Cumhur ittifakı Ankara Mitinginde Tek Yürek
Cumhur İttifakı’nı oluşturan AK Parti ile MHP’nin ikinci ortak mitingi bugün Ankara’da gerçekleşiyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Ankara'da yapacakları ortak mitingede binlerce vatandaş alanı doldurdu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan'ın miting alanındaki halkı selamlamasından sonra kürsüye Cumhur ittifakı Ankara adayı Mehmet Özhaseki çıktı.
VEFANIZDAN DOLAYI HEPİNİZE TEŞEKKÜR EDERİM
Mehmet Özhaseki; "Bugün Tükiye'nin kalbi Ankara'da atıyor. Dik duruşunuzdan dolayı, vefanızdan dolayı hepinize teşekkür ediyorum. Bu fakir kardeşinizin tam 21 yıl belediye başkanlığı var. ilk başladığımda tabi ki altyapısı olmayan onlarca mahallesi, yüz binden fazla evi, bir gecede yapılan gece kondular vardı. Aynı zamanda borçlu belediyeler, kapının önü alacaklılarla dolu. Böyle bir ortamda işe başladık. Allaha hamd olsun bir milim altyapı eksiği bırakmadım. Su kanal arıtma tesislerini yaptırdım. Alt geçitler, üst geçitler. Sonra sosyal hizmetler. Beş yıldızlı huzurevleri yaptık. Gece gündüz demeden uğraştık. Sonra devasa projelere geldi sıra. Kayak merkezleri, barajlar, Türkiye'nin UEFA standartlarında ilk stadyumu"
"Önümüzde Ankara imtihanı var. Biz dersimize çalıştık, projelerimizi hazırladık. Ankara bizden neler bekliyor 11 ana başlıkta 111 ciddi proje hazırladık"
"Özellikle CHP'nin adayı üçüncü dönemdir aday. Böyle bir projeyle çıktı mı? Hayır. Ve belediyeciliği de bilmiyor açıkça ilan ediyorum. Her konuştuğunda gaf yapıyor, tuhaf tuhaf gülünecek işler yapıyor. Gerçekten belediyeciliği bilmiyor, gerçekten de projesi yok.İkinci üzüldüğüm konu. Bizler 25 arkadaşımızla birlikte huzurunuzdayız ve Cumhur İttifakı'nın adayıyız. Hepimiz hiç farkı yok. Milli ve yerli insanlar olarak huzurundayız. Bizim ittifakımızın niye kurulduğunu, bizim derdimizin ne olduğunu tek tek anlattık. Bizim derdimiz bayrak derdi, ezan derdi, vatan derdi, devletin milletin bölünmezliği derdi."
"Fakat karşı tarafta bir ittifak var ki; herkes anlamaya çalışıyor. Daha doğrusu anladı da onlar anlaşılmadığını zannediyor. Görünürde iki parti var. CHP ve göründüğü gibi İYİ Parti. Peki söyleyemedikleri ortak var. Sakladıkları ortak var. Niye söyleyemiyorsunuz bunu? Eğer ortağı çok sevdiyseniz çıkın iftiharla ilan edin. Zannediyorlar ki Ankara halkı anlamaz. Biz kül yuttururuz zannediyorlar. Truva atının içinde neler olduğunu herkes biliyor."
Özhaseki'nin ardından kürsüye çıkan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli Ankaralılara seslendi
ANKARA MİLLİ BEKAMIZIN BEŞİĞİDİR
Devlet Bahçeli'nin konuşmasında;"Bugün Ankara bir başka güzel. Bugün Ankara bir başka görkemli. 31 Mart'ta yapılacak mahal idareler seçimine 8 gün kala Cumhur İttifakı olarak başkentimizin huzurundayız. Cumhur İttifakı'nın ikinci ortak mitingine milli bir heyecanla katılan her kardeşime, vatandaşıma şükranlarımı sunuyor. Hepinize hoş geldiniz diyorum. Bozkırın ortasından yükselen, bağrından cumhuriyeti çıkaran Ankara, Türkiye'nin ortak kaderi, ortak kıvancıdır. Ankara iftiharımızdır, irademizin itibar kaynağıdır. Ankara milli bekamızın stratejik beşiğidir. Seymenler kadar inançlıyız, Türkiye kadar kuvvetliyiz. Cumhur kadar haysiyetliyiz, cumhuriyet kadar haşmetliyiz. Biz Türk milletiyiz. Biz Cumhur İttifakıyız."
