Doğru ayakkabı seçimi önemlidir
ÖZEL HABER ALİHAN YALPİ Ayakkabıcılara bir dokunduk bin ah işittik. 1988 yılından bu yana Başkentte ayakkabı üretimi yapan Carissa Ayakkabıcılık...
ÖZEL HABER ALİHAN YALPİ Ayakkabıcılara bir dokunduk bin ah işittik. 1988 yılından bu yana Başkentte ayakkabı üretimi yapan Carissa Ayakkabıcılık çalışanları sektörün can çekiştiğini, devletin özellikle el işlemeciliği ile ayakkabı imal eden esnafa sahip çıkması gerektiğini söylediler. 1988 yılından Ankara’da kurulan önce Başkentlilerin, sonrada tüm Türkiye’nin ayaklarını ısıtan, yeri geldiğinde serin tutan Carissa Ayakkabıcılık kapılarını Anadolu Gazetesi’ne açtı. Kurulduğu 1988 yılından bu güne yönetimi babadan oğula geçen Carissa Ayakkabıcılık yaptığı yatırımlarla yer geçen gün büyürken, bünyesine de yeni ustalar ekleyerek yoluna emin ve sağlam adımlarla devam ediyor. Yalnızca kendi mağazalarında değil, Türkiye’nin her yerinden büyük ilgi ve talep gören Carissa ürünleri yurdun dört bir yanına toptan olarak gönderiliyor. CARİSSA AYAK BASTIĞINIZ HER YERDE Carissa Mağaza Sorumlusu Cebrail Işık ürünlerle ilgili bilgi verdi. Işık şunları söyledi, hakiki deri ürünler kışlık ayakkabı ve botlar da tok ve sıkı dokulu olmalıdır. Doğal deri ürünler, yazlık ürünlerde ise daha yumuşak deriler kullanılmaktadır. Hatta deri konusunda uzman olanlar kokusundan bile suni deriyi kolaylıkla ayırt edebilirler. 1988’d en beri Carissa Ayakkabıcılık olarak müşterilerimizin ayak sağlığını hep ön planda tuttuk. Sorun ayaklarda ise çözüm Carissa Ayakkabı’da. Bundan dolayı Türkiye’nin her yerin sipariş alıyoruz. Carissa Ayakkabıcılık olarak kişiye özel buçuklu ayakkabılar yapıyoruz. 37 ile 52 numara ayakkabılar yapıyoruz. Onun için Carissa ayak bastığınız her yerde. KIŞ MEVSİMİNİN GELMESİ İŞLERİMİZİ CANLANDIRDI Doğanbey, Kazım Karabekir Caddesi Ortaklar İş Merkezi No:120 D:34, bulunan Carissa Mağaza Sorumlusu Cebrail Işık, kösele tarzı ayakkabıların kış mevsiminde karlı ve buzlu zeminlerde olumsuz sonuçlar doğurabileceğini ifade ederek. Fiyattan ziyade kaliteye bakılması daha doğrudur. Özellikle ayakkabı alırken deri olmasına ve kaygan zeminlerde kaymamalarına dikkat edilmelidir. Kışın gelmesiyle işlerinin canlandığını ifade eden Işık ayak sağlın önemine vurgu yaparak “Doğru ayakkabıyı seçmek çok önemli. Ayakkabıyı alırken mağaza içinde en az 5-10 dakika prova yapılması gerektiğini, ayakkabı denerken çift olarak giyilmesi gerektiğini ifade ederek, yanlış seçilmiş bir ayakkabının ayak sağlığını olumsuz yönde etkilediğini ifade etti. AYAKABI ALIRKEN DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSULAR Anadolu Gazetesi’nin değerli okuyucuları için ayakkabı alırken dikkat etmemiz gereken püf noktaları Cebrail Işık’a sorduk. Gerçek deri ayakkabıyı suni deri ayakkabıdan ayıran özellikler nelerdir? Işık “Gerçek deri ayakkabıyı anlamanın bir kaç yolu vardır. Bunlardan en anlaşılır olanlarını şöyle sıralayabiliriz: Gerçek deri tok ve sıkı bir şekilde durur. Çok fazla esnemez su geçirmez ateşte yanma derecesi ise son derece düşüktür. Rugan ve benzeri harici deriler genelde mattır ve içi tüylüdür. Hatta deri konusunda uzman olanlar kokusundan bile gerçek deri ile suni deriyi kolaylıkla ayırt edebilir. 1988’den beri Criassa Ayakkabıcılık olarak müşterilerimizin sağlığını hep ön planda tutuk bu yüzden Türkiye’nin her yerinde yoğun sipariş alıyoruz. Carissa Ayakkabıcılık olarak kişiye özel ayakkabı ve bütün beden ayakkabı siparişleri alıyor ve hazırlıyoruz. Şimdi de gelin Carissa Ayakkabıcılık Fabrikası’nda çalışan işçilerin görüşlerini siz değerli okuyucularımıza aktaralım. AYAKKABICILIK ÇOK GÖZDEYDİ Ayakkabı ustası Haydar Güler ile sohbete başlıyoruz. Haydar usta kendini şöyle anlatıyor. 