Ankara'daki bombalı saldırının anlamı nedir? Canlı bomba, cansız terörist ve "katil" arkadaşlarım

DEĞERLENDİRME: DURSUN ERKILIÇ

Bizim nesil terörden çok çekti… Ülkücüler de devrimciler de ‘birileri’ tarafından kullanıldı ve bu ülkenin pırıl pırıl gençleri birbirine kırdırıldı. Çok kayıp verildi. Terörün ne olduğunu en iyi bizim nesil bilir. Acılarla, anılarla yaşıyor olmak, her terör olayında yüreğimizi yakar…

***

Ben ve akranlarım bugün yaşıyorsak şanslıyız! Çünkü mezarda ya da hapiste olmak için her şey mevcuttu çevremizde. Dönemin girdabına kapılanlar ya can aldı ya can verdi ya da sakat kaldı…

‘KATİL’ ARKADAŞLARIM…

Mahalleden arkadaşım Konyalı Mustafa, 11 Nisan 1980’de, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun kayınbabası, TRT prodüktörlerinden Ümit İlkan Kaftancıoğlu’nu öldürenler arasındaydı…

Bu kanlı olaydan 46 gün sonra, 27 Mayıs 1980’de, MHP ve Ülkücü camianın sembol isimlerinden Gümrük ve Tekel Bakanı, Gün Sazak’ı katledenler arasında yer alan asker çocuğu Cem de fakülteden sınıf arkadaşımdı…

ŞANS ESERİ YAŞIYORUZ…

Bakkala ekmek almaya giderken veya değişik ortamlarda burnumun ucundan, kulağımın dibinden kurşun geçtiği de oldu; Necatibey Caddesinde, Orduevinin arkasında Hacettepe Üniversitesi öğrenci servisi tarandığında ya da Maltepe’den Kızılay’a yürüyen korsan mitingcilerle polis arasında çıkan silahlı çatışmada yere kapaklanıp kefeni yırttığım da…

4 yıl okuduğum Yıldırım Beyazıt Akşam Lisesi’nde ders gördüğümüz gün sayısı 100’ü bulmaz! Her gün boykot ve kavga vardı…

SON SALDIRININ ANLAMI…

Bunları hatırlamamın ve hatırlatmamın sebebi, TBMM’nin açılacağı gün, İçişleri Bakanlığı'nın önünde girişilen terör eylemidir. İki polisimizin hafif yaralandığı hain saldırıda teröristlerden biri etkisiz hale getirilirken diğeri üzerindeki bombayı patlatarak ölmüş…

Bu saldırıya iki açıdan bakılabilir…

Birincisi;

- Son dönemde terör örgütlerine vurulan büyük darbeler, verdirilen ağır zayiatlar. Yani terör örgütlerinin ‘yıkılmadık ayaktayız’ mesajı vermek için başvurduğu yöntemdir…

İkincisi;

- Türkiye bölge ve dünya siyasetine ağırlığını koyarken…

- Başta Suriye, Karabağ ve Libya olmak üzere el attığı her yeri kontrol altına alırken…

- Karadeniz’den Akdeniz’e, Balkanlardan Ortadoğu’ya, Kafkaslardan Afrika’ya kadar her yerde varlığını ve gücünü hissettirirken…

Rahatsız olan birileri; ülkemizi yeniden kendi kabuğunun içine sıkıştırmak, gelişmelerden uzak tutmak istiyor…

BİRLİK MESAJLARI ÖNEMLİ

Devletimiz tepeden tırnağa, bazı siyasi partiler ve sivil toplum kuruluşları saldırıyı kınarken, düşündüm…

Başkent Ankara’mız, İstanbul gibi bu tür saldırılardan çok çeken bir şehirdir. Güvenlik güçlerimiz yerli ve milli silahlara, mühimmatlara, istihbarat elemanları ve araç/gereçlere bugünkü kadar yüksek oranda ve kalitede sahip olmadığı için yakın zamana kadar birçok kanlı eylem gerçekleşmişti. Ankara’daki bazı olaylar şöyleydi:

20 Mayıs 2003: Terörist Şengül Akkurt, Adalet Bakanı Cemil Çiçek`e suikast düzenlemek için hazırlanırken üzerindeki bombanın patlaması sonucu öldü.

22 Mayıs 2007: Anafartalar Çarşısı`nın girişinde canlı bomba saldırısında bombacıyla birlikte 7 kişi hayatını kaybetti.

10 Ekim 2020: Barış mitingi sırasında gerçekleştirilen bombalı saldırıda 103 kişi öldü.

17 Şubat 2016: TSK personelini taşıyan servis araçlarının hedef alındığı saldırıda 29 kişi hayatını kaybetti.

13 Mart 2016: Kızılay'da bomba yüklü araçla düzenlenen saldırıda 34 kişi öldü, 125 kişi yaralandı.

***

SON SÖZ: Dünyada kozlar ve pazarlar yeniden paylaşılıyor; sınırlar yeniden çiziliyor. Bunun için en çok terör aparatı kullanılıyor. Bu süreçten zarar görmemenin ve pay almanın tek yolu teröre karşı uyanık olmak, birlik içinde dimdik durmaktır.