Emeğimizi değersizleştirip kirletmelerine izin vermeyiz
Eğitim-Bir-Sen 9. Üniversite Teşkilatları Türkiye Buluşması’nın açılışında konuşan Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, başta toplu sözleşme olmak üzere, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
SULTAN GÖKDEMİR
BUNA İZİN VERMEYİZ
Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, toplu sözleşme hakkının mimarı olan konfederasyon ve sendika olarak 4. Dönem Toplu Sözleşme’yle kazanım sayısı anlamında yeni bir rekora, maaş ve ücretlerdeki artış yönüyle de bütçe gerçeklerinin, orta vadeye ilişkin öngörülerin üstünde rakam ve oranlara imza attıklarını ifade ederek, “Başarı skalası başarısızlık olanlardan, sendikal sözlüklerinde kazanım kavramı yer almayanlardan 258 kazanımı anlamalarını beklemiyoruz. Kazandıklarımızı, ürettiklerimizi, terimizi, emeğimizi değersizleştirip kirletmelerine, zihinleri bulandırmalarına izin vermeyiz” dedi.
ÜNİVERSİTELERDE ETKİLİYİZ
Kamu görevlerinin sorunlarını çözmenin, çalışanları haklarına kavuşturmanın yolunun örgütlenmekten ve örgütlenmeyi büyütmekten geçtiğini vurgulayan Yalçın, “Eğer bugün katsayı adaletsizliğinden bahsedilmiyorsa, başörtüsü yasağı kötü bir anıdan ibaret kaldıysa, cuma namazına gitmek bir sıkıntı olmaktan çıktıysa, seçimle işbaşına gelen rektörlerin sultası sona erdiyse, üniversitelerde çalışma barışı belli bir oranda sağlandıysa, toplumun ve bütün bir üniversite camiasının bu salona, bu teşkilata bir teşekkür borcu vardır. Bunlar kendiliğinden, sloganlarla, laflarla olmadı. Her birinin arkasında alın teri ve bir direnç öyküsü var. Bugün yetkili sendikayız. 500 binin bir iki adım ötede olduğunu görüyoruz. KYK’da, üniversitelerde yetkiliyiz. Bunun bizim için, ülke için, insanlık için önemli olduğunu bilerek ama asla yeterli olmadığının da idrakinde olarak bu yerlere geldik. Türkiye’de 81 ilde 119 devlet üniversitesi var.
SORUNLARIN ÇÖZÜMÜNDE KATKIDA BULUNUYORUZ
“Sendikal anlayışımızda sadece mali ve sosyal haklarla ilgili çalışmalar yapmak yok. Hizmet ürettiğimiz alanın çerçevesiyle ilgili değerlendirmeler, eleştiriler, öneriler, teklif de misyonumuzun bir parçasıdır” diyen Yalçın, “Yükseköğretim Kanunu’na ilişkin öneriler raporu yayınladık. Raporda, ‘Rektör adaylarının seçimle belirlenmesi usulü kaldırılmalı, kanunda belirlenmiş genel ve özel şartları taşıyan kişiler arasından doğrudan belli bir süre için atama yapılmalıdır’ dedik. Rektör seçimlerinin sosyal ve bilimsel maliyetini dile getirdik. Seçim yönteminin iş, enerji ve üretim kaybına, gerginlik ve ayrışmaya yol açtığını söyledik. İdari personelin seçim dışı bırakılmasının adaletsizliğini ve iş barışına olumsuz yansımalarını vurguladık. Sonuçta rektörlerin derebeylik kurmalarına zemin hazırlayan sisteme son verildi ve doğrudan atama yöntemine geçildi. Öğretim elemanlarının mali hakları raporu hazırladık. Akademik kadroların, idari personelin sıkıntılarını, taleplerini, beklentilerini anlattık. YÖK’ün, ÜAK’ın, TÜBA’nın dahi ortaya koyamadığı nitelikte bir çalışma gerçekleştirdik. Rapor, hem kapsam hem nitelik boyutuyla ilk ve halen tek olma özelliğine sahip. Araştırma görevlilerine, yardımcı doçentliğe ilişkin öneriler karşılık buldu. Ek ödeme sorununu çözdük. Üyelerimiz için görevde yükselme hazırlık kitabı yayınladık. Ezcümle, alana hâkimiz ve sorun çözülecekse tek adres biziz, diyoruz. Üniversitelerdeki kamu görevlilerinin Eğitim-Bir-Sen’in sendikal duruşuna dâhil olmasına zemin hazırlayacak yeni bir süreç başlatmalıyız” ifadelerini kullandı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.