"YA BEKA DİYECEĞİZ YA BELAYA BOYUN EĞECEĞİZ
"31 Mart seçimleri Ankara için uçurumdan önceki son çıkıştır. 31 Mart seçimleri cumhurbaşankılığı sisteminin ilk mahalli seçimidir. 8 gün sonra yalnızca belediye başkanı seçmeyeceğiz. Yalnızca belediye meclis üyesi belirlemeyeceğiz. Bunların önünde milli bekamızın, Ankara'nın tarihsel egemenlik haklarının teyidini yapacağız. İstikrarı temellendirilmiş, toplumsal huzur ve normalleşmesi sağlanmış bir Türkiye'ye geçiş yapacağız. Yerel yönetimleri sizlerin tercihiyle güvenceye kavuşturmuş olacağız. 31 Mart seçimleri yalanla doğru, sahtekarlıkla sadakat, terör sevicilerle Türkiye sevdalıları arasında yapılacak en kritik seçim olacak. Ya bela diyeceğiz, ya beka diyeceğiz."
ANKARA TÜRKİYE'NİN ÖZETİDİR
"Cumhur ittifakı milli onurun güvenidir. Buna karşılık zillet ittifakı kaostur, komplodur, kargaşadır. Ankara dün zilleti reddetti, cumhuriyetin zirvesine yükseldi. İnancım odur ki, yine başaracak yeniden bir tarih yazacaktır. Cumhur ittifakı olarak buna and içtik. Cumhur ittifakının Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı sayın Mehmet Özhaseki'dir. MHP, tüm teşkilatlarıyla sayın Özhaseki'nin destekçisidir. Ankara'nın tüm ilçelerinde cumhur ittifakı adayları için elimizden geleni yaptık. Biliniz ki, Ankara Türkiye'nin özetidir, özdeğeridir. Ankara, Türkiye'nin ta kendisidir. Sayın Mehmet Özhaseki Ankara'nın güzide bir evladıdır."
BEKA SORUNU YOK DEMEK MİLLİ MÜCADELEYİ UNUTMAKTIR
"Beka sorunu yok demek, milli mücadeleyi unutturmak demektir. Beka sorunu yok demek, Ankara'nın başkent olarak tarih sahnesine çıktığı sürecin kesilmesi demektir. Haç ile hilalin, iman ile küfrün, millet ile zilletin tarihi mücadelesini unutmak demektir.Tehdit açıktır. Karşımızdaki seçenek bellidir. Ya bu topraklar üzerinde yaşayan Türk milleti bir ve bütün tutulacak, ya da acıklı ve kanlı şekilde parçalanacaktır. “31 Mart beka seçimi değil, belediye seçimidir. Beka sorunumuz da yoktur” diyen gafiller bize ne söylemeye çalışıyorlar? Ne anlatacaklar? Hangi bahaneleri ileri sürecekler? “Bilmedik, düşünmedik” mi diyecekler? “Oy peşindeydik, günü kurtarmaya çalışıyorduk” mu diyecekler?"
''Zillet ittifakına diyorum ki Ankara'yı ele geçiremeyeceksiniz''
''Biz Türkiye Cumhuriyeti'ni muhasım odaklara, yerli işbirlikçilere, hülasa yedi düvele meydan okuyarak inşa ettik'' diyen Bahçeli, Ankara'yı kimsenin ele geçiremeyeceğine ve Ankara'nın hızını kimsenin kesemeyeceğine dikkat çekerek, ''HDP'nin son dönemlerde sivri ve kirli diliyle öne çıkan eşbaşkanı açık açık ve aynen diyor ki; ''Mansur Yavaş da bilecek ki, seçilmişse HDP oylarıyla seçilmiştir. HDP'lileri yok sayarak siyaset yapamaz. O da işte bizim gücümüzdür.'' Ankara'yı yavaşlatmaya çalışanlar, bu zelil itirafı da ajansınıza sordunuz mu? Konuyla ilgili herhangi bir görüş aldınız mı? Yavaş yavaş tükenenler, Ankara'ya PKK'lıları taşıma görevini size veren ne idüğü belirsiz ajansınız mıydı?
