Devlet Bahçeli istismar konusunda sert konuştu
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM'deki grup toplantısında konuştu.
Her yıl 8 Mart günü geldiğinde hem Türkiye’de hem de dünya üzerinde kadınların konuşulduğunu, kadınlarla ilgili değerlendirmeler yapıldığını kaydeden Bahçeli, bu konuda vicdani farkındalık düzeyinin küresel ölçekte yükselişinin memnuniyet verici olduğunu söyledi. Bahçeli, mazisi 161 yılı bulan demokratik nitelikli bir mücadelenin yıldönümünde kadın haklarıyla ilgili herkesin, yer kürenin her zemininde kanaat ve yorumlarını paylaştığını ifade ederek, “8 Mart 2018’de Dünya Kadınlar Günü münasebetiyle çok sayıda toplantı, panel, konferans, münazara, hatta münakaşa yapılacağı bellidir. Biz kadın deyince ne anlamalıyız? Beşik sallayan anne, çocuğunu doyurup, büyüten ebeveyn mi? Biz kadın dendiğinde neyi görmeliyiz? Evini çekip çeviren, eşine destek veren, aşını işini dert eden bir fedakarlık anıtı mı? Biz kadını nasıl tarif etmeliyiz? Şeref ve namus timsali, ar ve iffet simgesi mi? Kadına baktığımızda neyin mahcubiyetini yaşamalıyız? Dinmeyen şiddetin mi? Verilmeyen değerin mi? Eksilmeyen istismar ve cinayetlerin mi? Kadına baktığımızda bu söylediklerimin hepsi fazlasıyla vardır ve karşımızdadır” diye konuştu.
“Tüm insanlığın kanayan yarası, kanatlanmış çığlığıdır”
Sürekli kadına şiddetten yakınma olduğunu, bu konunun herkesin dilinde olduğunu belirten Bahçeli, “Sokak ortasında, adliye önünde, ev veya meskenlerin içinde, iş yerlerinde hunharca öldürülen kadınlar sadece Türkiye’nin değil, sadece bölge ülkelerinin değil, tüm insanlığın kanayan yarası, kanatlanmış çığlığıdır. Bu çığlık namustur, bu çığlığın gözü yaşlıdır. Ülkemizde 2017 yılı içinde 408 kadın katledilmiştir. Bunların çoğunluğu ise ya devlet koruması altındayken ya da boşanma davası sürerken hedef olmuşlardır. Bu yılın Ocak ayında 28, Şubat ayında ise 47 kadın cinayeti işlenmiştir. Yine 2017 yılında 101 tecavüz, 247 taciz vakası yaşanmıştır. 376 kız çocuğu cinsel istismar felaketinin kurbanı haline gelmiştir. İstismar suçuna getirilecek cezalar ister kimyasal, isterse de ebedi mahkumiyet olsun, sonuna kadar uygulanmalı, sonuna kadar istismarcıların hesabı görülerek iyi hal falan da dikkate alınmamalıdır. Amacım kadına, çocuğa yönelen anormal Vandallıkları, aşağılık saldırıları bir nebze de olsa deşifre etmek, herkese göstermektir” ifadelerini kullandı.
Hiçbir ihanet cezasız bırakılmamalıdır
“Diğer taraftan meczubun birisi çıkıyor kadınlara kocalarından dayak yedikleri için şükretmelerini tavsiye edebiliyor” diyen Bahçeli, konuşmasına şöyle devam etti:
“Meselenin tuhaf yanı ise bunu da din ve diyanet adına yapabiliyor. Asansöre yabancı bir erkek ile kadının birlikte binmesinin sakıncalarından utanmadan, sıkılmadan, yüzü kızarmadan bahsedebiliyor. Ne ara bu kadar sapık türedi? Hangi ara kadınlarımıza, çocuklarımıza göz koyan ahlaksızların, onları töhmet altında bırakan alçakların sesi çıkmaya başladı? Her kadın ve çocuk istismarı insanlığa ihanettir. Hiçbir ihanet cezasız bırakılmamalıdır. Her kadın cinayeti istikbalimizin kalbine indirilmiş hançer, Türk-İslam medeniyetinin ufkuna getirilmiş kanlı gömlektir. Biz bu hançeri kırmalıyız, bu gömleği ise kararlılıkla yırtmalıyız. Hala istismarları ve işlenmiş cinayetleri konuşuyor olmaktan, bu zulmü önleme adına bir arpa boyu mesafe almamaktan ızdırap duyulması lazımdır. Yaşanan felaketler kadar, bir de hiç gündeme yansımayan, yansıtılmayan pek çok mağduriyetler olduğu kuşku görmez bir gerçektir.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.