Erdoğan, ses kayıtlarında prensin en yakınları var
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Dolmabahçe Sarayı'nda düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatına Üye/Gözlemci Devletlerin Anayasa ve Yüksek Mahkemeleri Birinci Yargı Konferansı'na katıldı.
Toplantıda yaptığı konuşmada Cemal Kaşıkçı cinayetine ilişkin önemli açıklamalarda bulunan Erdoğan, “Kısa süre önce malum Cemal Kaşıkçı'nın İstanbul'umuzda Suudi Arabistan Başkonsolosluğu'nda öldürülmesi olayı bir kenara atılacak konu değildir. Aslında konu her yönü ile açık. Bunun failinin kim olduğu da bana göre belli. Zira İstanbul'umuza gönderilen 15 kişinin içinde olduğu çok açık net. Olayın işlendiği yer de belli. Tabii biz, bize gönderilen yetkililere şunu sorduk. Bu 15'in çerisinde fail var. Bu faili siz biliyorsunuz. Siz bu faili çıkarmakta da mahirsiniz. Verdikleri cevap. ‘Şu anda 18 kişiyi biz tutukladık'. Daha sonra bunu 22'e çıkardılar. Peki şimdi faili de ortaya çıkarın. Tabii önceleri bu suçu buraya yıkmanın gayreti içerisine girdiler. Ne dediler. Dediler ki ‘Cemal Kaşıkçı oradaki nikah muamelesini yaptı ve çıktı'. Halbuki yalan. Dışarıda nişanlısı var. Bu sıradan bir insan değil. Düşünce dünyasında yeri olan kalemi olan bir insan. Oradan çıkıp da nişanlısını almadan ayrılıp gitmesi mümkün mü. Değil. Daha sonra ‘biz bunu demek istemedik' dediler. İleri gittiler ve dışişleri bakanları şu ifadeyi kullandı. ‘Yerli işbirlikçilerle bunu yaptık'. Peki kimdir bu yerli işbirlikçi bunu söyleyin. Bize bunu söylemedikleri gibi ‘ben böyle bir ifade kullanmadım' diyerek yine yalan söylediler” diye konuştu.
Cemal Kaşıkçı cinayeti ile ilgili ses kayıtlarının olduğunu da söyleyen Erdoğan, “Biz ses kayıtlarından şunu da öğrenmiş olduk. Gelenlerin içerisinde şu andaki veliaht prensin en yakınında olanlar bu işin aktif rol üstlenicisi. Aldığı talimatı yerine getirenler orada. Her şey şu anda gün yüzüne çıkıyor. Bizden şunu istediler. ‘Ben başsavcımı göndersem, başsavcınızla görüştürür müsünüz' dediler. ‘Buyurun gelsin' dedik. Geldi görüştüler ama ipe un serdiler. En ufak bir bilgiyi benim İstanbul Başsavcıma vermediler. Ama İstanbul Başsavcım gerekli her türlü bilgiyi onlara verdi. Çünkü fail ortada bunu biliyorlar. Yardım yataklık yapanlar da yanında. Haftanın Cuma gününde bir grup buraya geliyor, Pazartesi gecesi ikinci grup geliyor, operasyonu tamamlıyorlar işi bitirip gidiyorlar. Başsavcı buradan giderken 5 valiz kuruyemiş ile gidiyor. Bütün bunlarla beraber bize gönderdikleri elemanlarına biz her şeyi açıkça anlattık. Ama onlar yine gizlemeye devam ettiler” şeklinde konuştu.
Kaşıkçı cinayeti ile ilgili bazı İslam ülkelerinden ve dünyadan gelen tepkilere de değerlendiren Erdoğan, “İslam dünyasından bazı kesimler ve ülkeler ne yazık ki doların veya riyalin kurbanı olanlar bu olaylar karşısında hakkı ve hakikati adalet çerçevesinde söylemediler. Batı dünyasında da aynı şekilde birçok baronların onlar da bunu söyleyemiyor. Niye çünkü dolarlar gelecek. Şimdi petrolün zengini durumunda olan bu ülke ne yazık ki hala kararını vermedi, veremedi. Hak yerini bulacak” ifadelerini kullandı.
Kaşıkçı cinayeti ile ilgili bilgileri isteyen her ülke ile paylaştıklarını vurgulayan Erdoğan, “Dün Amerikan senatosundaki gelişmeleri duydunuz. Daha gelişerek devam edecek. Zira biz Amerikalılara istihbarat örgütüne yetkililerine bütün bilgileri verdik. İngilizler istedi onlara da verdik. Almanlar istedi onlara da verdik. Suudi Arabistan'a ve Fransızlara verdik. Kim isterse hepsine vermeye hazırız. Neden adalet mülkün esasıdır. Uluslararası hukukta suçun işlendiği yer burası olduğu için dedik verin biz yargılayalım. Vermiyorlar. Dışişleri bakanı açıklama yapıyor vatandaşlarımız vermeyiz diyor. Zerre kadar adalet anlayışı olsa ne demek tabii ki veririz diyebilirdi. Bu işin sıçrayacağı yer neresi olduğu ortaya çıkıyor. BM'de Amerika'nın daimi temsilcisi biliyorsunuz açıklama yaptı. Açıkça isim verdi. Bu da bir şeyi gösteriyor. Bütün çıplaklığı ile artık iş ortaya çıkıyor. Bizim temennimiz de bu işin gerçek manada ortaya çıkmasıdır” dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.