Yoksa size dayatılan kara ajanda da yazılı olan talimatlar bunlar mıydı? Mert olun, yürekli olun, adam olun, cesaretiniz varsa kimlerle yan yana yürüdüğünüzü, hangi mihraklarla omuz omuza verdiğinizi gelin Ankaralıya açıklayın. Ajans deyip kıvırmayın. HDP Eşbaşkanı koz veriyor deyip suçlamalardan kaçmayın. Sahte senet düzenleyip kumpasa bağlamayın. HDP sevgisini dilim sürçtü deyip kapatmayın. Şaibeli ve sahte diplomalı kişilerle açtığınız haram tezgahınız bir anda bozulunca eski dostlarınıza şizofren diye bağırmayın. Vergi kaçakçılığı yaptıktan, onca alavere dalavereye saptıktan sonra çıkıp da Ankaralı kardeşlerimin yüzüne baka baka yalan söylemeyin. Ankaralı PKK'ya nasıl evet diyecek? Ankaralı, ''Sözde Kürdistan'da kazanıp batıda AK Parti ve MHP'ye kaybettireceğiz'' diyen bölücülerle aynı kareye nasıl girecek? Bu reva mıdır? Bu hak mıdır? Bu Ankaralıya nasıl yapılacaktır?
CHP Genel Başkanı, henüz YPG'ye terörist diyemedi. 15 Temmuz'a tiyatro demekten vazgeçmedi. YPG, PKK'nın Suriye kolu değil mi? YPG, Fırat Kalkanı Harekatında, Zeytin Dalı Harekatında kahramanlarımızı, sınır il ve ilçelerdeki vatandaşlarımızı şehit eden katil ve terörist örgüt değil mi? Yeni Zelanda'da bir vandal, bir terörist 51 din kardeşimizi iki ayrı camide şehit etti, 47'sini yaraladı. Ne var ki CHP Genel Başkanı İslam dünyasından kaynaklanan terörden bahsetti. Kılıçdaroğlu soruyorum sana, bu kadar alçalmayı nasıl başardın? Bu denli gözlerini karartan, vicdanını uyuşturan neydi? Golan Tepeleri'ni İsrail toprağı olarak tanıma hazırlığı yapan Trump'a Kılıçdaroğlu ne diyecek, olamaz, yapamazsın çıkışıyla tepkisini gösterebilecek mi? Biz Türkiye Cumhuriyetini hainlere rağmen kurduk.
Biz Türkiye Cumhuriyeti'ni muhasım odaklara yerli işbirlikçilere, hülasa yedi düvele meydan okuyarak inşa ettik. CHP-İP-HDP-SP-ÖDP-PKK-FETÖ milli bekamızı, Cumhuriyet'in ruhunu, milletimizin emsalsiz kazanımlarını, milli birlik ve dayanışma iradesini hem yıkmak hem de kırmak için devrededir. Gezi Parkında denediler, şamarı yediler. 6-7 Ekim olaylarında denediler, bedelini ağır şekilde ödediler. Hendek kazıp çukur açtılar, iç isyan ve istilaya kalkıştılar, açtıkları çukurlara debelene debelene gömüldüler. 15 Temmuz'da denediler, rüzgar ekeyim derken fırtına biçtiler, kıvrana kıvrana sonuçlarına katlandılar. Zillet İttifakına diyorum ki, 31 Mart'a da yapamayacaksınız, Ankara'yı ele geçiremeyeceksiniz. Ankara'nın hızını kesemeyeceksiniz. Eski ülkücüymüş, eski MHP'liymiş, bunların hepsi masal, hepsi fasa fisodur. Ya ülkücüsündür, ya değilsindir. Ya MHP'lisindir, ya da değilsindir. Arası yoktur, ortası yoktur'' dedi.
