Özellikle erken çocukluk döneminde verilmesi gereken eğitimin ailelerin en çok zorlandığı konuların başında geldiğini dile getiren Uzman Klinik Psikolog Gülşah Öztürk Erten, hangi yaşta ne kadar bilgi verilmelidir sorusunun, ebeveynlerin kafasını karıştırdığını vurguladı.
Erken ve fazla verilen bilgi çocukların duygusal dünyasında olumsuzluklara neden olabilmektedir şeklinde açıklama yapan Gülşah Öztürk Erten, yeterli bilgi sahibi olamamanın, çocuklar için ayrı bir sorun oluşturduğunu belirterek, "Çocuklar iki yaşından itibaren sosyalleşmeye ihtiyaç duyar ve arkadaşlık ilişkileri başlar. Bu yaştan itibaren çocukların sınırlarını bilip çevresindekilere karşı saygılı davranması, alması gereken temel eğitimdir. Daha sonra ise ailelerden beklenen çocuklarının kendi bedeninin sınırlarını bilmesini sağlamak ve bunu korumak için neler yapabileceklerini konuşmaktır" dedi.
Erten, erken çocukluk dönemindeki çocuklarda mahremiyet eğitimi ve cinsel istismardan korumak için ebeveynlerin dikkat etmesi gereken önemli noktaları şu şekilde sıraladı:
"• Çocuklar kendilerine söylenenden çok yapılan davranışları taklit ederek öğrenirler. Kendisine yanlış davranış sergileyen yetişkine karşı bir şeylerin yolunda gitmediği bilinci oluşması için ebeveynlerin davranışlarına dikkat etmesi gerekmektedir. Ebeveynler bile çocuklarını öpmek ve sarılmak istediğinde çocuklarından izin almalıdır. Sen nasıl istersen sorusu ile başlayan cümleler kurulmalıdır. Böylece kendi bedeni üzerinde çocuğun söz sahibi olması sağlanmalıdır.
• İki yaşından itibaren çocuğa vücudunda özel bölgelerinin olduğu ve bunların gizlenmesi gerektiği öğretilmelidir. Bu özel bölgelerinin iç çamaşırının kapattığı yerler olduğu söylenebilir. Bunun istisnasının sadece anne ve baba, birlikte gidilen doktor ve kreş çocukları için yardımcı ablaların vb. olabileceği anlatılmalıdır.
• Daha çok küçük olduğunu ve başka insanların olduğu ortamlarda çocukların kıyafet değişiminde sakınca olmadığı fikri doğru değildir. Çocuklar bu yaş döneminde olayları genelleme eğilimindedir ve bunu başkalarının bedenini görmesinde sakınca olmayacağı şeklinde yorumlayabilir. Erken çocukluk döneminden itibaren yetişkinler çocuğun beden mahremiyetine saygı göstermelidir.
• İki yaşından itibaren çocuklar birçok alanda gelişimlerini tamamlamaya başlamıştır. Bununla birlikte anne babaya olan ihtiyaçta azalmıştır. Bu yaştan sonra yavaş bir geçişle odaların ayrılması gerekmektedir. Özellikle ergenlik dönemine girecek olan kardeş bulunması durumunda da odaların ayrılması beklenmektedir.
• Banyo sırasında çocuğun özel bölgelerini kendisinin yıkaması teşvik edilerek mahremiyet duygusu kazandırılmalıdır.
• Başkalarının bedenine yapacakları konusunda ikilem yaşamaması için bunun bir oyun olmadığını bilmelidir. Bu sebeple aile içinde cinsel organlara isim takmamak, şakalaşma ve oyun konusu yapmamak gerekmektedir.
• Saygı ve sınır konusunda çocuğun içselleştirilmesini sağlamak için, ebeveynlerin oda kapısı kapalıysa izinsiz girmemesi konusunda çocuk bilgilendirilmelidir ve aynı şekilde ebeveynlerde çocuğun odasına izinsiz girmemelidir.
• Erken çocukluk döneminde televizyon ve oyunlarda bulunan içerikler çocuklar tarafından taklit edilmek istenilebilir. Bunun için aileler birlikte veya çocuğun yalnız kaldığı zamanlarda izleyeceği programları dikkatli seçmelidir.
• Çocukların birbirleri ile olan cinsel oyunları her zaman istismar olarak düşünülmemelidir. Bu dönemin gelişim özellikleri arasındadır. Aynı gelişim düzeyindeki çocukların cinsel organlarına bakmak istemesi kendi bedenini tanımak ve karşı cinsi ayırt etme çabalarıdır. Sağlıklı bir merak giderme yolu olarak görülmeli ve aşırı tepkilerden kaçınılmalıdır. Aynı şekilde kendi cinsel organını da keşfetmek isteyecektir. Bu durumda ebeveynler çocuğu korkutarak engel olmaya çalışmamalıdır. Çocuğun dikkatini başka yere yöneltmeli ve sakin kalınmalıdır.
• Cinsel organlar hakkında çocuk soru sormadan detaylı bilgi vermeye gerek yoktur. Bu tarz sorular geldiğinde ise utanılacak, konuşulmayacak bir konu gibi davranılmamalıdır. Çocuk hangi ebeveyne sorduysa o bilgi vermelidir.
• Çocuklarda istismar birileri tarafından fark edilinceye kadar söylenmeyebilir. Bunun sebebi suçluluk ve utanç duygusudur. Ailelerin çocukların sorduğu her soruyu geçiştirmeden, utanmadan yanıtlaması, çocuğu böyle bir durumda da ailesi ile yaşadıklarını paylaşabilmesi için cesaretlendirecektir. Bunun için aile içinde kurulacak sağlıklı iletişime dikkat edilmelidir".
Ailelerin konunun hassasiyeti nedeniyle yoğun kaygı yaşayarak çocuklara bu konularda gereğinden fazla baskı niteliğinde hatırlatmalarda bulunabildiklerini vurgulayan Gülşah Öztürk Erten, çocukların, erken çocukluk döneminde düşünce biçimleri nedeniyle anlattıklarınızı aşırı genellemeye götürerek güvensizlik ve korku yaşayabileceklerini belirtti.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.