Darbecilerin anatomisi

Bu darbenin mutlak bir CIA servisi olduğu hususunda hemfikiriz. ABD, beslemelerini bazen böyle sıkıntılı bir zamanda bazen de kendisine en uygun zamanda harekete geçirir. Peki bu servisi sunan beslemelerin içerideki anlaşılan kimliklerine gelince. Televizyon bir kısım eski asker (E. Mütercimler, M. Yarar) ile solcu gazeteciler Metehan Demir (Egemen Bağış’ın adamı, İslamcı iktidarın bakanı, bakara makara diye ayetlerle dalga geçen...) Nedim Şener ve solcu olduğunu herkesin bilmesine rağmen tekraren ilan eden bir avukat. Erol Mütercimler, aklı sıra sapla samanı karıştırıp hedef gösteriyordu. “1971 yılından itibaren Türk-İslam sentezcileri denilen paralelciler orduya yerleştirilmeye başlandı. Her yıl çoğalarak geldiler gelinen durum son nokta budur” diyordu. Be ahmak o tarihte FETÖ yoktu. Türk-İslamcılar FETÖ’cü değildir. Vatansever, milliyetçi, mukaddesatçı her yönüyle milli, fikri milli, zikri milli aklı milli şuuru milli tavrı milli olan guruptur. Araya katarak neden hedef gösteriyorsun. Madem orduya 1971 yılından bu tarafa Fetullahçılar yerleştirildi de 1980 darbesini neden solcular yaptı, 1971 muhtırası yine solcuların mahareti, 1997-28 Şubat solcu subayların işidir. Neden bir tane sağ darbe veya darbe girişimi yoktur? Madem bu kadar Fetullahçı çoktu da 28 Şubat’ta ceza alıp ABD ye kaçma ihtiyacını neden hissetti. Neden o zaman da şimdiki gibi hareketlenmediler? Eskiden beri bilinir ki ordu solcudur. Kafayı çekip karılarını değiştirip dans etmeyeni dışladıkları söylenir. Bu dışlananlar da ordudan atılmadıkça bunu şeref sayarlar. Yine bilinen bir gerçek de taa Cemal Gürsel ile başlayan Cemal Tural ile devam eden bir alevi kadrolaşması vardır. ”Orduya ya göçmen veya alevi olmazsanız giremezsiniz” derlerdi. Mütercimler gibi Kemalistlerle “Karargah evleri”nde yetişenlerin ne farkı vardır? Zaten kendisi de itiraf ediyor ki “darbecilerin çoğu öğrencimdir” diyor. Darbeci yetiştiren bir kurum haline işte bu kafa getirdi o güzide okulları. Gayet mütevazi bir köy çocuğu harp okuluna gidince belinde tabancayla dolaşmaya başlayınca bir başka varlık olup çıkıyor. Sebebi o kafadır. Devrimci zihniyettir. Bu günkü darbe, DHKP-C sempatizanı “Karargah Evleri” veya Kürt- PKK eğilimli insanların vahşice saldırısıdır. Ahmak, uyuşuk, birkaç cemaatçi kuyruk acısıyla kılık değiştirip bu olaya katılmıştır. Paralel denilen ABD askerlerinin yapacağı patlamayı güçlendirici olarak sol ve karargah evleri mensupları kullanılmıştır. İşte meclisi bombalayan şerefsiz, Diyarbakır’dan kalkmış, Kürt PYD ye sığındığı yazılmaktadır. Bunları harekete geçiren de ABD ve NATO dur. Sizi NATO’dan atarız tehdidi gülünecek bir iştir. Atmazlar. Keşke atsalar. Sözde müttefik diye uyuşturup sınırlarımız bizzat NATO mensubu ABD ve İngiltere tarafında delik deşik edilmiş her türlü düşman onların yardımıyla onların silahıyla onlar istihbaratıyla yol almış güç bulmuş başımıza bela olmuş ve devletimiz parçalamaya çalışmaktadırlar. Bu harekette bir dahli yokmuş gibi duran sinsi ABD en karlı çıkan olacaktır. Kürt eşkıya ile mücadele darbe