Cumhuriyet Kadınları Derneği Ailenin ve Gençliğin Korunması Paneli gerçekleştirdi: Çankaya Adayları da katıldı
Ümitköy Çankaya Evi'nde düzenlenen 'Ailenin, Gençliğin Korunması ve Güçlendirilmesinde Yerel Yönetimlerden Beklentiler' adlı panel, 31 Mart yerel seçimleri öncesi Çankaya adaylarını ilk kez bir araya getirdi.
ÖZEL HABER: GÜNSU ÖZMEN
Panelde Cumhuriyet Kadınları Derneği Başkanı Prof. Dr. Tülin Oygür, Aile ve Evlilik Terapisti Süreyya Terzioğlu ile Türkiye Gençlik Birliği Ankara İl Başkanı Taha Küçükuygun üç başlık altında konuşma yaptı.
Panele, AK Parti Çankaya Belediye Başkan Adayı Dr. Duhan Kalkan, Demokrat Parti Çankaya Belediye Başkan Adayı İrem Taşpınar, DEVA Partisi Çankaya Belediye Başkan Adayı Selin Karsak, Vatan Partisi Çankaya Belediye Başkan Adayı Murat Demirbaş ile AK Parti Ankara Milletvekili Zehranur Aydemir katılım sağladı. Panel sonunda başkan adayları kısa konuşmalar yaparak Çankaya için düşüncelerini ifade etti.
Cumhuriyet Kadınları Derneği Başkanı Prof. Dr. Tülin Oygür, derneğin faaliyetlerini ve paneli anlattı.
Prof. Dr. Tülin Oygür, panelin amacını şu sözlerle anlattı:
“Bu panel vesilesiyle biz yerel yönetimlere Cumhuriyet Kadınları Derneği olarak başka bir hatırlatma yapmak istedik. Türkiye'de bir aileye ve gençliğe saldırı konusu var. Bu durum ciddi boyutlara ulaşmış durumda. Genellikle de ana akım medyada pek haber olmuyor ve halk bu konuda bilinçlendirilmiyor. Biz bu konuda yerel yönetimlere çok önemli görevler düştüğü kanısındayız. Bu amaçla da gençliğin ve ailenin korunması ve güçlenmesi için yerel yönetimlerden neler beklemeliyiz konulu bir panel düzenledik. Çankaya Belediye Başkan Adayları olan arkadaşlarımıza davetiyelerimizi yolladık çünkü burada halk olacak ve isteklerini dile getirecekler.”
Cumhuriyet Kadınları Derneği Başkanı Prof. Dr. Tülin Oygür, “Bir başka önemli sorun da gençlerin kimliksizleştirilmesi fakat halkta çok iyi bilinçlendirme ve bilgilendirme olmadığını görüyoruz. Tam bu noktada yerel yönetimlerden katkı bekliyoruz. Görevleri olduğunu kendilerine hatırlatıyoruz. Mutlak surette genci, aileyi özellikle kadını ele alan özel çalışmalar yapmaları lazım. Hatta yerel yönetimlerin bir teşkilatlanmaya gitmeleri lazım. Gençleri uyuşturucudan korumak ana felsefemiz ama bağımlı gençlerin de rehabilite edilmesi konusu büyük bir sorun olarak Türkiye'nin önünde duruyor. Bu konuda maalesef çok eksikler var. Yerel yönetimler bu konuyu sağlık bakanlığının konusu diye elinin tersiyle itemez. Kendileri tam da böyle bir konunun içinde olmalı burada görev almalılardır” diyerek panelin konusunu anlattı.
Cumhuriyet Kadınları Derneğinin nasıl ve ne amaç için kurulduğunu anlatan Prof. Dr. Tülin Oygür, şu bilgileri paylaştı: “Dernek 1997 yılında; ülkenin Cumhuriyetçi, aydın ve Atatürkçü kadınlar tarafından kurulmuş bir dernektir. Adını da zaten buradan alıyor. Derneğin kurulma amacı ekonomik ve siyasal bağımsızlığımızı kadim kılmak, Atatürk devrimlerini halka yaymak, devrimleri güçlendirmek ve bunları takipçisi olmak diye özetleyebilirim.”
