Ebeveynler için okula hazırlık rehberi

Bu hafta bazı okullar bayram tatilinin bitmesini bekleyemeyip açıldılar. yeni okula başlayanlar, bir üst sınıfa geçenler, uzun yaz tatilinin rehavetinden kurtulamayanlar var. Klinik Psikolog Hilal Çerçel’le her sonbaharda, okula başlamayla ilgili anne-bab

Ebeveynler için okula hazırlık rehberi
Yayınlanma:
Güncelleme:

İlk kez okula başlamak, erken çocukluk olarak adlandırılan 0-6 yaş arasındaki dönemin en önemli gelişim adımlarından biri ve birçok aile için ebeveyn ve çocuğun gerçek anlamda ilk ayrılığıdır. Çocuklar bu dönemde pek çok gelişim göreviyle başa çıkmaya çalışırlar. Gelişimin bu dönemde çok hızlı ilerliyor olması ve yaşam boyu bizimle olacak bazı özellikleri, tutum ve davranışları da kazandığımız bir dönem olması nedeniyle bu yaş aralığında yaşadıklarımız oldukça önemlidir. Bu noktada okula başlama ile sosyal etkileşim ağını genişletmeye, kendisine bakım veren yetişkinlerden ayrı olduğu bir ortamda istek ve ihtiyaçlarını Klinik karşılamaya çalışan çocukların, bu yeni ortamda biraz kaygı duymaları, davranış değişiklikleri göstermeleri oldukça doğaldır. yeni ve onun için bir miktar belirsiz olan bu yaşantı tanıdık ve belirgin, dahası rutin hale geldikçe, çocuk bu yeni yaşantı içerisindeki yeni nesnelerle bağ kurdukça rahatlayacak ve bu durum onun keyif aldığı bir yaşantıya dönüşecektir. Bu geçiş sürecinin sağlıklı bir şekilde atlatılması ve çocuğu okula hazırlamanın tek bir doğru yolu ya da yöntemi olmadığı, her çocuğun ve ailenin kendi biricik sürecini yaşayacağı unutulmamalıdır. Bu tür dönemlerin nasıl geçirileceği pek çok faktörden etkilenmektedir. Araştırmalar özellikle anne-baba tutumlarına ve 0-3 yaş arasında çocuğun bağlanma sürecinin etkilerine vurgu yapmakla birlikte; çocuğa sunulan çevre, ailedeki iletişim şekli, aile içi dinamikler ve çocuğun mizaç özellikleri de önemlidir. Dikkat edilecek değişken sayısı oldukça fazladır.

OKULA DEVAM ETMEK

Okula ilk kez gitme deneyimini daha önce yaşamış ve tatil sonrası tekrar okula dönecek olmaksa iki şekilde gündeme gelir. İlkinde çocuk daha önce gittiği okula devam edecektir ve bu nedenle mekânın, yetişkinlerin ve arkadaşlarının tanıdıklığı adaptasyonu kolaylaştırır, geçiş zorlukları sıklıkla rutine alışmak açısından yaşanır. İkincisindeyse çocuk bir okul dönemini sonlandırıp yeni bir okul sürecine başlayacaktır (örneğin anaokulundan ilkokula ya da ilkokuldan ortaokula geçmek gibi) ve yeni okula dair bazı belirsizlikler, bir önceki okul deneyiminin olumlu ve olumsuz anılar dosyası ve çocuğun mizaç özellikleri doğrultusunda zorluklar yaşanabilir. Yeni duruma adaptasyon kapasitesi ve baş etme becerileri en önemli kaynaklardır. Bununla birlikte yapılan araştırmalardan ve deneyimlerimden yola çıkarak okula başlama ve devam etme sürecinde çocuklar için destekleyici/kolaylaştırıcı ve zorlayıcı olabilecek faktörleri sizinle paylaşmak istiyorum. Siz de böylece okul başlamadan bir öz değerlendirme yapabilirsiniz.

