Erdoğan: Ne yaparsanız yapın 2019'da bitecek
Erdoğan, "İstanbul’da AKM’nin projesini taktim edersiniz, ertesi gün Mimar Mühendisler Odası hemen bununla ilgili müracaatta bulunur. Nereye müracaat ederseniz edin, inşallah 2019 İstanbul AKM’nin dev opera binasının bittiği yıl olur." dedi.
Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezinde düzenlenen Şehircilik Şurası’nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, hayatlarında bir tek ağaç dikmediği, ağaç sulamadığı halde dünyanın en çevreci insanı geçinenleri artık dikkate almadığını belirterek, "Esasen bunlar kendilerine taş üstüne taş koydurmamayı hayat felsefesi olarak belirlemiş bir çetedir" açıklamasında bulundu.
"İstediğiniz kadar çırpının, ne yaparsanız yapın. Böyle yapa yapa 10 yılımızı yediniz. Artık daha size tahammül yok"
Özellikle son 15 yılda ülkedeki 81 vilayetin birikmiş sorunlarının çözümü konusunda tarihi nitelikte adımlar attıklarını söyleyen Erdoğan, "1950’lirden itibaren başlayan, özellikle 1970 ve 1980’lerde zirveye çıkan düzensiz göç, çarpık kentleşme, gecekondulaşma, hazine arazilerinin işgali gibi sorunları önemli oranda ortadan kaldırdık. Ülke genelinde artan araç sayısına rağmen trafik sorununu büyük ölçüde azalttık. Tüm kurumlarımızla birlikte asırlık ihmalleri gidermenin, kronikleşen meselelere çözüm bulmanın mücadelesini vermeyi sürdürüyoruz. Böylesine köklü sorunları çözümü kolay olmuyor. İstanbul Belediyesini devraldığımızda şehrin gündeminde patlayan çöplükler, akmayan sular, kokudan yana yaklaşılamayan Haliç ve getirilemeyen hizmetler vardı. Türkiye’nin pek çok yerinde olduğu gibi İstanbul ve Ankara, şairin ifadesi ile üzerine usul usul karbonmonoksit yağan, kışın nefes dahi alınamayan bir şehir durumundaydı. Metronun, tünellerin, alt, üst geçitlerin, çevre yollarının kuru bir hayal olduğu şehirlerimizden isyan sesleri yükseliyordu. Şehirleşme hızındaki büyük artışa rağmen geçtiğimiz 15 yılda bütün bu sıkıntıları büyük ölçüde hal yoluna koyduk. Şehirlerimizin dönüşümünü sağlarken TOKİ’nin öncülüğünde ortaya çıkan konutu, okulu, ibadethanesi, ticaret merkezi, çevre düzeni ve tüm alt yapısıyla kendi kendine yeterli yerleşim birimlerinin çok önemli katkısı olmuştur. Sadece bugün Ankara-İstanbul ve ülke genelinde hamdolsun milyarlarca fidan ve ağaç dikimini gerçekleştirdik. Daha da iyi olacak. Bunları kontrollü bir şekilde sürdürüyoruz. Bugüne kadar TOKİ vasıtasıyla 805 bin konutu tamamlayarak hak sahiplerine teslim ettik. Bu rakamın 355 binini dar ve orta gelir grubuna yönelik olarak ürettiğimiz ve uygun şartlarda kendilerine verdiğimiz konutlar oluşturuyor. Buna rağmen zaman zaman TOKİ’yi de eleştirenlere rastlıyoruz. TOKİ projeleri ile mahalle kültürü yok oluyormuş, yeşil alanlar katlediliyormuş, binalar çok yüksekmiş. Şikayetçi olduğum yönler benim de var o ayrı, inanın bunları söyleyenlerin milletten haberi yok. Derdimiz nedir TOKİ ile? TOKİ bir şeyi başarıyor, gecekondulaşmayı ortadan kaldırarak, onların olduğu bölgelerdeki kentsel değişim ve dönüşümü gerçekleştiriyor. İnsanca yaşamanın erdemini hazırlayalım istiyoruz. Kendileri 30-40 katlı rezidanslarda oturup, kapı komşularının adını dahi bilmeyenlerin mahalle kültüründen bahsetmeleri