Cumhuriyet Kadınları Derneğinin neler yaptığını anlatan Tülin Oygür, şunları kaydetti:
“Türkiye çok büyük bir ekonomik açmaz içinde ve buradan da bugünkü şartlarda bir çıkış yolu kesinlikle gözükmüyor. Türkiye'nin bambaşka bir sisteme, yeni bir sisteme ve yeni bir anlayışa ihtiyacı var. Milli bir devlet olmamız, tam bağımsız olmamız için de önde gelen şarttır. Ekonomik bağımsızlığımız bir şarttır bunun yapabilme şartı ise üretmektir. Milletçe 1990’lı yıllarda eklemlendiğimiz küresel sermaye sisteminden paçamızı kurtarıp ciddi bir üretim seferberliğine girmek zorundayız. Bu anlayışta yeni iktidarlar gerekiyor. Türk halkı kendine bu yolu açacaktır ve zaten Türkiye bunu yapmaya mecburdur. İşte bunu yaparken Türk kadınından çalınmış bir 40 yılın hesabını soruyoruz biz Cumhuriyet Kadınları Derneği olarak. Bugün Türk kadını, belli başlı ülkeler içerisinde kadın çalışması ve istihdamı yönünden en alt sırada yer alıyor, bu kabul edilemez bir şeydir. Bu Türk kadınına yapılmış bir ihanettir. Dolayısıyla biz dernek olarak kadınların üretime sevk edilmesi istihdam edilmesi bunun için bütün yolların açılmasını ve en başta da kız çocuklarının mutlak suretle eğitime ve meslek sahibi edilmesine, hali hazırdaki çalışmayan kadınlara meslek edindiriyoruz."
Bunlara ek olarak, “Dernek olarak üretim ve istihdamda kadın zirveleri çalışmasını 9 ilde yaptı. Çok başarılı olduk. Bu zirveler de hep aynı şey çıktı. Türk kadını bugün ekonomik bağımsızlığım olsundan önce ben bir ferdim bir fert olarak kendimi tanımlamak istiyorum. Gelişmek istiyorum ve bunun için üretmek istiyorum demektir. Belki bundan bir 30 yıl önce ekonomik bağımsızlığını ön sıraya koyardı. Şimdi bakın onu söylemiyor Türk Kadını ben bir insan olarak üretmek istiyorum diyor. Gerek iktidarlar, merkez hükümetler gerekse yerel yönetimler kadını istihdama yönlendirecek üretime yönlendirecek ve bütün tedbirleri almak zorunda. Biz bu konunun da öncülüğünü yapıyoruz. Biz halkı bilinçlendiriyoruz” ifadelerini kullandı.
‘UYUŞTURUCUYA KARŞI ANNELER HAREKETİ’ PROJESİ NEDİR?
‘Uyuşturucuya Karşı Anneler Hareketi’ projesini anlatan Prof. Dr. Tülin Oygür, ‘Uyuşturucuya Karşı Anneler Hareketi’ projemiz var. Uyuşturucu sorununun temel çözümü gençliği uyuşturucudan uzak tutmaktır. Yani bağımlılığı tedavi etmek değil. Bağımlılığı önlemektir. Bu konuda en büyük yardımcı ve en büyük kalkan yani gençliği uyuşturucudan koruyacak en büyük kalkan ailedir. Ailenin içinde anneye çok özel bir rol düşüyor. Bu projeyle anneler ve aileler çocuklarıyla nasıl bir iletişim kuracaklar, onları uyuşturucudan nasıl uzak tutacaklar ve bunun belli başlı ana yöntemlerini bu projeyle halkımıza annelere vermeye çalışıyoruz. Bu projede hala devam ediyor.” dedi.
Ailenin ve Gençlerin Korunması ve Güçlendirilmesinde Yerel Yönetimlerden Beklentiler Panelinde konuşan Aile Danışmanı ve Evlilik terapisti Süreyya Terzioğlu, “Annenin korunması ve güçlendirilmesi çok önemli. Ailenin korunması konusunda yerel yönetimlerin çalışması da çok önemli. Aile toplumun en önemli yapı taşıdır. Bu yapı taşı olmazsa toplumun da bir anlamı kalmaz” diyerek ailenin ve annenin önemine dikkat çekti.
Bunlara ek olarak, “Aileyi ayakta tutan en büyük kuvvet annedir. Yerel yönetimlere şiddetin önlenmesi konusunda önemli bir görev düşüyor” ifadelerini kullandı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.