1966 doğumluyum ve 1980’den beri ayakkabı üretiminde çalışıyorum. Yani anlayacağınız 36 yıldır bu mesleği yapıyorum. Haydar usta sözlerine şöyle devam ediyor “İşe başladığımız yıllarda devlet dairesine gir deselerdi girmezdik. Çünkü ayakkabı imalat mesleğin en gözde olduğu zamanlardı ve çok iyi parası vardı. Fakat günümüzde ithal edilen ve suni deri olarak ucuz satılan ayakkabılar yüzünden çalıştıracak çırak ve kalfa bulamıyoruz. Makineleşmenin küçük esnafı yok ettiğini şu örnekle ifade eden Haydar usta makineleşmenin olduğu atölyelerde 1 günde 100 çift ayakkabı hazırlanıyorsa, el emeğiyle ile ayakkabı hazırlayan küçük esnafın 30 gününe bedeldir. Küçük esnaf her geçen gün kepenk kapatıyor. Bizler artık bu sektörde çalıştıracak kalfa çırak bulamıyoruz. Çünkü parası çok az bizler neslimizin son örnekleriz. 40-45 yaşındaki ustalar elini bu meslekte çektiği an bu meslek tamamen bitecek gibi görünüyor diyerek düşüncelerini dile getirdi. MESLEK HER GEÇEN GÜN KÖTÜYE GİDİYOR 1975 yılında Kırşehir’de dünyaya gelen Faruk Işık, 1988 ayakkabıcılık sektörüne çırak olarak başladığını söylüyor. Işık 13-14 yaşlarında başladığı ve bu meslekte tam 28 yılı geride bırakarak mesleğinin her geçen gün daha da kötüye gittiğini özellikle vurguladı. Işık usta çıraklık okulunun 3 yılının sigortaya sayılmasını gerektiğini ifade ederek şöyle sözlerine devam etti. 1988 yılında çıraklık okuluna başladık. Biz staj görmedik sabah saat 8’den akşam saat 10’a kadar çalıştık. Vücudumuz artık dayanmıyor 50-60 yaşını nasıl bekleyeceğiz. Çıraklık okulunun sigortadan sayılmasını istiyoruz” dedi. Işık, mesleklerinin sağlık açısından çok tehlikeli sonuçları olduğunu ifade etti. Sürekli tozun ve kimyasalın içindeyiz. Kullandığımız kimyasal maddeler sağlığımızı her geçen gün daha fazla etkiliyor. Bu sektördekilerin sağlıkları ciddi tehdit altında diyerek bu soruna devletin bir çözüm bulmasını istedi. BU MESLEĞİ HİÇ SEVMEDİM 1969 Ankara doğumlu olan Ali Karakaya usta 1984 yılında ayakkabı imalatı mesleğine başladığını belirten Ali usta 32 yıldır bu meslekteyim ve ben bu mesleği hiç sevmedim deyince niye diye sordum. Verdiği cevap hem şaşırttı hem de düşündürdü. Özel sektörde insana değer verilmediğini ifade eden Ali usta sözlerine şöyle devam etti “Çalışan işçiye değer verilmiyor. Esas işi yapan işçi, bütün zorluğu çeken işçi ama değer verilmiyor. Her meslek güzel simitçilikte, marketçilikte, terzilikte herkes ekmeğinin kazanmaya çalışıyor. Fakat özel sektörde çalışan hak ettiği saygı görmüyor. Buda yetmezmiş gibi çoğu hakkımızda göz ardı ediliyor. İşverenler işçilere karşı biraz güler yüzle yaklaştıkları zaman işlerin daha iyi olacağını ve işçicinin işini daha çok severek işini yapacağını patronlar unutmasın diyor. TÜKETİCİLERİMİZ BİLİNÇSİZ 1973 Yozgat doğumlu olan Bahri Bikçam ayakkabıcılık sektörüne 1983’te başlamış ve başladığı günden bu yana ayakkabı imalathanesinde çalışıyor. Ayakkabı sektörün çok önemli bir sektör olduğuna vurgu yapan Bahri usta bazı tüketicilerin bilinçsiz olmasından yana şikayetçi. Bahri usta tüketici ürün alırken sürekli fiyatı düşürmeye çalıştığını bununda zincirleme olarak önce işvereni sonra işçiyi ve en sonunda mesleğe zarar verdiğini vurguladı. Bahri usta sözlerini şöyle sürdürdü “Tüketicinin bilinçli olarak giydiği kaliteli malın nasıl üretildiği ve hazırlayan ustaların değerini bilmemesi bizleri olumsuz etkiliyor” dedi. Ayakkabı imalathanelerinin insan sağlığını çok etkilediğini ve erken emeklilik için yetkililerin devreye girmesi gerektiğini ve 3 yıllık çıraklık okulunun da sigortadan sayılması gerektiğini ifade eden Bahri usta bu mesleğin devamı için devletin bir an önce önem alınması gerektiğini söyledi. Bahri usta 33 yıldır deri ayakkabı hazırladığını tüketicilerin ayakkabı alırken özellikle deri ayakkabı almaları gerektiğini ve ayakkabı alırken deri olduğunu anlamak için nelere dikkat etmeleri gerektiğini şöyle ifade etti. Gerçek deri tok ve sıkı bir şekilde durur fazla esnemez su geçirmez ateşte yanma derecesi ise son derece düşüktür diyerek sözlerini tamamladı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.