''Cumhur İttifakı karanlığı aydınlatmak kuşatmayı yarmak için geliyor''
Milliyetçiliğin milletine derin sevgi ve muhabbetle bağlı olmak, tarihini bilmek, kimliğini bilmek, kökünü bilmek olduğunu kaydeden Bahçeli, Ankara'nın birçok badire atlattığını fakat yine de taviz vermediğini belirtti. Bahçeli, Türkiye Cumhuriyeti'nin çok zor şartlar altında kurulduğunun altını çizerek, ''HDP'ye el avuç açan birisinin boğazına İmralı yuları geçmiş, istikameti Kandil'e çevrilmiştir. Dün CHP'yi kötülerken, bugün CHP'nin filikasına binen bir şahsiyetin siyasi ahlakı, siyasi çizgisi olmayacak, olamayacaktır. Ankara, Polatlı'dan top sesleri duyulurken bile korkmadı, ürkmedi, teslim olmadı. Cumhuriyet'in başkenti nice badireleri atlattı ama taviz vermedi. Hele hele zillete hiç düşmedi. Ulustaki ilk meclis, bir yandan ülke savunması için fedakarlık yaparken, diğer yandan da işgalciler ve işbirlikçilerin çıkardıkları isyanları bastırmak ve milli birliği temin etmek için uğraşıyordu.
Türkiye Cumhuriyeti çok zor şartlar altında kuruldu. Bize patates soğan edebiyatı yapanlara 7-8 Ağustos 1921'de yayımlanan Tekalif-i Milliye Emirlerini okumalarını tavsiye ederim. Kurtuluş yıllarımızda, her aile birer kat çamaşır, birer çift çarık, birer çift çorap hazırlayıp vatan müdafaası için verdiler. Türk milleti ekmeğini böldü cepheye gönderdi. Suyunu kıstı, cepheye akıttı. Kuşkusuz her istendiğinde kanını da verdi, canını da verdi. Bize milliyetçilik anlatan Kılıçdaroğlu, şunu bilmelidir ki, milliyetçilik Türkiye düşmanlarına gülücükler saçan, Türk ve İslam düşmanlarına methiyeler düzen bozuk ağızların işi değildir. Milliyetçilik, milletine derin sevgi ve muhabbetle bağlı olmaktır, tarihini bilmektir, kimliğini bilmektir, kökünü bilmektir, ceddini bilmektir. Ey Kılıçdaroğlu sen kim milliyetçi olmak kimdir? Zillet ne yaparsa yapsın, Cumhur İttifakı karanlığı aydınlatmak, kuşatmayı yarmak için geliyor. Cumhur İttifakı milli bekayı koruyup kollamak için Ankara'nın ehline emanetini diliyor'' diye konuştu.
''Türkiye düşmanlarına karşı Cumhur İttifakı diyoruz''
Kime oy vereceği konusunda kararsız kalan vatandaşlara seslenen Bahçeli, vatandaşları Türkiye'nin yükselişi için Cumhur İttifakı'nda buluşmaya davet etti. Cumhur İttifakı'nın en samimi ve saf duygularla mukaddesata sahip çıkanların inançlı ve iradeli bir ittifakı olduğuna değinen Bahçeli, ''Kime oy vereceğim belli değil, kararsızım diyen her kardeşime çağrım, gelin Türkiye'nin yükselişi için Cumhur İttifakında buluşalım. Genç kardeşlerim, ilk kez oy verecek evlatlarım, gelin Cumhur İttifakında sözleşelim. İttifakımız, korkaklara karşı cesurların ittifakıdır. İttifakımız, hainlere, eli kanlı teröristlere, onlarla işbirliği yapan zillete karşı milli bir ittifaktır. Cumhur İttifakı, en samimi ve saf duygularla mukaddesatımıza sahip çıkanların inançlı ve iradeli bir ittifakıdır. CHP'ye, İP'e oy veren vatandaşlarım, Kürt kökenli kardeşlerim gelin bu şerefe siz de dahil olun. Çoluğunuza çocuğunuza anlatıp aktaracağınız muhteşem bir anın hatırasını bırakın.
