Engin Hepileri: 'Hedefim ünlü değil iyi oyuncu olmak'
TRT ekranlarında yayınlanan ve yüzde yüz yerli yapım olan Altın Petek yarışmasının başarılı sunucusu Engin Hepileri Türkiye gazetesinin sorularını yanıtladı.
TRT ekranlarında yayınlanan ve yüzde yüz yerli yapım olan Altın Petek yarışmasının başarılı sunucusu Engin Hepileri Türkiye gazetesinden Çağla Türk'un sorularını yanıtladı. Dünyanın en iyi oyuncusu olmak istediğini ifade eden Hepileri “Oyunculuk sevda gerektirir, aşk gerektirir” dedi.
Bir gününüz nasıl geçiyor, bize anlatır mısınız?
Gününe göre değişiyor tabii. Altın Petek varsa sabah iyi bir kahvaltı yaparım ardından stüdyo yoluna koyulur, makyaj kostüm hazırlık ve çekimler ile güne devam ederim. Tiyatro oyunu varsa erkenden tiyatroya gidiş ve hazırlıklar ile günüm devam der. Boş günlerimizde de eşimle sakin bir gün geçirmek tercihimiz oluyor.
Hayat felsefeniz nedir? Hayattaki önceliğiniz nedir?
Çalışmayı severim. Doğruluk, dürüstlük ve samimiyet ise önceliklerim.
Son günlerde yalnız kaldığınızda nelere kafa yoruyorsunuz?
Yeni projeler okuyorum. Yeni kitaplar ve oyunlar üzerine çalışıyorum.
‘Ben ünlü olmak istiyorum’ ya da ‘Ben oyuncu olacağım’ cümlesini kendinize ilk ne zaman söylediniz. Yoksa lise yıllarında her şey hayatın olağan akışı şeklinde mi gelişti?
Hiçbir zaman ünlü olmak peşinde olmadım. Ama iyi bir oyuncu olmak her zaman hedefimdi, hâlen de öyle. Lise yıllarında başlayan oyunculuk sevdam aynı heyecanla devam ediyor.
Kariyeriniz çok eskilere dayanıyor? Peki, ne zaman, ‘Tamam ben ünlü olmuşum’ dediniz.
İyi işlerin ardından sokaktaki insanlar sizi yolda çevirip takdir ediyorlarsa doğru yoldasınız demektir, çünkü bence en önemlisi sokaktaki izleyenlerin tepkisidir. 2004 yılında “Kampüsistan” dizisi ilk iyi geri dönüşler aldığım işimdir.
Oyunculuk kariyerinize baktığımız zaman, muhteşem işlerde yer aldığınızı görüyoruz. Peki, kendinizi tam anlamıyla yetişmiş olarak görüyor musunuz?
Bu meslekte hiçbir zaman oldum dememelisiniz. Yetişmekten kastınız tecrübe ise evet pek çok dalda pek çok işte görev aldım bu konuda tecrübeli olduğumu söyleyebilirim.
Tiyatro yönetmenliğinize bir de sinema yönetmenliği eklenebilir mi? Gelecekle ilgili plan yapıyor musunuz?
Sinema başlı başına bir sanat… Orada da yönetmenlik yapmak için aynı tiyatroya verdiğim yılları vermem gerekir. Şu anda böyle bir hedefim yok.
En büyük hayaliniz nedir?
Kendimi geliştirmeye devam edip ülkemizin hatta dünyanın önemli oyuncularından olmak isterim.
Çok sayıda oyuncu olmak isteyen genç var. Hem onlar hem de dizilerde gördüğümüz gençlere ne gibi tavsiyeleriniz olacak?
Sabır ve çalışma. Bu iş hemen olmaz. Sevda gerektirir, aşk gerektirir. Oyunculuk bir yaşama biçimi olmalı tek bir dizi de oynayarak oyuncu olunmaz. Yeni oyuncular, oyunlar, filmler izlemek, gözlem yapmak gerektirir.
Türkiye’de ve Hollywood’da örnek aldığınız bir isim oldu mu? ‘Keşke şu isimle aynı filmde rol alsam, aynı sahneyi paylaşsam’ dediğiniz biri var mı?
Türkiye’de örnek aldığım hocalarım oldu. Yıldız Kenter’in yanında 15 senenin üzerinde çalıştım. Müşfik Kenter’den insan olmayı öğrendim. Halûk Bilginer benim için oyunculuğun zirvesinde bir isimdir. Ancak Hollywood için aynısını söyleyemem. Elbette önemli aktörler var beğendiğim, ancak Amerikan sinemasını bir Güney Kore sineması ile aynı heyecanla izlemediğimi söylemeliyim.