DESTEKLEYİCİ KOLAYLAŞTIRICI FAKTÖRLER:

* Çocuğun daha önceden olumlu bir oyun grubu/okul deneyiminin olması.

* Çocuğun okul arkadaşlarıyla okul dışında da vakit geçirme olanağının bulunması.

* Çocuğun hayatında anne-babayla birlikte çocuğa bakım veren, çocuğun güven duyduğu başka yetişkinlerin olması.

* Ebeveynlerin kaygı ve stresle baş etme becerilerinin olması.

* Çocuğu okula bırakmaya ve çocuktan ayrılmaya yönelik anne-babanın kendilerini hazırlaması. (Güven veren, sabırlı, kararlı bir tutumla kısa vedalaşma rutini ya da okula bırakma görevinin çocuğun daha rahat ayrıldığı bir yetişkine devredilmesi.)

* Okul sonrası anne-babanın çocuğu karşılaması ve birlikte vakit geçiriyor olmaları.

* Çocuğun bağımsızlığının aile tarafından destekleniyor olması. (Kendi giyeceğini seçip giyinmesi, kendi odasında yatması, vb.)

* Evde çocuğa sorumluluklar verilmesi.

* Evde rutinlerin oluşturulması. (yemek saati, yatma saati, vb.)

* Sabah okula hazırlık için çocuğun ihtiyaç duyduğu zamana göre bir kalkma saati belirlenmesi ve hazırlık rutininin oluşturulması.

* Anne-babanın okula ve eğitimcilere güven duyması. anne-baba ve öğretmenin iletişim halinde olması, işbirliği geliştirmesi.

* Evde okulla ilgili konuşulabiliyor olması.

* Çocuğun okuldan her gün söz verilen saatte ve söz verilen şekilde alınması.

ZORLAYICI FAKTÖRLER

* Çocuğun anne-babadan (temel bakım veren kişiden) ayrı kalmada güçlük yaşaması. (Ayrı uyuyamama, ebeveynler işe gidince ağlama, vb.)

* Ebeveynlerin kaygı eşiklerinin düşük olması (kaygıya yatkınlık).

* Anne-babanın çocukla çocuğun istediği şekilde yeterince vakit geçirmiyor olması.

* Çocuğun daha çok yetişkinlerle birlikte olması.

* Çocuğun özbakımının yetişkinler tarafından yapılıyor olması.

* Anne-baba arasında ya da ev içinde süreğen gerginlikler yaşanması.

* Aile içinde yaşanan önemli yaşamsal değişimler. (Kardeş doğumu, boşanma, vb.)

* Okula başlamayla eşzamanlı çocuğun diğer gelişim görevleriyle baş etmeye çalışması. (Tuvalet eğitimi, yalnız yatma, vb.)

* Anne-babanın ve diğer aile üyelerinin okula gidilmesi konusunda aynı fikirde ve tutarlılıkta olmaması,

* Anne-babanın çocuktan ayrılmak konusunda hissettiği olumsuz duygularla başa çıkamıyor olması.

DURUM DEĞERLENDİRMESİ YAPMAK EN DOĞRUSU OLACAKTIR

Okula yeni başlayan ya da devam edecek olan bir çocuğunuz varsa öncül koşullarla ilgili durum değerlendirmesi yapmak faydalı olacaktır. Onu zorlayacak etkenler mi daha fazla, destekleyecek olanlar mı? Zorlayıcı etkenleri gidermek adına destekleyici etkenleri uygulamaya başlayabilirsiniz. Çocuğunuzu neyin tedirgin ettiğini bulmaya çalışarak güvende hissetmesi için yardımcı olmanız, onu diğer çocuklarla kıyaslamadan anlamaya çalışmanız, ses tonunuzla, beden duruşunuzla ve sözlerinizle bu yeni ortama olan güveninizi ifade etmeniz, sakin ve sabırlı kalmanız, bağımsızlığını destekleyip onu sosyal hayata hazırlamanız bu süreci kolaylaştıracaktır.

Damla ÇELİKTABAN / GAZETE HABERTÜRK

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.