayımızı artırmalıyız. Bu ülkemizin önündeki en temel süreçlerden bir tanesidir. Ama bu yetmez bunun dışında onu artırırken onun kayıt dışılıkta değil kayıt içine alınmasını da bir şekilde sağlamalıyız. Ufak bir cümleniz ufak bir espriniz ufak bir yazınız bilmenizi istiyorum ki toplum nezdinde önemli bir sonuca yol açmaktadır. Öyle diziler seyrediyoruz ki o dizilerin içinde öyle bilinç altı mesajlarını bize net bir şekilde ifade edebilme yeteneğini ortaya koyabiliyorsunuz ki işte bizim bu anlayışa ihtiyacımız olduğunu bir kere daha ifade etmek istiyorum. Devlet büyük bir kütledir. Ancak devletin halkın karşı karşıya kaldığı küçük meseleleri ifade etmede zorlukları olabilir. İşte o küçük meselelerde sivil akla yeni akla ihtiyacımız var” dedi.
“300 LİRAYI ALIP BİN LİRAYI VERİYORLAR”
Toplantı sonunda programa davet edilen isimlerin sorularını ve projeye nasıl katkı verebilecekleri yönünde sorularını alan Bakan Soylu, senarist Birol Güven’in, “Projeye filmlerde destek veririz. Ancak bize gerçek olaylarla ilgili yardımda bulunmalısınız” teklifine Bakan Soylu, doğru bir öneri olduğunu belirterek yaşadığı bir olayı anlattı. Bakan Soylu, “Doğru bir öneri. Özellikle bu konuyla ilgili bize Alo 170’den gelen ciddi ihbarlar var. Bizim denetlemeci arkadaşların yakaladıkları var. Öyle olaylarla karşı karşıya kalıyoruz ki şimdi düşünün, taşeron meselesini bitiriyoruz. Şöyle bir olayı yaşadık. Asgari ücret bin liradan bin 300 liraya çıkınca bin 300 liralık maaşı karta yatırıyor. Karşı işveren kendisi alıyor. Bin 300 lirayı çekiyor. 300 lirasını kendi cebine atıyor. Bin lirasını çalışana veriyor. Bu özellikle Türkiye’de .müfettişlerimiz tarafından yakalanan böyle bir şey olabilir mi diye düşünebileceğimiz bizzat bize iletilen olaylar. Birkaç tane bildirim bizzat bana geldi. Baktık ki doğru. Bu ve buna benzer bir çok mesele ile karşı karşıyayız. Yaşanan olayları size aktarabiliriz” diye konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.