Uzun süredir dizilerde sizi göremiyoruz? Sebebi nedir? Teklif mi gelmiyor, ara mı vermek istediniz?
İyi bir hikâye ve bana uygun iyi bir rol bekliyorum. Bazen beklemeniz gerekir. Önemli olan bir şeyler yapmak değil, iyi bir şeyler yapmaktır. Onun için bol bol proje okuyorum ama acele etmiyorum.
Yarışma programları şu sıralar revaçta. Altın Petek’in sizi cezbeden yanı ne oldu?
TRT, Türkiye’nin çok kültürlü yapısı ve zenginliğine toplumun geneline hitap eden kaliteli ve iyilik temalı işler üretmeye devam ediyor. Altın Petek’in yüzde yüz yerli yapım olması benim için en önemli sebeplerden biri. Son derece zeki dizayn edilmiş olması ve akıcı bir formatı olması… Daha da önemlisi kendimi içinde rahat ve ait hissetmem. Sanırım benim enerjim de yarışmayla iyi bir uyum gösterdi.
Yarışmayı sunarken zorlandığınız yerler oldu mu?
Başlarda tempoyu bulmak ve yarışmanın ritmini oturtmak için epeyce uğraştık.
Şaşırdığınız veya çok etkilendiğiniz bir hikâye duydunuz mu?
3 Aralık Uluslararası Engelliler Günü sebebiyle, engelli yaşamına dikkat çekmeyi ve toplumda konuyla ilgili farkındalığı artırmayı hedefleyerek, sadece engelli yarışmacıların yarıştığı özel bir bölüm çektik.
Yarışmanın dekoru için özel bölümler ve eklemeler yapılarak engelsiz hâle getirildi. Engelliler Günü özel programımızda görme engelli bir arkadaşımız Tevfik katıldı ve yarışmamızdan 100.000 TL kazandı. Gerçekten ders çıkarılacak bir gündü. Hayatta engelleri bizim çıkardığımızın en büyük kanıtını bize gösterdi.
Tiyatro mu dizi mi?
Elbette tiyatro. Ama iyi bir dizinin de yeri bambaşka.
Son zamanlarda insanların tiyatroya ilgisi artmaya başladı. Sizce sebebi ne olabilir?
Elbette televizyondaki dizilerin çok etkisi var. Yanı sıra son dönemde kurulan küçük tiyatroların kaliteli yapımları da buna en büyük etken.
Yarışma programı dışında neler yapıyorsunuz?
Şu sıralar seslendirme ve tiyatro var hayatımda. Çalışma hayatının dışında bol bol eşimle zaman geçiriyoruz. Arkadaşlarımızla da programlar yapmak haftalık etkinliklerimizin içinde.
Maalesef ülkemizde terör olayları çok arttı. Siz de dışarı çıkarken, bir yerde otururken korku yaşıyor musunuz?
Memleketimin her köşesi bizim. Bizde bu vatan sevgisi olduğu sürece hiçbir yerde korkmam.
Evliliğin olmazsa olmazı: Saygı
Beyza Şekerci ile dizi setinde tanışan Engin Hepileri “Beyza’nın çalışkan, disiplinli ve bulunduğu her ortamda insanları güldürebilen, enerjisi ile en zor şartları bile eğlenceli hâle dönüştürebilen, gayet aktif biri olduğunu fark ettim” dedi. Hepileri, evlenmek isteyen çiftlere ise şu tavsiyelerde bulundu: Karşılıklı saygı çok önemli ancak evliliğin en temelinde aşk yatıyor. Biz aşkımızı evlendikten sonra daha da katlayarak mutluluğu sonsuz kılmak niyetinde olduk her zaman...
YARIŞMACILAR MİSAFİRİM GİBİ
Yarışmacılarla aranızda güçlü bir iletişim oluşuyor mu?
Tabii ki, yarışmacılarımız katılmak için başvuru yapıyor, öncesinde katılım için testlerden geçiyor ve stüdyomuza gelerek çekimlerimize katılıyorlar. Onlar bizim her şeyden önce misafirimiz. Ben evimde misafirime nasıl davranırsam yarışmacılarıma da öyle davranıyorum.
Altın Petek’te en çok neyi seviyorsunuz?
Hem keyifli bir yarışma programı hem de yerli bir format ama en önemlisi mükemmel bir program ekibi ile çalışıyorum. Pazartesi ve salı akşamlarının vazgeçilmezi hâline gelen, TRT 1’in yüzde yüz yerli bilgi yarışması Altın Petek’de olmaktan son derece mutluyum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.