Çubuk halkını terörist gibi yaftalayamazsınız
Erdoğan, "Ben bir Cumhurbaşkanı olarak bir şehit evine giderken sorduruyorum, acaba gidişim rahatsız eder mi, etmez mi? ‘Memnun oluruz’ derlerse gidiyorum, ‘bir sıkıntı var’ derlerse gitmiyorum." dedi.
AK Parti’nin 28. İstişare ve Değerlendirme Toplantısının açılışını yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, önemli açıklamalarda bulundu. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile ilgili bir şehit cenazesinde yaşanan olayları değerlendiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP zihniyetinin şehit cenazesinde yaşanan müessif bir hadiseyi çığırından çıkartmaya çalıştığını, bununla kalmayıp işi şehitlerin yakınlarına, Türk milletine hakarete kadar vardırdıklarını söyledi. Şehitler için Fatiha isteyen Erdoğan, "Şehit cenazesine katılmak, ailenin acısını paylaşmak elbette herkesin hakkıdır. Güzel de bir şeydir. Ancak seçim sürecinde kendini PKK’nın güdümünden kurtaramamış, PKK ile işbirliği yapmış, bu konuda atması gereken adım daha dikkatli olması gerekenler, daha özenli hareket etmek zorunda olmaları gerekir. Acaba buraya gitmek ne getirir, ne götürür. Çünkü bu şehit nereden geliyor, senin işbirliği yaptığı o PKK’nın canavarlarının, alçaklarının siyasi görüntüsü olan HDP ile sen işbirliği yapmışsın.
İŞBİRLİĞİ İÇİNDESİNİZ
Şimdi bunu söylemeyelim mi, bunu yutalım mı, benim Mehmedimi şehit edenlerin siyasi görüntüleri ile işbirliği, güç birliği yapacaksın bunu yutalım. Yutmayacağız, bunları söyleyeceğiz. Dağ ile anlaşacaksın, dağ ile el tutacaksın, dağ sana talimat verecek, bunları televizyonlarda izledik. HDP Ankara, İstanbul, Antalya buralarda seçime girmeyecek ve sen onlarla dayanışma içinde olacaksın, işbirliği halinde olacaksın, ondan sonra Çubuk’a şehidimin cenazesine gideceksin. Siz benim Çubuk’taki köylümü, kardeşlerimi hiç düşünmüyor musun? Ben bir Cumhurbaşkanı olarak bir şehit evine giderken sorduruyorum, acaba gidişim rahatsız eder mi, etmez mi? ‘Memnun oluruz’ derlerse gidiyorum, ‘bir sıkıntı var’ derlerse gitmiyorum. İkinci bir sıkıntıyı niye yaşatayım. Herkes benim gibi düşünmek zorunda değil, herkes beni sevmek zorunda da değil. Yaptığım bir görevi siyasi istismar vesilesi haline getirmenin hiçbir anlamı yok.
İSTİSMAR YAPIYORSUN
Sen siyasi istismar için oraya gidiyorsun, şehit için değil. Çıkıyor bunların bazı hokkabazları ‘hükümetten kimse orada yoktu’ diyor. Genel başkan yardımcılarımdan tut, Milli Savunma Bakanıma kadar hepsi bu cenaze merasiminde bulundular. Cumhur İttifakı’ndan genel başkan yardımcısı buraya katıldı. Çubuk’un oy potansiyeli ortada. Burada Cumhur İttifakı’nın yüzde 72 gibi bir potansiyeli var. Sen zaten orada hiç yoksun. Kalkıyorsun o köyü terörist olarak ilan ediyorsun dolaylı yollardan. Nasıl ifadeler kullandıklarının farkında değiller. Ortada böylesine bir hassasiyet varken, katili PKK olan şehidimizin cenazesine katılımın usullere uygun bir şekilde, yani gereken yerlere bilgi verilip tedbir alınmasını sağlayacak biçimde yapılması gerekir.
GELMENİZİ İSTEMİYOR
Sen bunu da yapmadın. Gereken yerler bellidir. Aile zaten gelmenizi istemiyor, buna rağmen oraya gidiyorsunuz. Kimsenin biz şiddete maruz kalmasını tasvip etmedik. Geçmişte kendi arkadaşlarımızın başına gelenleri, benzer hadiseleri ve buna CHP’li yöneticilerin verdiği tepkileri gayet iyi biliyoruz. Bay Kemal, Hacı Bektaş’ta bizim bakanımız Bekir Bey’e senin gözlerinin önünde nasıl saldırıldığını, darp edildiğini biliyoruz. Konuşmanda bir özür veya geçmiş olsun temennisinde bulunmadın, bunlar da bizim kayıtlarımızda var. Enerji bakanımız Taner Bey’e CHP’liler tarafından yapılan saldırı. Sizin besleme medyanızın nasıl başlıklar attığı bizim gündemimizde var" diye konuştu.
HADİSEYİ SAPTIRDILAR
CHP’nin Çubuk’ta yaşanan hadiseyi mecrasından saptırarak işi şehitlere, terörle mücadeleye, AK Parti’ye, hükümete ve millete karşı nefret kampanyasına çevirmeye çalışması yanlış olduğunu söyleyen Erdoğan, “İstanbul’da zafer sarhoşluğu içinde Şişli’de, belediyenin 100 metre ilerisinde bir kız yurduna saldıracak kadar gözü dönen CHP’lilerin şehit cenazesinde tepki gösteren Çubuk halkını ‘teröristler’ gibi çirkin bir ifade ile yaftalamaya hakkı yoktur. O yurttaki kızlarımızın o geceyi nasıl geçirdiklerini Bay Kemal biliyor musun? Buradan zerre kadar bir endişeye kapıldınız mı? Ondan sonra ‘gençler’ deyip duruyorsun, sizin bu konularda zerre kadar hassasiyetiniz yok. Biz sizin cibilliyetinizi de geçmişini de biliriz. CHP sadece bu davranışlarıyla dahi eline güç ve imkan geçirmesi halinde milletin değerlerine, devletin kurumlarına ve kadrolarına, masum insanlara neler yapabileceğinin işaretlerini vermiştir” dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.