Türk ve Türkiye düşmanlarına karşı Cumhur İttifakı diyoruz. İşbirlikçiye, bozguncuya, müfteriye, fitneye, Kandil'e, Pensilvanya'ya, Vashington'a, Brüksel'e karşı Cumhur İttifakı tek başına direnir iddiasındayız. Temiz siyaset, temiz yönetim, tertemiz Ankara için Cumhur İttifakı. Davamıza gönül vermiş her ülküdaşımı, partimize destek veren her kardeşimi önce sandığa gitmelerini, ardından da Cumhur İttifakının muhterem adaylarına oy vermelerini hassaten bekliyor ve temenni ediyorum. Beka için milli karar, cumhur için istikrar. Beka için milli karar, Ankara için istikrar. Sizlere güveniyorum, Ankara'ya her zaman inanıyorum'' açıklamasında bulundu.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin hemen ardından Cumhurbaşkanı Receyp Tayyip Erdoğan vatandaşlara hitap ediyor
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmalarından satır başları şöyle;
"İstiklal Savaşımızın başkomutanı Gazi Mustafa Kemal ve Gazi Meclis'imizin her biri birer İstiklal Kahramanı olan ilk mebuslarını selamlıyorum. Ankara'dan İzmir'e yürüyen kurtuluşun mücahitlerini gençlerimizi selamlıyorum. 15 Temmuz destanının baş şehri olan Ankaramızın bütün ilçelerini köylerini selamlıyorum."
"Buradan MHP Genel Başkanı sayın Bahçeli'yi, MHP'ye gönül vermiş tüm kardeşlerimi, Cumhur İttifakı'na destek olan bütün kardeşlerimi selamlıyorum. Buradan hangi partiye mensup olursa olsun, ülkesinin bekası için yanımızda yer alan tüm kardeşlerimi selamlıyorum. Büyük ve Güçlü Türkiye hedefine yürekten inanmış herkesi selamlıyorum. Ankara'daki şu güzel gönül birliğinin dalga dalga, ışık ışık Türkiye'ye yayıldığına inanıyorum. Rabbim birliğimizi, beraberliğimizi korusun diyorum."
450 BİN KİŞİ MİTİNGE KATILDI
"Şu anda hipodromda ne kadar insan var dedim. Emniyetin verdiği rakamı söylüyorum. 450 bin. Bu bir şeyi gösteriyor. Ne diyor Ankara? Biz 31 Mart'a hazırız diyor. Son virajdayız. İnşallah 31 Mart'ın akşamında Ankara'yı sizler taçlandıracaksınız. Cumhur İttifakı, oy kaybına fırsat vermeden sandıkları patlatacak. Rabbim ülkemizin tökezlemesini bekleyenlere fırsat vermesin diyorum. Rabbim Orta Asya'dan Afrika'ya Kafkasya'dan Balkanlar'a kadar koskoca coğrafyanın ümidi olan ülkemizi muzaffer eylesin diyorum."
"Milletimize bölmek isteyenlere fırsat vermeyeceğiz. Vatanımızı parçalamak isteyenlere fırsat vermeyeceğiz. Bizi ekonomimizi çökerterek, işimizle aşımızla tehdit edenlere fırsat vermeyeceğiz. Bunun için 31 Mart'ta sandıkta irademize sahip çıkacağız. 31 Mart sandıklarda hesaplaşma değil, geleceğimizi tayin etme haline dönüşecektir. Bunun için 31 Mart'ta demokrasi ve kalkınma yolunda durmak yok. Bunun için terör örgütlerinin emrindeki yapıların desteğiyle karşımıza çıkanların yüzlerindeki maskeyi düşüreceğiz."
"Bunun için 31 Mart'ta, dünyanın öteki ucundan bizi tehdit edenlere, şöyle sağlamından bir cevap vereceğiz. Hem de öyle bir cevap vereceğiz ki bir daha kimse bu millete parmak sallama cesareti bulamayacak."
