Efsane GÜNAYDIN Ankara’nın dostluk gecesi
26 Kasım 1968 tarihinde yayın hayatına başlayan ve bir döneme damgasını vuran GÜNAYDIN gazetesi Ankara Bürosu çalışanları Türkiye Spor Yazarları Derneği 'nin 19 Mayıs Spor Kompleksi Lokali'nde bir araya gelerek unutulmaz bir gece yasadılar
HABER VE FOTOĞRAFLAR
ORHUN YILDIZ
Türkiye’nin ‘efsane’ gazetesi GÜNAYDIN’ın Ankara ayağını oluşturanlar olarak bir akşam buluşup, birbirlerine bir kez daha GÜNAYDIN demenin güzelliğini yaşadı. Gazetenin o dönemdeki Ankara Temsilcisi Bekir Coşkun, İdari Temsilcisi Yüksel Kangal ile Yazı İşlerinden Metin Gören, İnan Göksel, Abbas Satır, Ramazan Durmuş, Haldun Arık ve çok sayıda çalışanın mazeretleri nedeniyle katılamadığı toplantıya Yazı İşleri ve Teknik Servis’ten Bülent Cihangir, Süleyman Yücel, Yılmaz Bozkurt, Serdar Sayınalp, Dursun Erkılıç , Alev Çukurkavaklı, Kemal Doğan, Hasan Gürel, Bahri Küpeli, Ali Erdoğan, Ahmet Sungur, Caner Sezan, Şadi Arslan, Şaban Tatlı, Cüneyt Akın Olgay, Yavuz Güler ve Taner Lale katıldı. Foto-Dizgi’den medyaya uzanan teknoloji delisi sürecin, ‘basın’ aralığına sıkışmış neslin temsilcilerinin 6. kez buluşması Türkiye Spor Yazarları Derneği 19 Mayıs Stadyumu Lokali'nde gerçekleşti.
DOSTLAR ORADAYDI...
Çok uzun zamandır birbirlerini göremeyen dostlardan bazıları oradaydı. Kucaklaştılar… Başladılar sohbete… Dün; dizgi, pikaj-montaj, kamera gibi bugün tarih olmuş gazete servislerinin emekli elemanları ile; başka birimleri ve isimleri temsilen gelen dostların teşrifi tamamlanınca yeme, içme ve sohbet servisi başladı…
SİYAH-BEYAZ DÖNEM VE RENKLİ ANILAR
Pikaj-Montaj Servisi Şefi Bülent Cihangir ağabey, Günaydın Ankara’nın önemli isimlerindendi. Foto-Dizgi Servisi Şefi Süleyman Yücel de öyle. Çok çalışkandı ve çok dizgici ve grafiker yetiştirdi. Çalıştılar, çalıştırdılar… O kıt imkanlar içinde yaptıkları ‘mucizevi’ işleri anlattılar. Örnek: Kıbrıs Barış Harekatı sırasında bir gemi fotoğrafını rötuşlayarak savaş fotoğrafına dönüştürme ya da bir kadın yıldızın siyah-beyaz fotoğrafını renklendirme gibi anılarını anlattılar. Bunlar, bu günün photoshop teknolojisiyle çocuk oyuncağı olabilir ama; o zaman, değil yapmak, düşünmek bile zordu.
ALEV ÇUKURKAVAKLI YILMAZ BOZKURT DURSUN ERKILIÇ KEMAL DOĞAN
Kemal Doğan, yerel basından tanıdığımız ve birlikte çalıştığımız bir dostumuz, kardeşimiz. Yıllar önce adım attığı televizyon dünyası ile kalemden kelama transfer oldu. Serdar Sayınalp, Alev Çukurkavaklı, Yılmaz Bozkurt Dursun Erkılıç, Kemal Doğan, Ali Erdoğan ise, kendilerini ‘SÜM’ adını taktığı açılımını da ‘sayfa üretim merkezi’ olarak duyurdukları dönemde birlikte çalıştığımız bir kardeşimizdi. Şimdi kendilerine yeni bir dünya kurmuşlar.
VE TÜM DOSTLAR…
Yavuz Güler, Hasan Gürel ve Efsane GÜNAYDIN’ın Ankara bürosunda, gazetenin hayat bulduğu birimlerde görev yapmış olan Bülent Cihangir, Süleyman Yücel, Şadi Arslan, Şaban Tatlı, Taner Lale, gibi dost ve kardeşlerimizin anıları da hoşluk kattı muhabbetimize… Bir dahaki birliktelikte görüşmek üzere diye ayrıldığımız buluşma mutlu bir şekilde sonlandı.
HERKESİN ŞİİRİ
Efsane GÜNAYDIN’ın kadrosunu topladık
Sohbet, müzik güzeldi sete çıkıp hopladık
Anılar doyumsuzdu kötüsünü copladık
GÜNAYDIN’ı GÜNAYDIN yapan vardı salonda
Yüksel Kangal ağabey bu işin öncüsüydü
Herkes sosyal medyada yardım ve yancısıydı
Anladık ki bu günde dün yürek sancısıydı
Haşa da GÜNAYDIN’a tapan vardı salonda!
Nuri Kayış ve Abbas Satır güldü sohbete
Bahar Tunalı ile bahar geldi sohbete
Metin Gören ağabey iyi daldı sohbete
Her sözüyle güzele sapan vardı salonda
Ümit Kuruüzüm’le aç karnını doyurdu
Kemal Güven vererek her sözünü duyurdu
Orhan Uğuroğlu’ysa bin güzellik buyurdu
Her anından pek çok şey kapan vardı salonda
Saffet Sakarya beyi Meclis’e gönderendi
İsmail Dükel’i de TiVi’ye dönderendi
Öztopraklar Sema ve Mehmet’se gün derendi
GÜNAYDIN diyen dili öpen vardı salonda
Süleyman Yücel ile dizgi derdi bitmişti
Şaban Tatlı da ona on parmakla yetmişti
Şadi Arslan kamera servisinde yitmişti
O güne laf edeni tepen vardı salonda
Safiye Genli ve de Funda Okçu ordaydı
Aydın Kanevetçi’yse güleryüzle burdaydı
Taşkın Şenol ve Mehmet Sunel sanma dardaydı
GÜNAYDIN gazetesi gerçekten efsaneydi
Orhan Kılıç sporun kadrosunda yetişti
Soner Sayımlar ile o konuda atıştı
Çoğu arkadaşımız her bıranşta didişti
Say say bitmez GÜNAYDIN gerçekten efsaneydi
Tuğrul Sarıtaş ile magazini konuştuk
Teoman Yazgan beye gıyabında danıştık
Neriman ve Nuran’la o ortamda tanıştık
Herkes için GÜNAYDIN gerçekten efsaneydi
Saruhan Uğuroğlu çıtaya dönmüş şöyle
Haldun Arık ilan-reklamdan Latif Kangal da öyle
Nurettin Şimşek ile haber anımız var şeyle
Anlatamam, GÜNAYDIN gerçekten efsaneydi
Suat Şenger formunda pikaj-montaj gibiydi
Hikmet Uçar dostuma işi sanki hobiydi
Benim için o gece aydınlığın dibiydi
Anladık ki GÜNAYDIN gerçekten efsaneydi
Dursun ERKILIÇ
Gazeteci - Yazar - Şair
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.