kadar boş bir iş olabilir mi? Ömürlerinde bir kez olsun kışın ısınmak için soba yakmamış, her yağmurda çatısı akmamış olanların gecekondu hayatının erdeminden bahsetmeleri riyakarlıktan başka bir şey değildir. Hayatlarında bir tek ağaç dikmediği, ağaç sulamadığı halde dünyanın en çevreci insanı geçinenleri artık dikkate almıyorum ve almayacağım. Türkiye’de dünün ihtiyacı kısa sürede büyük miktarda konut üretip, milletin talebine cevap vermekti. TOKİ bunu yaptı. Mahalle projesi teklifini yapanları ben hak veriyorum, teklif doğrudur, TOKİ’nin de Emlak Gayrimenkul’ün de bu istikamette çalışmalar geliştirdiğini biliyorum. Bugünkü ihtiyacımız neyse hiç şüphesiz TOKİ ona yönelecektir. Türkiye’nin 80 milyon kendi vatandaşı, sayıları 4 milyonu bulan çeşitli statülerdeki misafirleri, 6 milyon civarındaki yurt ışı insan gücü ile nasıl büyük bir ülke olduğunu göremeyenlerin ufuksuzluğundan bıktık usandık. Esasen bunlar kendilerine taş üstüne taş koydurmamayı hayat felsefesi olarak belirlemiş bir çetedir. Yol yaparsınız, baraj yaparsınız, köprü yaparsınız, metro yaparsınız karşınızda hep bu çeteyi bulursunuz. İstanbul’da AKM’nin projesini taktim edersiniz, ertesi gün Mimar Mühendisler Odası hemen bununla ilgili müracaatta bulunur. Ne yaptınız siz bugüne kadar onu söyleyin. Nereye müracaat ederseniz edin, inşallah 2019 İstanbul AKM’nin dev opera binasının bittiği yıl olur. İstediğiniz kadar çırpının, ne yaparsanız yapın. Böyle yapa yapa 10 yılımızı yediniz. Artık daha size tahammül yok. Bedeli neyse biz bunu yapacağız. Sırça köşklerinden bize ahkam kesenlerin asıl derdi büyükşehirlerin, özellikle de kurtarılmış bölge olarak gördükleri belli muhitlerin sadece kendilerine ait olmaktan çıkmasıdır. Lafa gelince halkçılığı kimseye bırakmayanlar, milletle aynı yollarda yürümeyi, aynı mekanlarda oturmayı, aynı meydanları paylaşmayı içlerine sindiremiyorlar. Şu gördüğünüz binadan başka Türkiye’nin başka bir opera binası yoktur. Bu da yanı opera binasıdır. Niye yapmadınız? Biz burayı yaptık. Külliyeyi yaptık ona saldırdılar. Danıştay’ına varıncaya kadar hepsi kararlarını verdiler. ‘Oraya gitmeyeceğiz’ dediler, sonra geldiler, niye geldiniz, hoş geldiniz. Buralar benim şahsım için yapılan yerler değil ki. Buralar milletin evi. Biz bugün varız, yarın yokuz. Biz bu kubbede hoş bir seda bırakmamız lazım. Şimdi farklı ülkelerden devlet başkanı geldiğinde onları burada karşıladığımızda göğsümüzü gere gere karşılıyoruz. Başbakanlık ile Yargıtay arasında caddede karşılama töreni yapıyorduk. Türk milleti bunu kendisine yakıştırabilir miydi? Şimdi ondan kurtulduk. Göğsümüzü gere gere bu tür törenlerimizi yapıyoruz. Dünyayı tanımayanlar, bilmeyenler, görmeyenler, anlamayanlar ne yazık ki, olaylara dar pencereden baktılar. Artık o devran geride kaldı. Biz onlara değil, milletimize hizmet ile mükellefiz. Bizim milletimize sözümüz var, ülkemizi muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkartacağız. Bu yolda verecek katkısı olan herkese yüreğimiz de kollarımız da açıktır. Bize takoz olmaya çalışanları ise 15 yıldır yaptığımız gibi kendi sığ dünyalarında bırakır yolumuza devam ederiz" şeklinde konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.