"Milletimize bölmek isteyenlere fırsat vermeyeceğiz. Vatanımızı parçalamak isteyenlere fırsat vermeyeceğiz. Bizi ekonomimizi çökerterek, işimizle aşımızla tehdit edenlere fırsat vermeyeceğiz. Bunun için 31 Mart'ta sandıkta irademize sahip çıkacağız. 31 Mart sandıklarda hesaplaşma değil, geleceğimizi tayin etme haline dönüşecektir. Bunun için 31 Mart'ta demokrasi ve kalkınma yolunda durmak yok. Bunun için terör örgütlerinin emrindeki yapıların desteğiyle karşımıza çıkanların yüzlerindeki maskeyi düşüreceğiz.Bunun için 31 Mart'ta, dünyanın öteki ucundan bizi tehdit edenlere, şöyle sağlamından bir cevap vereceğiz. Hem de öyle bir cevap vereceğiz ki bir daha kimse bu millete parmak sallama cesareti bulamayacak."
"Eskiden Ankara'nın iki farklı yüzü vardı. Ankara sıhhiye köprüsünün üstü ve köprünün altı olarak ikiye ayrılırdı. Şehrin bir yüzü seçkinleri, bürokratları temsil ederdi. Diğer yüzü ise Anadolu'nun değişik şehirlerinden helal rızk için burayı yurt yapan insanlarımızı ifade ederdi. Eski Ankara'da devlet erişilmez bir yerdeydi. Memleketten bir günde buraya gelip, işini halledemediği için haftalarca geri dönemeyen vatandaşlarımız çok iyi hatırlar.Tek parti döneminde bir vali vardı. Bu kişi Anadolu insanını aşağıladıktan sonra şöyle diyor: “Sizin milliyetçilikle komünizmle ne işiniz var? Milliyetçilik gerekiyorsa biz yaparız. Komünizm gerekiyorsa onu da biz yaparız. Sizin iki vazifeniz var. birincisi çiftçilik yapıp mahsul yetiştirmek. İkincisi askere gelmek” Ankara işte böyle bir zihniyetin elinde yıllarca örselendi. İşte bu tek parti dönemiydi, CHP zihniyetiydi. Milletine tepeden bakan ideolojinin esiri oldu Ankara. Bu şehir nice darbeciler, nice durumdan vazife çıkaranları gördü."
"TBMM'nin bulunduğu, ülkemizin başkenti olan Ankara senelerce yasaklarla, baskılarla anıldı. Bu güzel şehir yıllarca bağrında kara bir leke ile yaşanmaya mahkum edildi. Biz Ankara'yı her şeyden önce işte bu ayıplardan kurtardık. İnşallah Ankara bir daha tek tipçilerle, darbecilerle, elitlerle anılan bir şehir olmayacak.Tabi Ankara ile ilgili başka hesabı olanlar yok değil. Ankara'yı önü arkası belli olmayan bir ittifak vasıtasıyla yeniden eski karanlık günlerine döndürmenin hesabını yapanlar var. her gün bölücü örgütün emrindeki partinin yöneticisi Ankara'yı alacağız diye posta koyuyor. Hatta bazıları hızını alamayıp, “Onlara en büyük tokadı İstanbul'da Ankara'da atacağız” diyor. Her gün dozu artan bu küstahlıklara CHP'den tepki geldiğini gördünüz mü? Tehdit diline ittifakın diğer ortaklarından itiraz yükseldiğini duydunuz mu? İttifakın adaylarından itiraz işittiniz mi?"
"Seslerini dahi çıkaramazlar, çünkü bunlara “bizim oyumuzla seçildiğinizi bileceksiniz” diyerek ültimatom peşinen verildi.Bu adam var ya Kürt değil ha. Ne idüğü belirsiz birisi. Ama adam Kürtler üzerinden geçiniyor. Benim Kürt kardeşlerimi de istismar ediyor.Soyadı Yavaş olan var ya… Hani sahte senetle iş gören var ya; bu adamı CHP düşünün Ankara'yı belediye başkan adayı yapıyor. Ya bu adam Ankara'nın başına gelirse ne tür sahte senetler düzenleyeceğini hatırlayın. Onun için bunlara dersi çok büyük vermek lazım. Ne diyor? “Yavaş, HDP'nin oylarıyla seçildiğini bilecek” diyor. Bak bunu ben söylemiyorum."