almıştır. Yakında bunun işaretlerini “bağımsızlık ilanı, federalizm ilanı “gibi ABD projeleriyle karşılaşacağız. Hani “İŞİD birkaç gün içerisinde saldır hazırlığında canlı bombalar şehirlerde” diye korku salanlar bu olaydan sonra bu tür eylemin ses getirmeyeceğine mi inandılar da olaylar henüz gerçekleşmedi. İnşallah gerçekleşmez. Bu olaylardan sonra elbette bir temizlik yapılmalıdır. Ancak Mütercimler kafasıyla değil. Hiçbir milliyetçi subay ne paralele eğilimi olur, ne bütün günü eğlenmek içmek ve elbisesinin içine girince hava atıp tafra satmaz. Bu sebeple milliyetçi subayın paralel de solcular da aleviler de göçmenler de yakın durmaz. Çünkü o vatandan başkasını teferruat sayar. Her ne kadar moda olsa da onun için moda değil hayat şeklidir. Bu insanları yukarıda saydığımız şeytan takımı yalan ihbarlarla şikayet edebilirler. Müslüman geçinen ahmaklar da bunların ihbarlarına şikayetlerine değer verirler bu hataya bir defa daha düşmemelidirler. Milli ordu tesis edilmelidir. Uçağını tankını düşmana çeviren halkına asla böyle bir alçaklığı yapmayan bir ordu. ”Bir düğmemi koparsan beş yıldan başlar “artistliğine değil hakiki manada bir sevgi ve saygı dokunulmazlığı ile güzelleşen askerlere ihtiyacımız vardır. Olayın akıllara ziyan pek çok tarafı vardır. Bunlardan birisi de istihbarat zaafıdır. Genel Kurmay başkanı da en yakın çalışma arkadaşları tarafından ihanete uğramışlardır. On yıl yanında çalıştırdığı besleme kafasına silah dayayarak utanmadan kelepçeleyerek götürüyor. Bu ne kadar ekmeksizlik bu nasıl nankörlük bu satılmışları ancak bu kadar ABD garantisi bu kadar hadsizlik yaptırır. Önce en yakınlarındaki adamlarca derdest edildikleri hatta Kara kuvvetleri Komutanı gibi yalandan davet edilerek karargaha girer girmez esir alındığıdır. TSK dan yapılan açıklama inandırıcı değildir. Hem kandırılarak çağrılmış deniliyor hem de Kara harekat birimini kontrol için görevlendirildiği açıklanılmıştır. Jandarma bu işin en dibinden en başına kadar içindedir. Jandarma komutanı Galip Mendi’in görevden alınması normaldir. Bir bahane ile kamuflesi de sırıtmaktadır. Devletin başı baş komutan cumhurbaşkanı neden haberdar edilmemiştir. Sata 15 de haber veren MİT neden aynı anda veya en kısa zamanda haber vermemiş ancak 20 de haberi olmuştur? Komutanlar nasıl derdest edilerek etkisiz hale getirilebilinir. Düşman olsa ne yapardık. Düşman saldırısı olsaydı aynı şiddetle olsaydı Genel Kurmay Başkanı esir alınmış bir ordu nasıl vatanı kurtaracaktı? Ne kadar vahim bir durum. Hava Kuvvetleri Komutanını bloke edebilmek için Mehmet Şanver’in kızına düğün yaparak tuzak kurarken daha sonra tutuklanmıştır. İşin bir de bu yönü vardır. AKP Dış ilişkiler başkanlığını uzun yıllar yapan, Sayın Erdoğan2ın en yakınındaki en has adamı Şaban Dişli’nin kardeşi Mehmet Dişli ile Mehmet Şanver hem darbecilerden yana hem de karşısındaymış gibi gösterip hatta komutanlarla beraber helikoptere binip gidecek kadar inandırıcılık sağlayan dönekler, bukalemunlar da var. Belli ki CIA ve NATO çok iyi bir plan yapmışlar ama bizim ahmaklar bunu uygulayamamışladır.