"Temeli olmayan Sezai söylüyor. Bu oyunu 31 Mart'ta bozuyor muyuz? Buna hazır mıyız? İşte sizlere delilimi ortaya koydum. Aynı şekilde İstanbul'da İmamoğlu bilecek ki diyor, ben 3 milyon Kürdün oylarıyla seçildim… Bu ne demek biliyor musunuz? Hem Kürt kardeşlerime hakaret ediyor, hem de tüm seçmenlere hakaret ediyor. İstanbul'da bunlara gereken dersi verecek inanıyorum.Ardından ne diyor? Türkiye'de Kürdistan var mı? Ha sen Kürdistan da mı yaşamak istiyorsun? Irak'ın kuzeyinde Kürdistan var, defol git orada yaşa. Seninle gelecek olanlar varsa onları da al yanına. Ama Türkiye'yi biz sizlere böldürtmeyiz, böldürtmeyeceğiz."
"Şimdi sizlere bir hikaye anlatacağım. 100 koyunu olan celepçi bunlar için çoban tutmuş. Koyunları götüren çoban, ertesi gün bir deriyle çıka gelmiş. Ne oldu diye soran celepçiye “Yağmur yağarken gök çatladı, 72'sinin de ödü patladı, 20'sini verdim kasaba. Birini de canavar yedi, işte bu da onun derisi. Bu duruma sinirlenen celepçi, yoğurt çömleğini çobanın başından aşağı boca eder. Ağzı yüzü yoğurda batan çoban ise Allah'a şükür bu işten de yüzümün akıyla çıktım” Bunların işi böyle, her türlü yalanı söylüyorlar. Bu işten de yüzümüzün akıyla çıktık diyorlar. Üstelik milletimiz bunlara hak ettikleri cevabı sandıkta vermesine rağmen yarabbi şükür deyip yollarına devam ediyorlar."
"Biz dünya beşten büyük diyoruz, onlar çıldırıyor. Evet dünya beşten büyük. Ankapark'ın açılışını üç gün önce gerçekleştirdik. 360 bin kişi şu ana kadar Ankapark'ı ziyaret etti. Şehit yakınları için de biliyorsunuz ücretsiz. Kurulu alanı bir milyon 300 bin metrekare olan parkımızın bir kez daha hayırlı olmasını diliyorum. Engellilerimize, yaşlılarımıza 4,5 katrilyonluk destek verdik. Toplam 141 sağlık tesisimizi şehrimize kazandırdık. 3 bin 704 olan Bilkent Şehir Hastanemizin açılışını 14 Mart Tıp Bayramı'nda yaptık. Etlik Şehir Hastanesini de inşallah yıl sonunda hizmete sunuyoruz. Böylece 7 bin 281 yataklı sağlık tesislerini Ankara'ya kazandırmış oluyoruz.İmar barışı ile 447 bin başkentlinin sıkıntısını çözdük. 17 yılda ne yaptınız diyorsun… Bin hızlı trene de ne yaptığımızı gör. Ha duydum ki hızlı trenden de korkarmış. Ankara'ya YHT garını kazandırdık. Şehrimizi doğudan batıya kat eden Başkentray'ı hizmetinize sunduk. Bay Kemal bunu gördün mü? Ne yaptınız diyorsun. İşte bunları yaptık."
"Bay Kemal'in de bunlardan haberi yok. Dünyanın en büyük 100 sanayi firmasından dördü başkentimizdedir. Geçtiğimiz yıl 2 milyar doların üzerinde ihracat rakamına ulaşan savunma sanayisinin yüzde 50'si Ankara'nın emeğidir.Uzay Ajansımızı kurduk ve Ankara'ya uzay sistemleri entegrasyon ve test merkezini kazandırdık. Ankara'daki yatırımcılarımıza son 17 yılda toplam 45,5 katrilyon liralık yatırım teşviki sağlayarak ilave 121 bin kişilik istihdam oluşturduk." ifadelerini kullandı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.